Akil İnsanlar 'Güneydoğu' heyeti çalışmalarına başladı

Akil İnsanlar 'Güneydoğu' heyeti çalışmalarına başladı

Akil İnsanlar Komisyonu 'Güneydoğu' heyeti ilk toplantısını Diyarbakır'da gerçekleştirdi. Komisyon üyeleri "hiçbir ayrımcılık yapmadan herkesi dinlemeyi planladıklarını" dile getirdi. 

Akil İnsanlar Komisyonu "Güneydoğu Bölgesi" heyeti, Diyarbakır'da Liluz Hotel'de basın toplantısı düzenledi. Toplantıda bölgede gerçekleştirecekleri olan programlarına ilişkin bilgilendirmede bulunan heyet, programları kapsamında ilk olarak 27 Mart günü polisin kovalaması sonucu Dicle nehrine atlayan ve yaşamını yitiren Murat İzol'un ailesini ziyaret etti. Kezban Hatemi, Mehmet Emin Ekmen, Fazıl Hüsnü Erdem, Etyen Mahçupyan, Lami Özgen, Ahmet Faruk Ünsal ve heyetin başkanlığını yapan Yılmaz Ensaroğlu'nun katıldığı basın toplantısına, heyet üyesi Murat Belge'nin yoğun programından, Yılmaz Erdoğan ise rahatsızlığından dolayı katılmadığı belirtildi. Toplantıda ilk olarak konuşan heyet başkanı Yılmaz Ensaroğlu, Kürt sorununun çözümünü, barışı en çok isteyenlerin Kürtler olduğunu belirterek, "Burada yaşayan insanlarla toplumun diğer kesimlerinin duyguları, düşünceleri, endişe ve beklentileri farklı. Ama bu ülkede birlikte yaşayacaksak bütün farklı kesimleri kuşatacak, talep ve beklentileri karşılayacak beklentileri toplum olarak beraber hareket etmek zorundayız" dedi. 

Kürtler başta olmak üzere bölgenin taleplerini dinleyerek, diğer komisyonlara, hükümete ve kamuoyuna iletme misyonu yüklendiklerini belirten Ensaroğlu, şunları söyledi: "Diğer bölgelerin Türkiye'nin geri kalan kesimindeki insanların endişe ve beklentilerini de alıp oralardaki aktörlerle paylaşacağız. Esas ağırlık vereceğimiz husus, bölge halkının taleplerinin kamuoyuna iletilmesidir. Bölgenin sesinin duyulmasını istiyoruz. Birlikte yaşamanın koşullarını, zeminini burada yaşayan insanlarla belirlemek istiyoruz. Sadece bizim değil bütün Türkiye'nin gözü Güneydoğu'da. Bütün Türkiye'nin barışa dair çözüme dair düşüncelerini belirleyecek bir noktadır burası. İlleri kendi aramızda paylaşmayı düşünmüyoruz. Bütün komisyondaki arkadaşlar bütün şehirlere gücümüz yettiğince gideceğiz." Bölgede yaşayanların her türlü görüş ve düşüncelerini iletebilmeleri için özel bir mail adresi oluşturulduğunu kaydeden Ensaroğlu, adreste toplanacak görüş ve önerilerin komisyon yönetimi tarafından değerlendirileceğini ve raporlaştırılacağını dile getirdi. 

Komisyonun programına ilişkin de bilgilendirmede bulunan Ensaroğlu, 13 Nisan'a kadar Diyarbakır'da olacaklarını, sonrasında 17-20 Nisan arasında Mardin ve Şırnak, 24-27 Nisan tarihleri arasından Batman ve Siirt, 8-11 Mayıs'ta Antep ve Kilis, 15 Mayıs'ta da Urfa ve Adıyaman'a gitmeyi planladıklarını kaydederek, programın ardından belki son değerlendirmelerini Diyarbakır'da, STK'larla yapacaklarını dile getirdi. Komisyonun çalışmalarında ziyaretlerin, yuvarlak masa toplantılarının ve geniş çaplı forum tarzından toplantıları da gerçekleşeceğini belirten Ensaroğlu, "Bölgede farklı eğilimler, farklı düşünceler var. Her gittiğimiz yerde herkese her kesime ulaşmak istiyoruz. Siyasi partiler, siyasi hareketler bir hedef grubumuz. STK'lar, dini cemaatler, dini kanaat önderleri, hakem rolü biçilmiş olan saygın kişileri ulaşmaya çalışacağız. Bir de uzun yıllar arasında aslında buralarda yaşamış ama şimdi buralarda ikamet etmeyen ama eskiden beri bu sorunla ilgili tecrübesi olan kişileri ziyaret edeceğiz. Onların katkılarını da kendi raporlarımıza almaya çalışacağız" diye konuştu. Komisyonun Ceylan Önkol'un ailesini ziyaret edeceğini ve çatışmalarda evlatlarını yitiren bir grup aile ile de biraraya geleceklerini belirten Yılmaz, BDP ve HÜDA-PAR'la gerçekleşecek görüşmelerin ardından akşam saatlerinde de bir grup STK ve entelektüelle biraraya geleceklerini dile getirdi. 

Yılmaz'ın ardından söz alan Kezban Hatemi ise, komisyonun bağımsız bir komisyon olduğunu kaydederek, "Bu ülkede artık herkes çözüm arıyor. Bunu ben çok anlamlı buluyorum. Her iki taraftan da anlayış bekliyoruz. Buradaki beklentileri tespit etmek, şimdiye kadar aktarılamayan, engellenen her noktaya ulaşmayı hedefliyoruz. Hiçbir ayrımcılık yapmadan, herkesi dinlemeyi planlıyoruz" dedi. 

HEYET ROBOSKİ'YE GİDECEK

Konuşmaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yılmaz Ensaroğlu, Dicle Üniversitesi'nde yaşananlara ilişkin, "Bu süreçte yaşanacak bu tür olayları herkes genel olarak provokasyon olarak değerlendirecektir. Ama eğer duyduklarımız doğru ise örneğin bir gece önce öğrenci derneği üyeleri ile kulübü biraraya gelmiş, anlaşmış ise ve sonraki gün kavga çıkmışsa, saldırılar olmuşsa, çözüm süreçlerinde aktörlerin kendi içinden de üçüncü aktörler tarafından da provokasyon yapılabileceğini görmek gerekiyor" dedi. Ensaroğlu, programları çerçevesinde Roboskili aileleri ziyaret edeceklerini belirterek, "Biz Roboski'ye giderken de orada açılmış ve sarılmamış bir yara var. Roboskili ailelerin yaralarını sarmaya yönelik bir çaba içerisinde olacağız" diye konuştu.

Basın mensuplarının sorularının ardından söz alan komisyon üyelerinden KESK Genel Başkanı Lami Özgen, "Geçmişten bu yana Kürt sorununun çözümüne ilişkin Diyarbakır'a ve bölgeye vurgular yaptılar. Biz de bu bölgenin komisyonu olarak kendi misyonumuzun farkındayız. Ancak gerçek anlamda Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümünün başlangıcında olduğunu kabul ediyorum" dedi. Özgen'in ardından söz alan MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal da, Türkiye'de ilk defa çatışan tarafların "akil insanlar" tarafından destek istediği bir sürecin yaşandığına dikkat çekerek, "Türkiye'de bundan sonra siyaset yapma tarzının değiştiğinin göstergesidir. Bizim komisyonumuzun üzerinde çalıştığımız sorunun çözümüne dair tarihi bir misyonu olmakla birlikte Türkiye'de siyaset yapmanın farklı bir yolunu da açtığını ifade etmek istiyorum" değerlendirmesi yaptı. Komisyon üyesi Etyen Mahçupyan ise, "Güneydoğu" bölgesinin çok özel bir yer olduğunu belirterek, savaşın bölgeye bir örtü gibi geldiğini ifade etti. Mahçupyan, "Savaş hali birbirimizden beklentinin olmadığı bir dönemdi. Beklenti çok önemli bir şeydir, tedavi edicidir. Umarım insanların bizden beklentileri çoktur ve bizim de onlardan beklentilerimiz var" diye belirtti. 

MURAT İZOL'UN AİLESİ ZİYARET EDİLDİ

Toplantının ardından komisyon ilk olarak 27 Mart'ta Fiskaya semtinde polisin kovalamacısı sonucu Dicle nehrine atlayan ve 12 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Murat İzol'un TOKİ Üçkuyular'daki ailesini ziyaret etti. Heyeti İzol'un eniştesi Recep Kaymak ve babaannesi karşıladı. Ziyaret basına kapalı yapıldı. Ziyaretin ardından kısa bir açıklama yapan Ensaroğlu, olayın takipçisi olacaklarını dile getirerek, temennilerinin bir daha Murat İzol'lerin olayının olmaması olduğunu dile getirdi.