DTK Eşbaşkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk, “Ama Erdoðan'ın çözme niyetinde olduðu düşüncesine fazla katılamıyorum” diyerek, “Erdoðan çözümün aksine giderek daha dışlayıcı ve korkutucu bir hal almaya başladı” ifadelerini kullandı.
Akşam gazetesine konuşan Ahmet Türk, “Kürt sorununu çözme sorumluluðu en başta devlet ve hükümete ait. En büyük görev elbette Başbakan Erdoðan'a düşüyor” diye belirtti.
Türk, şunları ekledi: “Ýki yıldan beri yaptıðı konuşmalar, Kürtlere adeta hakaret eden bir söylem tarzı çok da güven verici deðil. Sorunu çözme niyetinde olan BDP'ye karşı düşmanca yaklaşımda bulundu. Kürt siyasetçilerine duyduðu öfke ve kin; çözüm konusunda çok da niyetli olduðunu göstermiyor. Ama bu sorunu diyalogla, konuşarak çözmekten başka yol da yok.”
Leyla Zana’nın Hürriyet gazetesinde yer alan ifadelerine dikkat çeken Türk, şöyle konuştu: “Leyla Hanım'ın parmak bastıðı bazı gerçekler var. Ama Erdoðan'ın çözme niyetinde olduðu düşüncesine fazla katılamıyorum. Sanki Erdoðan çözüme hazırmış yaklaşımı doðru deðil. Söylemleriyle kucaklayıcı bir dil kullanmamıştır. Aksine, giderek daha da dışlayıcı, Kürtlere hakaret edici bir üsluba bürünmüştür. Erdoðan çözümün aksine giderek daha dışlayıcı ve korkutucu bir hal almaya başladı. Asıl korkutucu olan da budur.”
Milletvekili Türk, Zana'nın bu açıklamaları neden yaptıðı konusunda ise “Niyetini bilemem, onun adına konuşamam, niyetinin ne olduðunu ona sorun” şeklinde konuştu.
CHP’nin Kürt sorununa ilişkin girişimi ardından Başbakan Erdoðan ile görüşmelerini de deðerlendiren Türk, şöyle dedi: “Partiler arasında diyalog önemli. Biz bunu ta başından beri söylüyoruz. Bu sorun, diyalog olmadan çözülmez diyoruz. Ýktidarıyla muhalefetiyle partiler bir araya gelsin diyoruz. Başından beri bunu söylememize raðmen sanki diyaloga biz karşıymışız gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor. Biz, şunu söylüyoruz; 'Diyaloga evet ama diyalog yapılırken sorunun asıl tarafı olan Kürtlerin dışlanmasına hayır. Kürtler olmadan bir çözüm arayışı samimi de olmaz gerçekçi de olmaz, sonuç da vermez.”