Adım adım Minbic operasyonu

Minbic'i özgürleştirme operasyonu bir ayını geride bıraktı. Operasyon 1 Haziran günü, Kobanê kantonunda hareketle başlatıldı. Operasyon öncesi kurulan Minbic Askeri Meclisi, bünyesindeki çok sayıda silahlı grupla birlikte üç koldan harekete geçti.

Minbic'i özgürleştirme operasyonu bir ayını geride bıraktı. Operasyon 1 Haziran günü, Kobanê kantonunda hareketle başlatıldı. Operasyon öncesi kurulan Minbic Askeri Meclisi, bünyesindeki çok sayıda silahlı grupla birlikte üç koldan harekete geçti.

KOMUTAN EBU LEYLA HAYATINI KAYBETTİ

3 Haziran günü, Askeri Meclis'in önemli komutanlarından Ebu Leyla, Xefiet Ebu Qelqel köyünde bir havan topunun düşmesi sonucu hayatını kaybetti.

Askeri Meclis üyesi ve Şems El-Şemal Taburları'nın komutanı olan Ebu Leyla, aynı zamanda Demokratik Suriye Güçleri'nin de kurucularından biriydi.

Ebu Leyla, başta Kobanê olmak üzere Halep'ten Kobanê'ye uzanan geniş bir alanda çatışmalarda ön saflarda yer almıştı.

Minbic Askeri Meclisi, bu ağır kayıp ardından operasyona "Şehit Komutan Ebu Leyla" adını verdi.

KENT ONUNCU GÜNDE TAMAMEN KUŞATMAYA ALINDI

Operasyonun onuncu gününde kent tamamen kuşatmaya alındı.  Kentin özellikle doğu ve güneyindeki tüm köyler DAİŞ çetelerinden kurtarıldı.  Köylüler güvenli alanlara taşındı.

Çeteler bazı köylerde katliamlar da gerçekleştirdi. Kurtarılan tüm köyler, Minbic savaşçılarına minnettarlıklarını sevinç gösterileriyle ifade etti.

Operasyonun 16'ıncı gününde Mezret Hemdun köyünün kurtarılmasıyle birlikte kent merkezine artık 700 metrelik bir mesafe kaldı.  İlerleyiş durmadı.  Savaşçılar, hava desteği eşliğinde şiddetli çatışmalarla kentin dış mahallelerine ulaştı.

DAİŞ ÇETELERİNİN KUŞATMAYI KIRMAK İÇİN SALDIRILARI BOŞA ÇIKARILDI

Minbic'i özgürleştirme operasyonu sırasında DAİŞ çeteleri, ittifakları ile birlikte birçok kez kuşatmayı kırmak için büyük saldırılar düzenledi.  

Her seferinde ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldılar. Bu saldırılardan en kapsamlı olanlarından biri 20 Haziran günü gerçekleşti.

Cerablus, Bab ve Meskenê taraflarından yapılan takviyelerle Erima köyünden Fırat suyuna kadar geniş bir alanda saldırı başlatıldı.  Çatışmalarda Askeri Meclis'e göre 142 çete üyesi öldürüldü ve saldırılar kırıldı.

28 HAZİRAN’DA KENTE DÖRT TARAFTAN GİRİŞ  YAPILDI

Minbic Askeri Meclisi sözcüsü Şerwan Derwêş, 28 Haziran günü kente dört taraftan girdiklerini açıkladı.  Bu açıklama, operasyonun ikinci aşamasının başlama fişeğiydi.  Sokak çatışmaları başlamıştı artık.

Operasyonun 30'uncu gününde kentin güney tarafındaki kenar mahallesi El Esediye çetelerden temizlendi.  Kentte ayrıca El Şaiye ve El Kitap kavşaklarının yanısıra batı tarafındaki çevre yolu da tamamen denetime alındı.

SİVİLLER KALKAN OLARAK KULLANILIYOR

Kentte sivillerin varlığı ve bunların kalkan olarak kullanılmasından dolayı dikkatli bir ilerleyiş var.

Savaşçılar, ev ev, sokak sokak ilerlemeye çalışıyor. Kent ayrıca bir barut fıçısına dönüştürülmüş.

Sivillerin boş bıraktığı evlere DAİŞ tarafından mayın ve tuzaklar yerleştirilmiş.  Hem sivillerin varlığı hem de tuzaklar nedeniyle, özellikle nokta operasyonları yapılarak çeteler etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor.

KENTTE HALEN 10 BİN SİVİL VAR

Askeri Meclis kaynaklarına göre şu ana kadar 1500'ü aşkın çete mensubu öldürüldü. Bunlar arasında DAİŞ'in en az 6 emiri de bulunuyor.

Kent merkezinde 20'yi aşkın mahalle var.  Kobanê ile kıyaslandığında iki üç kat daha geniş bir alanı kapsıyor. Kentin nüfusu 2011'de savaşın başlamasından önce 120 bin civarındaydı.

Tahminlere göre halen 10 bin dolayında sivil, kentte mahsur kalmış durumda.  Bu sivillerin canlı kalkan olarak kullanıldığı ve zorla silah altına alınmaya çalışıldığı belirtiliyor.

Geceleri de sivillerin evleri girmesine izin verilmiyor.  Bu şekilde, DAİŞ üyeleri kendilerini saldırılardan korumaya çalışıyor.

DAİŞ’İN İKİNCİ BÜYÜK MERKEZİ

Yine alınan bilgilere göre, kentte özellikle bodrumlar şeklinde çok sayıda tünel kazılmış. Minbic, Rakka'dan sonra DAİŞ çetelerinin işgalindeki ikinci büyük merkez özelliğini taşıyor.

Burası, Türkiye üzerinden Avrupa'ya gönderilen çeten mensuplarının temel eğitim ve örgütlenme alanı olarak önem kazanıyor.

Minbic'in kuşatılması özellikle Türkiye ile DAİŞ arasındaki bağlantının kesilmesi açısından hayati bir önem taşıyor.