'Adalet ve Özgürlük Nöbetçileri' kararlı
'Adalet ve Özgürlük Nöbeti'nde bir araya gelen gazeteciler, "Özgür basın susmayacak" diyerek, her alanda yazmaya ve yayın yapmaya devam edeceklerini vurguladı.
'Adalet ve Özgürlük Nöbeti'nde bir araya gelen gazeteciler, "Özgür basın susmayacak" diyerek, her alanda yazmaya ve yayın yapmaya devam edeceklerini vurguladı.
Aralarında DİSK Basın-iş, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) bulunduğu emek ve demokrasi güçleri ile gazetecilik meslek örgütleri tarafından başlatılan Adalet ve Özgürlük Nöbeti'nin dördüncüsü, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde gerçekleşti. Eylemde, "OHAL kaldırılsın, özgürlük istiyoruz" ,"İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" ve "Özgür basın susturulamaz" sloganları atıldı.
İlk olarak konuşan JINHA Muhabiri Rojda Oğuz, "Muhalif olan bütün kesimler AKP'nin hedefinde. Büromuz, çalışma alanımız olmayabilir ama sokaklar bizim ve kadınlar bizim yanımızda. JINHA kadınların sesi olmaya devam edecek" dedi.
'SÖZ VERİYORUZ!'
DİHA İstanbul Büro Şefi Zuhal Atlan ise ajansları üzerindeki baskılara dikkati çekerek, "Söz veriyoruz halkımıza, gerçekleri karanlıkta bırakmayacağız" diye konuştu.
Kocaeli Üniversitesi'nden ihraç edilen Yücel Demirel de, "İçinde bulunduğumuz bu tür baskıların anlamı ve sonucu olmayacaktır. Barışın yakın olduğu bir dönemdeyiz" diye belirtti.
'YILMAYACAĞIZ!'
İstanbul Tabib Odası Genel Sekreteri Samet Mengüç de "Faşizm yaşama alanı tanımamaya çalışıyor. Bizler ise yaşam alanlarını oluşturmak için çalışıyoruz. Onlar da biliyorlar ki, başarılı olamayacaklar" ifadelerini kullandı. Çok sayıda sağlık çalışanının ihraç edilmesine de değinen Mengüç, sağlık emekçileri olarak faşizme karşı yılmayacaklarını dile getirdi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi Başkanı da şunları ifade etti: "Bizler haklarımızla varız. Haklarımız yoksa bizler de yokuz, hukuk da yoktur. Savunma hakkı yapılmayacaksa, görüşmeye izin verilmeyecekse avukata ihtiyaç yoktur. Avukat yoksa baro da yoktur. Barolar OHAL ile faşizme karşı etkin bir mücadeleyi nasıl yürüteceklerini tartışmalılar."
KAYA VE KIZILKAYA HATIRLATILDI
Kapatılan Özgür Gündem'den Günay Aksoy, Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya ve Yazı işleri Müdürü İnan Kızılkaya'nın hâlâ cezaevinde olduğunu hatırlattı. Bütün toplumun haber alma hakkının gasp edildiğini belirten Aksoy, "İkinci kez mühür vursanız da bu gazete çıkacak. Özgür Gündem gerçekleri yazmaktan taviz vermeyecektir" dedi.
'EL ELE VERELİM'
TV10 Temsilcisi Veli Büyükşahin, televizyonlarının yaklaşık bir aydır kapalı olduğuna vurgu yaparak, TV10'nun kapatılmasını Alevi halkına yönelik bir tehdit olarak okuduklarını söyledi. Saldırıya uğrayan bütün toplumun ortak talebinin demokrasi olduğuna işaret eden Büyükşahin, "Herkes farklılıklarını bir yere bırakıp el ele vererek güçlü bir mücadele yürütmelidir" diye belirtti.
İMC TV Temsilcisi Candan Yıldız da "Yan yana durmaktan başka çaremiz yok" mesajını verdi.
Özgür Radyo Temsilcisi Derya Okatan da eylemdeki konuşmasında, "Kapılarımıza mühür vurabilirler ama umutlarımıza vuramazlar" diyerek, yayınlarını internet üzerinden sürdüreceklerini söyledi.