‘Adli Tıp Kurumu’nun ‘ölüm kararı’nı kabul etmeyeceğiz’
‘Adli Tıp Kurumu’nun ‘ölüm kararı’nı kabul etmeyeceğiz’
‘Adli Tıp Kurumu’nun ‘ölüm kararı’nı kabul etmeyeceğiz’
TUAD ve BDP, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun ağır hasta 13 tutsak için “cezaevinde kalabilirler” yönünde verdiği bilirkişi rapor kararını, 15 Temmuz’da “Ölümleri onaylayan kararı kabul etmiyoruz” diyerek protesto edecek. BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani de hasta tutsaklarla görüşüp, yapacakları incelemenin ardından kamuoyuna açıklama yapacaklarını belirtti.
Yaklaşık 120’si ağır olmak üzere 418 hasta tutsaktan bugüne kadar 2 kişi tedavilerinin yapılması için tahliye edildi. Çeşitli uluslararası hukuk ve insani bildirgelerdeki sözleşmelere göre de tedavilerinin insani bir hak olmasına rağmen halen yüzlerce tutuklu cezaevlerinde olumsuz koşullarda tutulmaya devam ediyor. Bir yandan “çözüm” diyen AKP, öte yandan hasta tutsakları cezaevlerinde tutmaktan ve sağlık sorunlarının hayati boyutlara ulaşmasına sebep olacak politikalara imza atmaktan da geri durmuyor.
Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde bulunan ağır durumdaki 18 hasta tutsak, Adli Tıp Kurumu’nun vereceği rapor için Metris Cezaevi’ne götürülmüştü. Hasta tutsakların raporlarla hastalıklarının sabit olduğu da biliniyor. Ancak buna rağmen 18 hasta tutsaktan sadece kanser hastası olan Taylan Çintay, Haziran ayında tahliye edilmişti. Adli Tıp Kurumu, bilirkişi raporu bekleyen 17 tutsaktan 13’ü hakkında ise “cezaevinde kalabilirler” yönünde rapor verdi.
ADLİ TIP KURUMU PROTESTO EDİLECEK
Karara karşı tepki gösteren Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUAD), 15 Temmuz Pazartesi günü Adli Tıp Kurumu önünde protesto eylemi gerçekleştirecek. BDP İstanbul il ve ilçe örgütlerinin de destekleyeceği eyleme BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani de katılarak destek verecek.
‘ÖLÜMLERİ ONAYLAYAN BİR KARAR’
TUAD Başkanı Av. Sinan Zincir, hasta tutsakların sağlık kurullarından cezaevinde kalamayacakları yönünde raporlarının yanı sıra Adli Tıp Kurumu’nun da geçmişte benzer yönde rapor olduğunu belirterek, “Aynı Adli Tıp Kurumu, bu defa ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verdi. Adli Tıp Kurumu etik kurallara uymayan bu yaklaşımla ırkçı ve faşizan bir tutum içindedir. Tutsakların yaşam hakkı bu kurula bağlanmamalıdır. Hükümeti uyarmıştık. Ancak Adalet Bakanlığı’na bağlı kurum, ölümleri onaylamış gibi fiili karar verdi. Bunu kabul etmiyoruz. Kürt hareketi ve hükümet arasında barış müzakereleri var. Kürt hareketi adımlar attı. Hükümet vicdani mesele olan tutukluların yaşam haklarını ortadan kaldırmış durumda. Bu bir işkencedir. Dışarıda ölüm hakkı tanınmalıdır. Adli Tıp Kurumu’nun kararı bunun önüne geçmiştir” diye konuştu.
‘CEZAEVİNDE HASTALANAN İNSAN NASIL ORADA TEDAVİ OLACAK?’
15 Temmuz’da Adli Tıp Kurumu önündeki protestoya katılacak olan BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, “Öncelikle şu tespiti yapmakta fayda var. Cezaevinde hastalanan bir kişinin tedavisinin oradaki koşullarda iyileşmesinin olanağı yok. Zaten o koşullarda hastalandılar. Bu nedenle yapılacak olan şey, hasta tutukluların durumunu siyasi bakış açısının dışına çıkararak salıverilmesinin olanağını yaratmak. İnsani olan budur. Son dönemlerde Adalet Bakanlığı bünyesinde bu konuya ilişkin olarak bir kısım düzenlemeler yapıldı. En azından raporlama sistemi noktasında düzenlemeler yapıldı. 12 Temmuz itibariyle edindiğimiz, eğer yanlış değilse Ümit Aydın adındaki hasta tutuklunun serbest bırakıldığı şeklindedir” dedi.
‘BEKLENTİLERE YANIT OLACAK BİR ADIM ATILMADI’
Hasta tutsakların durumunu süreçle ilintilendirerek bu hukukla cezaevinde tutulmasının insani olmadığının altını çizen Zozani, “Bu insanların sağlıklarını bir şeylere pazarlık vesilesi yapmak olur ki, bu da ahlaki değildir. Başından itibaren şunu söyledik; hasta tutukluları insani bir sorumluluk gereği olarak cezaevinden çıkarılmaları gerekir. Bu süreç başladığında insanlar için umut ışığı doğdu. Ilımlı iklim oluştu. Bu iklimde katı duran yürekler biraz yumuşar ve insani boyut işler umudu yeşerdi. Ama şu ana kadar gördüğümüz şey şu; beklentilere cevap verebilecek bir adım atılmış değil” ifadelerinde bulundu.
‘HASTA TUTSAKLARLA GÖRÜŞECEĞİZ’
“Bunu KCK ya da PKK davalarından tutuklu hastalar için ifade etmiyoruz, siyasal görüşü ne olursa olsun cezaevinde bulunup hasta olan insanların salıverilmesi insani sorumluluktur” diyen Zozani, şunları söyledi: “Bu insanları cezaevinde tutmaya devam ederseniz ceza infaz hukuku farklı işlemiş olur. Devletin kendi vatandaşından öç almasıdır. Ceza ve infaz kavramları intikam alma değil toplumla buluşturma esaslıdır. Cezaevi koşullarında hastalanmışlardır. Bu insanların o koşullarda iyileşmelerinin imkanı yoktur. Yapılacak olan şey derhal salıverilmeleridir. Pazartesi günü İstanbul’daki hasta tutsakları da ziyaret edeceğim. Cezaevindeki incelemeler ve görüşmelerden sonra konuyla ilgili olarak ayrıntılı açıklama yapacağız, tabi ki kendileri de müsaade ederlerse.”
Adli Tıp Kurumu’nun “cezaevinde kalabilirler” yönünde olumsuz rapor verdiği hasta tutsakların isimleri şöyle: Mehmet Emin Akdağ, Hasan Kaçar, Hasan Alkış, Suphi İsmail, Felit Tiltay, İsmail Elmas, Salih Tuğrul, Avni Uçar, Ali Ekber Oruç, Hüseyin Dinç, Hüseyin Yıldız, Sebgetullah Güler, Kamil Turanlıoğlu.
Hakan Gölünç, Engin Aktaş, Ümit Aydın ve Fikret Gürsel Aydın adlı ağır hasta tutsakların durumunu ilgilendiren raporlar ise henüz açıklanmadı.