Adem Uzun’a komployu ‘Dubus Hücresi’ yaptı!
Adem Uzun’a komployu ‘Dubus Hücresi’ yaptı!
Adem Uzun’a komployu ‘Dubus Hücresi’ yaptı!
Seine Nehri’nin sol yakasında bulunan Paris’in Montparnasse semtinde bir kafede otururken etrafındakilerin, aylardır planlanan bir tezgahın parçası olduğunun farkında değildi. 6 Ekim 2012’de saat 16.00’ya doğru, polisler içeri girip “kıpırdamayın” dediğinde, tamamı 10 dakika kadar süren bir operasyon, Fransız adaletine göre “başarılı” olmuştu.
Eğer halen birileri Paris’teki "La Santé" Cezaevi’nde tutuklu bulunan KNK Yürütme Konseyi üyesi Adem Uzun’un Fransız güvenlik servisleri için organize edilen bir tuzağa düşürüldüğünden şüphe ediyor ve tutuklanmanın resmi gerekçesi olan Paris’ten Güney Kürdistan’a silah ticareti yaptığı yönündeki suçlamaya inanıyorsa, Paris Match dergisinin silah tüccarı Ziad Takieddine’e ilişkin 4 Temmuz’da yayınladığı haberi okumalı. Bu haber kuşkuları tamamen silebilecek nitelikte.
Sözkonusu haber, hakkında birçok dava açılan ve eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile yakın ilişkisi olan Takieddine’i, Fransız adaleti lehine tuzağa çeken karanlık bir kişiyi anlatıyor. Paris Match, Takieddine gibi derin ilişkileri olan birini tuzağa çeken bu kişiyi anlatırken, “Bu ayakta uyumanın öyküsüdür” diye özetliyor.
SİPARİŞ ÜZERİNE TEZGAH
ANF ve Fransızca yayın yapan Kürt eksenli ActuKurde sitesinin elde ettiği güvenilir bilgilere göre, bu işlerin organizatörü olarak gösterilen Noel Delarosa, aynı zamanda Adem Uzun’a yönelik komplonun da başında yer alıyor. Bu karanlık kişinin gerçek adı Noel Dubus. Öyle anlaşılıyor ki, Fransız servisleri bünyesinde “sipariş” üzerine önceden belirlenmiş siyasi hedefleri tuzağa düşürmek için suç işlemeye yönlendiren bir “hücre” oluşturulmuş. Bu hücre suçun alt yapısını oluşturarak, gerçek anlamda provokasyonlar organize ediyor.
Takieddine olayında, Noel Dubus, hareket alanı Fransız adaleti tarafından kısıtlanan Takieddine’e Dominik Cumhuriyeti’ne ait sahte bir pasaport düzenliyor. Ne gariptir ki, Fransız soruşturmacılar olan biteni biliyor. Paris Match’ın haberine göre Takieddine gözaltındaki sorgusu sırasında, Pakistan ve Suudi Arabistan ile yapılan silah anlaşmaları çerçevesinde 1995’te Edouard Balladur’un cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası finansmanına karıştığını kabul ediyor.
ANTOINE İSİMLİ AJAN DEVREYE GİRİYOR
Alınan bilgilere göre Adem Uzun olayında da operasyonun detayları ile Noel Dubus ilgileniyor. Adem Uzun, Oslo sürecinin müzakerecileri arasındaydı. Diplomatik faaliyetleri ile tanınan Adem Uzun’a yönelik Noel Dubus tarafından canlandırılan senaryo, Uzun’un haberi olmadan “Antoine” isimli bir gizli servis ajanı tarafından Güney Kürdistan’a gönderilmek üzere silah transferi için “görüşmeler” yapılmasını öngörüyor. Bunun için Paris’te bir Kürt de devreye konuluyor. Ancak, Adem Uzun ile aynı kafede gözaltına alınan bu Kürd’ün Adem Uzun ile daha önce herhangi bir teması hiç olmamış.
Haziran ortasında Express dergisinde yayınlanan bir habere göre Fransız servisler miktarı 2 milyon euroya varan antitank ve havan savunma füzeleri için beş görüşme organize etti.
Dosyaya yakın kaynaklardan alınan bilgilere göre, son görüşmeye Adem Uzun’un getirilmesini “Antoine” isimli ajan istiyor. Zira beşinci görüşmede sözde silah transferi için ödeme koşulları ele alınacaktı. “Antoine” bu görüşmenin bir Kürt yöneticinin kefilliğinde yapılmasını istiyor. Bunun üzerine Noel Dubus, Adem Uzun’un tek bir kez “Antoine” ile görüşmesi için aktifleşiyor. Montparnasse’taki bir barda görüşme organize edildiğinde, Adem Uzun’a bunun alışıldık bir siyasi buluşma olduğu söyleniyor. Ve ne ilginçtir ki, Adem Uzun tam da bu görüşme sırasında gözaltına alınacak ve “terörist bir örgütle” ilişki içinde suç işlemekle suçlanacaktı. Oysa Fransız anti-terör savcılarının altı ay boyunca telefon görüşmeler dahil, geniş bir gözetim altına aldığı Adem Uzun’a karşı herhangi bir suç delili bulunmamıştı.
PARİS'TE LÜKS BİR DAİRE KİRALADI
Kirli faaliyetleri ve siyasi yöneticilerle ilişkileri gündemden düşmeyen Takieddine bu haberin konusu olmasa da, her iki olayda “sipariş” üzerine hazırlanan tezgahların başında aynı kişi yer aldı. Paris Match dergisi, Dubus’u tanıtırken bazı polis servisleri tarafından “dolandırıcı” olarak tanımlandığını kaydediyor. Dubus kendisini gizli servis elemanı olarak tanıtmaktan da geçinmiyor. “Dubus bir çok dolandırıcılık davasından mahkum edildi” diyen dergi, genellikle Komor Adaları ya da Fildişi Sahilleri’nde karanlık ajan faaliyetlere karıştığına dikkat çekiyor. Servetinin nereden geldiği hiç sorgulanmayan bu kişi, Paris’teki Foch Caddesi’nde lüks bir apartman dairesi kiralıyor. Kendisinden önce bu daire, infaz edilen Libya lideri Muammer Kaddafi’nin eski sağ kolu Beşir Salih tarafından kiralanmış.
BU TEZGAHLARIN BİR FİYATI VAR MI?
Burada öne çıkan soru şu oluyor: Adem Uzun olayı dahil, bu hizmetlerin bir fiyatı var mı? Adem Uzun’a kurulan tuzağın tutarı neydi ve kim ödedi?
Adem Uzun olayında, dava Fransız adalet ve hükümetinin görmezden gelemeyeceği gerçek bir siyasi ve diplomatik yön kazanıyor: Uzun, siyasi bir sığınması olarak uzun yıllardır Avrupa’da yaşıyor ve tamamen yasal bir kurum olan Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) bünyesinde faaliyet yürütüyordu. Uzun, PKK ile Türk Devleti arasında Oslo’daki ilk görüşmelere de katılmıştı. Bu görüşmelerde Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı temsilen MİT Müsteşarı da bulunmuştu.
UYARI TÜRKİYE’DEN GELDİ
Avrupa güvenlik servisleri de Adem Uzun’un Oslo sürecindeki barışçıl ve yapıcı siyasi rolünün bilincindeydi. Mantıken, barışçıl çözüm için bir kaynak olarak görülmesi gerekirdi. Ancak Oslo görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması ile birlikte Erdoğan hükümeti yeniden sert yönelimlerde bulundu. PKK’nin askeri yöntemlerle bitirilmesinin hesaplandığı bu dönemde, Ankara’dan Fransa’ya gönderilen bir uyarıda, Adem Uzun’un Paris’ten Hewler’e yönelik olası bir silah transferini sağlayacak “siyasi sorumlu” olduğu ihbarı yapıldı.
İşte aylar süren gözetimden bir sonuç çıkmayınca, “Noel Dubus” dosyaya el attı. Takieddine olayında, onun Ipad’ı üzerinde neyin arandığı biliniyordu. Zira, Paris Match’ın haberine göre 8 Nisan’da kendi Ipad’ı üzerinden diplomatik pasaportun renkli fotokopisini kabul eden Takieddine’in evine sadece üç gün sonra, 11 Nisan’da baskın düzenleyen polisler doğrudan Ipad’a yönelerek gelen maile bakmıştı.
SAVCI FRAGNOLI, UZUN’UN TUTUKLANACAĞINI ÖNCEDEN BİLDİRMİŞTİ
Adem Uzun olayında ise, Antoine isimli ajan ile yapılan görüşmede daha önce hazırlanmış bir kağıt üzerinde bazı rakamlar vardı. İddiaya göre, bu kağıt üzerinde silah transferi için ödeme miktarı yer alıyordu. Amaç Adem Uzun’u bu karanlık işin içerisine daha çok çekmekti.
Adını vermek istemeyen dosyaya yakın bir başka kaynaktan alınan bilgilere göre, Kürtlere yönelik sansasyonel operasyonlara imza atan anti-terör savcısı Thierry Fragnoli, Montparnasse’taki kafeye 6 Ekim günü düzenlenen baskından bir gün önce Belçika emniyetine bir uyarı gönderdi. Bu uyarıda, Adem Uzun’un bir gün sonra, yani 6 Ekim’de tutuklanacağı bilgisi verildiği iddia ediliyor. Diğer bir ifadeyle, her şey önceden planlanmış, Uzun’un tutuklanacağı gün bile önceden belirlenmişti.
Fragnoli’nin ırkçı ve inkarcı Türk milliyetçi çevreleri ile olan ilişkisi, 3 Haziran günü ANF ve ActuKurde.fr tarafından yayınlanan bir “mail” ile belgelenmişti.
SİYASİ PROGRAMLAMA DAİRESİ
Noel Dubus’un kullanıldığı bu faaliyetler ne anlama geliyor? Hukuken, bu faaliyetler bir suç veya ihlalde bulunmaya yönelik provokasyon olarak tanımlanıyor. Bu yöntem Avrupa İnsan hakları Mahkemesi tarafından sert bir şekilde yasaklanırken, Fransa Yargıtayı’nın da görüşü bu yönde. Adem Uzun olayında da görüldüğü gibi, yetkili makamların belirlenen hedefe yönelik hızlı bir şekilde soruşturma başlatması için deliller toplanıyor. Burada sözkonusu olan önceden programlanmış faaliyetlerdir. Daha da önemlisi, tüm bunlar hedefleri belirleyen bir siyasi programlama dairesinin varlığına işaret ediyor. Bu “daire”, Noel Dubus gibi karanlık tipleri çağırıp, yasadışı yöntemlerle kullanabiliyor.
Adalet Bakanı Christiane Taubira ve İçişleri Bakanı Manuel Valls’ın bu konuda bir açıklama yapması gerekmiyor mu? Bu pratikleri normal ve hukuk devleti ile bağdaştırabiliyorlar mı?
ENTRİKA UZMANLARI
Giderek daha iyi anlaşılıyor ki, Adem Uzun’un tutuklanması Türk makamlarını memnun etmek için Fransız servisleri tarafından yönetildi. Bunun için de “entrika uzmanları”na başvuruldu. Edinilen bilgiler arasında ilginç bir detay daha var. Buna göre, Fransız dışilişki servisleri Uzun’a yönelik böyle bir operasyona sıcak bakmazken, iç servisler komployu organize etti.
FRANSIZ ADALETİ DUBUS HÜCRESİ’Nİ ARAŞTIRMALI
Ortaya çıkan bu bilgilere rağmen Adem Uzun’un halen tutuklu kalması kabul edilebilir mi? Müvekkilinin tuzağa düşürüldüğünü belirten avukatı Antoine Comte, sürecin iptali için Yargıtay’a başvurdu. Comte’a göre Fransız adaleti Uzun’u serbest bırakarak ancak güvenirlilik kazanabilir.
Fransız adaleti Adem Uzun üzerine soruşturma yürüteceğine “Dubus Hücresi”ni sorgulayarak, bunu siyasi, operasyonel ve finansal uzantılarını ortaya çıkarması gerekiyor.
İlgili haberler: