Adaletin terazisi 'Ağar' basıyor!
Adaletin terazisi 'Ağar' basıyor!
Adaletin terazisi 'Ağar' basıyor!
Cezaevlerinde 50 ağır hasta tutsak, dört duvar arasında ölümü bekler halde tutuluyor. Bu hastalardan biri de Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde tutulan ve yakalandığı pankreas kanseri hastalığının artık tıbbi anlamda gelinen son noktada yapılacak bir şeyin kalmadığı İrfan Eskibağ. Adaletin terazisinin 'Ağar' bastığı cezaevleri gerçekliğinde ölümün kıyısındaki Eskibağ, doktorların "acilen tahliye edilmesi" yönündeki raporlarına rağmen halen cezaevinde tutuluyor.
Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak İrfan Eskibağ’ın sağlık durumu kritik eşikte. Bolu F Tipi Cezaevi’nde kaldığı dönemde sarılık hastalığı teşhisi konularak Ocak 2011’de tedavisinin yapılması için Ankara’ya sevk edildi. Kaldığı Sincan F Tipi Cezaevi’nden sık sık hastaneye tedaviye giden Eskibağ, Haziran 2011’de tekrar götürüldüğü Ankara Numune Hastanesi’nde bu defa pankreas kanseri teşhisi konuldu. Ameliyat edilen Eskibağ’a ışın ve kemoterapi tedavisi uygulandı.
10 yıldır cezaevinde olan 41 yaşındaki Eskibağ’ın tedavisinin artık sonuçsuz kaldığı ve doktorların “Yapılacak bir şey yok” dediği bir duruma geldi. TUHAD-FED Ankara Temsilciliği yetkililerinin verdiği bilgiye göre Eskibağ, geçen hafta kaldırıldığı hastanede 3 gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Doktorların “cezaevinden çıkması gerektiği” yönünde rapor verdiği Eskibağ, halen cezaevinde tutuluyor. Eskibağ’ın hastalığına dair raporların İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, ancak halen yanıtlanmadığı bildirildi.
RAPOR VAR TAHLİYE YOK
TUHAD-FED yöneticileri, kaldığı hastanedeki mahkum bölümünün koşullarının oldukça kötü olmasından ötürü Eskibağ’ın, “Artık hastaneye gitmek istemiyorum. Avukatların da bu konuya ilişkin dilekçe vermesini istemiyorum. Öleceksem de öleyim” diyerek bir daha hastaneye gitmek istemediğini söylediğini aktardı. Eskibağ, cezaevinde durumu ciddi boyutlara varan hasta tutsaklardan biri. Ankara’da tedavi gördüğü Numune Hastanesi’ndeki doktorların “derhal tahliye edilmesi lazım” yönünde görüş bildirdiği ve bunu raporla da resmileştirdiği bildirilen Eskibağ, bürokratik işlemler gerekçe gösterilerek halen cezaevinde tutuluyor.
ADLİ TIP SÜRECİ HIZLANMALI
Eskibağ için 1 Mayıs günü cezaevine giden BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Eskibağ’ın kişisel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olmadığını belirterek, “Adalet Bakanlığı’yla görüşme yaptık. Adli tıp sürecinin başlatıldığını kendilerine söyledik. Tabi bu süreçler uzadığı zaman yakın dönemde de birkaç tutuklu arkadaşımızda da yaşandığı gibi hasta tutsaklar cezaevi koşullarında yaşamlarını yitirebiliyorlar. Adli tıp sürecinin hızlanmasını talep ettik. Bu süreç tamamlanıncaya kadar hastanın refakatli kalması, kişisel bakımını karşılayacak şeklide bakım alması gerekiyor. Hastanede tedavisinin olması gerektiğini beyan ettik. Bakanlık, çalışma yapacağını söyledi. Hastayı tam teşekküllü hastanede tutacaklarını ve adli tıp sürecini tamamlayacaklarını söylediler” diye konuştu.
'GİRİŞİMLERİMİZE RAĞMEN GÖRÜŞTÜRMEDİLER'
Eskibağ’ı cezaevi kampusu içindeki hastaneye gittiğini ifade eden Baluken, “Tüm girişimlerimize rağmen hastayı göremedik. Doktor olduğum için de görmek istedim. Hasta genel durum ve tıbbi durum itibariyle son derece ağır. Terminal dönem dediğimiz, son dönem yaşam beklentisinin olmadığı dönemi yaşıyor. Terminal dönem hastalarında da hastayı ayakta tutan şey moraldir. Psikolojik destektir. Doğrusu Sincan kampusundaki hastane koşulları bundan yoksun. Demir kapılar ardında cezaevi koşullarının hastaneye uyarlanmış şekliyle hasta tutuklu arkadaşımızın orada tutulması büyük bir utançtır. Bir an önce hasta tutuklularla ilgili düzenlemeler yapılması gerekiyor. Özellikle ağır hastalarla ilgili. Bunların sayısı 50 civarında. Bu hastalar her an cezaevi koşullarında hayatını kaybedecek durumda olanlardır” ifadelerinde bulundu.
BAKAN ERGİN, SAMET ÇELİK'İN TAHLİYE EDİLDİĞİNİ BİLİYORMUŞ!
Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile 5 gün önce görüşme yaptıklarını ve hasta tutsaklara ilişkin taleplerini ilettiklerini kaydeden Baluken, “Adalet Bakanı ile görüştük. Bakan, bize ilik kanseri olan A. Samet Çelik için ‘Tahliye edildiğini biliyorum. Öyle bilgi var bende’ dedi. Kendisine Çelik’in halen cezaevinde ve durumunun iyi olmadığını ilettik. Bu koşullar altında tutulması halinde cezaevinde yaşamını yitireceği yönündeki kaygımızı ilettik. Sorun sıkıntı şudur; hasta tutukların çıkması için düzenleme yapılmalı. Adalet Bakanlığı’nın istekli, kararlı olması lazım. Bürokratik işlemleri devreden çıkarması gerekiyor. Cezaevi koşulları son derece ağır. Sağlıklı tutuklular da o koşullarda zorlanıyorlar. Bu hastaların tedavi süreçleri ya da kalan yaşamlarını daha rahat bir ortamda geçirmelerine izin verilmiyor. Bakanlık, bir an önce bu bürokratik işlemleri hızlandıracak süreç yürütmeli. Yakın dönemde benzer süreci Şehabettin Yücel için yaşamıştık. Bürokratik işlemlerde bilinçli yavaşlık vardı. Bu hastalar için böylesi bir durum var” dedi.
Adalet Bakanı Ergin’in yapmış oldukları görüşmelerde konuyu takip ettiğini, konuyla ilgili çalışma talimatı verdiğini ifade ettiğini söyleyen Baluken, “Böyle bir şey varsa gerçekten, bakanlığın samimiyeti varsa, bürokratik işleri aradan çıkaracak şekilde hasta tutsak arkadaşlarımızı aileleriyle buluşturacak bir çalışmayı yapması gerekir” diye belirtti.
ADALETİN TERAZİSİ ‘AĞAR’ BASIYOR
Cezaevlerinde 50’si ağır olmak üzere çok sayıda hasta tutsak bulunuyor ve tedavi koşulları da oldukça olumsuz koşullarda. Ancak hakkında 5 yıl hapis cezası bulunan, 25 Nisan 2012’de de Aydın Yenipazar Cezaevi’ne konulan “Bin operasyon yapan” Susurluk sanığı Mehmet Ağar, şartlı tahliye uygulamasıyla bir yılın ardından tahliye edildi. 29 Nisan’da tahliye edilen Ağar’ın, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun gereğince 2 yıl cezaevinde kalması gerekiyordu. Ancak Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümlerinden yararlandırılan Ağar, kalan bir yıllık cezası için bu kanun kapsamında denetimli serbestlik hükümleri uygulanacağı gerekçesiyle tahliye edildi. İlk 3 ay için haftada iki kez imza verecek olan Ağar, ikinci 3 ay için de vereceği imza haftada bire düşürülecek. Ağar için “60 yaşın üzerinde olması nedeniyle çalışma tedbiri de uygulanmayacağı” bizzat Adalet Bakanı Ergin tarafından açıklandı.