Af Örgütü: Kapatma kararları bir an önce kaldırılmalı

Uluslararası Af Örgütü, Türk devletinin medyaya yönelik geliştirdiği baskı politikalarını sert bir dille eleştirerek, kapatma kararlarının derhal kaldırılmasını istedi.

Uluslararası Af Örgütü’nün Londra’da bulunan Merkez Bürosu, bir açıklama yayımlayarak, Türk devletinin Kürt ve muhalif medyaya dönük saldırılarına sert tepki gösterdi. Açıklamada, Türk devletinin içine düştüğü yanlıştan bir an önce dönmesi istendi.

"15 Temmuz Askeri Darbe Girişiminin ardından Türkiye, sivil toplum kuruluşları ve basın özgürlüğüne yönelik saldırılarını giderek şiddetlendiriyor” denilen açıklamada, devamla şunlara dikkat çekildi: "27 Temmuz’da çıkarılan ikinci kararname, içinde 16 televizyon kanalı, 23 radyo ve 45 gazetenin olduğu 131 medya kuruluşunun kapatılmasıyla sonuçlandı. Eleştirisel web siteleri ve Twitter hesaplarına erişim engellendi ve çok sayıda basın kuruluşunun lisansları iptal edildi. Darbe girişiminden beri 100’den fazla gazeteci tutuklandı. Yaşanan baskılar eleştirel medya üzerindeki konuşma korkusunu artırdı ve basın üzerinde boğucu bir etki bıraktı."

'ASIL HEDEF KÜRT VE SOL-MUHALİF MEDYA'

Hükümetin hükümetin giderek Kürt yanlısı ve eleştirel sol medyayı hedef aldığına vurgu yapılan açıklamada, Özgür Gündem’in hiçbir gerekçe gösterilmeden kapatılmasının ardından basına yönelik artan baskılara işaret edildi.

Açıklamada, şu ifadelere de yer verildi: "Kürtlerin günlük gazetesi Özgür Gündem’in geçici olarak kapatılması ve danışma kurulu üyesi iki kişinin (Yazar Aslı Erdoğan ve Dilbilimci Necmiye Alpay) yanı sıra Editörü İnan Kızılkaya ve Yazi İşleri Müdürü Zana Bilir Kaya’nın tutuklanması yaşananlara iyi bir örnektir. Gazeteciler iddianamedeki suçlamalara karşı delillerini sunmuş olmasına rağmen hâlâ tutuklu bulunmaktadır. Türksat (hükümet kontrolündeki uydu operatörü) olağanüstü hal altında verilen yetkiyi kullanan yayın regülatörü RTÜK’ten aldığı talimatla 28 Eylül’de 22 Kürt televizyonu ya da sol kanattan TV ve radyo istasyonlarını durdurup kapattı. 

Bu kapatmaların ardından bazı TV ve radyolar  (IMC TV, Hayatın Sesi, Özgür Radyo) internet üzerinden yayın yapmaya devam etmeye çalışsalar da sonradan bunların web siteleri de engellendi ve polis baskın yaparak bu kuruluşların ofislerini mühürledi. 

Olağanüstü hal altında bile, ifade özgürlüğü hakkına ilişkin bir kısıtlama yasal yollarla sağlanmalıdır. Yetkililer eleştirisel medyaya karşı alınan önlemleri gerekli ve orantılı olduğunu göstermek konusunda başarısız oldular. Özgür Gündem’in kapatılması gibi kapatmaların yasal bir yolla sağlandığı görünmüyor. 

TALEPLER

Uluslararası Af Örgütü Merkez Bürosu, açıklamasının sonunda da taleplerini şöyle sıraladı: "İşkence ve diğer kötü muameleleri lanetliyoruz ve bununla mücadelede edilmesi ve faillerden hesap sorulması için somut adımlar atılmalı.

Gözaltlarının barolara ve aile üyelerine gecikme olmaksızın bildirilmesi ve avukatların tüm gözaltı evrelerine müvekkilleriyle engelsiz görüşmelerinin sağlanması ve bağımsız heyetlerin gözaltı yerlerine erişimine izin verilmeli.

İfade hakkı özgürlüğünün keyfi olarak kısıtlanmasından kaçınılmalı, özellikle, Özgür Gündem de dahil olmak üzere, ifade özgürlüğü hakkı orantısız bir şekilde kısıtlanan medya organlarının kapatılma kararları kaldırılmalı."