Dönemin başbakanı olan Erdoğan’ın “One Minute” çıkışının Ortadoğu coğrafyasında yükselmek için uyguladığı bir taktikten ibaret olduğuna işaret eden Taştekin, bu çıkış sonrası Türkiye’nin İsrail ile ticari ilişkileri artarken, Filistinlerin 50 yıldır yaşandığı ıstırabı bitirecek her hangi bir gelişmeye neden olmadığını hatırlattı. “İktidarın bu iki yüzlülüğü ifşa edilmeli ve tüm taraflar bunu bir şekilde görmeli artık” diyen Taştekin, “ülkede her kesimi kendi çıkarları için istismar edip kullandıkları gibi Filistin meselesini de kullandılar. Bu anlaşmayla samimi olmadıkları ortaya çıktı” dedi.

‘TÜRKİYE İSRAİL KÖŞEYE SIKIŞTIRACAK HİÇBİR KARTI KULLANMADI !’

Ortadoğu uzmanı gazeteci Fehim Taştekin, AKP’nin Filistin davasını her zaman kendi çıkarları için kullandığını ve bugün bu noktaya gelinmesinin bu istismar siyasetin bir sonucu olduğunu vurguladı. AKP iktidarı döneminde Türkiye-İsrail ticari ilişkilerin arttığını hatırlatan Taştekin, İsrail’in OECD üyesi olmasında Türkiye veto kartını kullanmadığı gibi NATO’nun İsrail ‘in temsilcilik açma talebinin kabulünün önünü açtığını hatırlattı. Taştekin, Türkiye’nin İsrail köşeye sıkıştırabileceği hiçbir kartı kullanmadığına işaret etti. Taştekin, “Dış ilişkilerde kendisini tecrit ettiren iktidar, İsrail ile yaptığı anlaşmayla kendisine dönük baskıları azaltacağını düşünmüş olmalı ki, İsrail’i memnun eden, İsrail son derece çıkarlarına uygun, hatta normal koşullarda bile çok zor elde edebileceği birçok şartı bir özür ve tazminat karşılığında kabul etti “ dedi. Taştekin, Türkiye İsrail ‘e bedel ödetmek yerine bedel ödediğini vurguladı.

ONE MİNUTE İLE AMAÇ İSLAM ÜLKELERİNE PALAZLANMAKTI!

Dönemin başbakanı iken Tayyip Erdoğan Davos ‘ta yaptığı “One Minute” çıkışını da değerlendiren Taştekin, bu çıkışın Erdoğan’ın İslam ülkelerinde palazlanmasına yol açtığına dikkat çekti. “İslam ülkelerinde ve Ortadoğu’da değişim ve dönüşüm için güçlü görünen bir lidere ihtiyaç vardı ve Erdoğan’ın bu çıkışı son derece kullanışlı bir atmosfer oluşturdu” diyen Taştekin, bu sayede Erdoğan Ortadoğu’da yükselen bir yıldız haline geldiğini belirti. Erdoğan’ın bu pozisyonunun ABD ve Avrupa faydasına olduğunu kaydeden Taştekin, İsrail ‘in güvenliğini tehdide atmadığı sürece Erdoğan’ın İsrail karşıtlığına bir taktik, bir strateji olarak göz yumulduğuna işaret etti. Erdoğan bu çıkışlarının hiç birinin Filistinleri azat edecek ve 40, 50 yıldır yaşandıkları ıstırabı bitirecek bir gelişmeye neden olmadığını hatırlatan Taştekin, tam aksine bir taraftan Filistin meselesi daha kanayan bir hal alırken, diğer bir taraftan İsrail ‘in en büyük düşmanı Suriye’nin de tamamen dize getirildiğini, dişleri neredeyse tamamen söküldüğünü ifade etti.

ORTADOĞU İÇİN EN TEHLİKELİ İTTİFAK !

Son dönemlerde iktidara yakın gazetelerde çıkan haberlere dikkat çeken Taştekin, bu haberden birinde Ortadoğu’nun istikrarı için İsrail, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar’ın yeni bir ittifak kurduğunun itiraf edildiğine işaret etti. Ortadoğu’daki istikrarsızlığın en büyük kaynağı olan bu dört ülkeyi istikrar vaat ediyor diye pazarlanmasının trafik komik olduğunu altını çizen Taştekin, “İsrail Ortadoğu’daki sorunların anasıdır. Suudi Arabistan ‘a gelirsek bölgede bütün radikal unsurları destekleyen ve bunu politik araç olarak kullanan bir ülkedir” dedi. Bu anlamda Türkiye’nin Suudi Arabistan ile bölgesel ittifaka girmesinin son derece tehlikeli olduğunu hatırlatan Taştekin, nedenini şöyle aktardı: “Bu ülkeler müdahale ve politik enstrümanları kullanıyorlar. Bu enstrümanlar kah IŞİD , kah El-Nusra , kah El-Kaide oluyor. O açıdan bugün istikrar olarak gösterilmeye çalışılan bu modelleme Ortadoğu’nun başına gelebilecek en büyük beladır. Türkiye Suudi Arabistan’ın başını çektiği bu eksende yer alarak hem kendi coğrafyasını ateşe attı , hem de önümüzdeki günlerde göreceğimiz kör şiddet olaylarının zeminini hazırlamış oldu. “ Bir çok ülkenin Erdoğan ve AKP’yi IŞİD gibi örgütleri destekleyen güçler olarak gördüğünü da hatırlatan Taştekin, o nedenle hükümetin itibarının zaten büyük ölçüde aşındığını vurguladı.

‘İKTİDARIN BU İKİ YÜZLÜLÜĞÜ İFŞA EDİLMELİ !’

İktidara yakın kesimlerin Filistin davasını satmasına karşılık büyük bir tepki göstereceğini düşünmediğini ifade eden Taştekin, iktidar ile ideolojik yakınlığı olan kesimlerin bu yalanı kabul edip, bu paradiyi devam ettireceklerini söyledi. Önce satışa getirilen Filistinliler ve HAMAS gibi örgütlerin ses çıkartması gerektiğini belirten Taştekin, “ İktidarın bu iki yüzlülüğü ifşa edilmeli ve tüm taraflar bunu bir şekilde görmeli artık. Ülkede her kesimi kendi çıkarları için istismar edip kullandıkları gibi Filistin meselesini de kullandılar. Bu anlaşmayla samimi olmadıkları ortaya çıktı” diye konuştu.