BDP Genel Merkezi, AKP’nin Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in bugün bir gazetede yer alan ve BDP’yi hedef alan değerlendirmelerine ilişkin açıklama yayınladı.  BDP’yi ve Kürt siyasi hareketini uyuşturucu gibi kirli faaliyetle ilişkilendirmeye çalışan İçten’in tek bir amacı olduğunu belirten BDP, “O da partimizi karalamak, demokratik mücadelemize çamur atmak, asıl uyuşturucu şebekelerini gizlemek ve dönen trafiği meşrulaştırmaktır” dedi. Türkiye’de uyuşturucu trafiğinin nasıl işlediği, bu mekanizmanın nasıl çalıştığı, kimlerin bu işin içinde olduğunun açık ve ortada olduğu da vurgulanan açıklamada, “Bu mekanizma bizzat devlet görevlileri eliyle işletilmektedir. Bu gerçek, uluslararası raporlarla da, Susurluk’ta, Yüksekova çetesinde, JİTEM faaliyetlerinde açığa çıkan belgelerle de sabittir” dendi.

BDP Genel Merkezi, AKP’nin Diyarbakır milletvekillerinden Cuma İçten’in bir gazetede yer alan açıklamasına ilişkin yaptığı açıklamada “AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten bugün bir gazetede yer alan açıklamasında partimizi hedef alan ahlak dışı, tümüyle karalamaya yönelik, mesnetsizce ifadeler kullanmıştır” dedi.

“Partimizi, Kürt siyasi hareketini uyuşturucu gibi kirli bir faaliyetle ilişkilendirmeye çalışan bu şahsın tek bir amacı vardır, o da partimizi karalamak, demokratik mücadelemize çamur atmak, asıl uyuşturucu şebekelerini gizlemek ve dönen trafiği meşrulaştırmaktır” denilen açıklamaya şöyle devam edildi: “Türkiye’de uyuşturucu trafiğinin nasıl işlediği, bu mekanizmanın nasıl çalıştığı, kimlerin bu işin içerisinde olduğu açık ve ortadadır. Bu mekanizma bizzat devlet görevlileri eliyle işletilmektedir. Bu gerçek, uluslararası raporlarla da, Susurluk’ta, Yüksekova çetesinde, JİTEM faaliyetlerinde açığa çıkan belgelerle de sabittir. Kamuoyu, askeri araçlarla uyuşturucu sevkiyatı yapıldığına, taburun bahçesinde uyuşturucu saklandığına tanıktır. Devlet görevlilerinin içinde bulunduğu çeteler eliyle gençlerin, çocukların nasıl zehirlendiği gün yüzü gibi ortadadır.”

“Bu gerçekler orta yerde dururken, AKP milletvekili, utanmadan, sıkılmadan, partimizi hedef almakta, partimizi kirletmeye çalışmaktadır” diye devam eden açıklamada, bu açıklamaların ardında yatan zihniyetin gençleri uyuşturucuyla, fuhuşla zehirlemeye, ahlakdışı ilişkiler ağı içinde boğmaya çalışan zihniyetle aynı noktada kesiştiği, buluştuğu vurgulandı.

BDP gençliğnin Türkiye’nin dört bir tarafında uyuşturucuya, fuhuşa, her türlü karanlık faaliyetlere karşı bugüne kadar onlarca miting, yürüyüş ve açıklama yaptığı da belirtilen açıklamada, “Gençlerin, bilinçlendirilmesi için sayısız kampanyalar düzenlendi. Bildiriler dağıttı, mahalle mahalle, sokak sokak bilgilendirme toplantıları düzenledi.

Partimiz gençliği uyuşturucu karşıtı bu demokratik eylem ve etkinlikleri gerçekleştirirken, bizzat AKP’nin emrindeki polis gücü tarafından engellendi. Diyarbakır’da ve daha bir çok yerde gençlerin düzenlediği uyuşturucu karşıtı yürüyüşe müdahale eden polis bu tavrıyla aynı zamanda uyuşturucu karşıtı bir bilincin gelişmesini de engellemiş oldu.

BDP’li gençler, kadınlar AKP engelini, polis engelini aşarak uyuşturucu karşıtı mücadele yürütürken, AKP’li vekilin bu gerçekleri görmezden gelerek partimizi hedef alması tam bir psikolojik savaş ve kara propaganda örneğidir” dendi.

BDP’ye karşı kirli propaganda yürütmeyi görev olarak üstlenen, yaptığı açıklamalarla da asıl uyuşturucu şebekelerini perdelemeye çalışan İçten’in kimlere hizmet ettiğinin de çok açık ortada olduğu vurgulandı.

“Halkımız, özellikle de Diyarbakır halkı bu zattı iyi tanımalıdır. Bu şahsın partimize karşı saldırıları karşısında halkımız duyarlı olmalıdır” denilen açıklamaya şöyle devam edildi: “Şu unutulmamalıdır ki, binlerce bedel ödeyen, şehitler veren, binlerce yöneticisi, seçilmişi, üyesi, çalışanı cezaevine atılan, ama onurlu mücadelesinden asla taviz vermeyen Barış ve Demokrasi Partisi’ne dil uzatmak, çamur atmaya çalışmak kimsenin haddine değildir, kimse asla böylesi bir yanlışın içerisine de düşmemelidir. Halkımız bu türden kirli kampanyalar içerisine girenleri unutmayacak ve asla affetmeyecektir.

Adı geçen vekili terbiye sınırlarını aşan bu saygısızca açıklamalarından dolayı partimizden ve Kürt halkından biran önce özür dilemeye çağırıyoruz.”