GÖRÜNTÜLÜ

AKP/Saray’ın Suruç ile bir türlü bitmeyen hesabı

AKP/Saray rejimi, Kobanê direnişinin zafer ile sonuçlanması üzerine tüm hayallerinin suya düşmesi sonucu hedefine koyduğu Suruç Belediyesi ve Suruç halkına her fırsatta saldırıyor.

Kürt düşmanlığı üzerinden yürüttüğü politikalar nedeniyle Kürt halkının elde etmiş olduğu kazanımları boşa çıkarmak adına elinden gelini yapan AKP/Saray rejimi, Kobanê direnişinde de elde edilen zaferde büyük bir rolü olan Suruç Belediyesi ve halkını da bu minvalde hiçbir zaman es geçmedi. AKP/Saray rejimi, “Kobanê düştü düşüyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayallerinin suya düşmesine neden olan Kobanê zaferi karşısında Suruç Belediyesi ve Suruç halkını her fırsatta “cezalandırmaya” çalıştı. Belediye ile halka AKP’li Urfa Büyükşehir Belediyesi tarafından da ambargo uygulanarak, hizmet alanındaki engellemeler ile de adeta öç alma yoluna gidildi. Suruç Belediyesi’nin yüzde 40 ödeneğine el koyan AKP’li Urfa Büyükşehir Belediyesi tarafından ilçede yapılması gereken hiçbir hizmetin yapılmaması buna en büyük dayanak olarak gösterilebilir.

Suruç’ta AKP’li Urfa Büyükşehir Belediyesi’nin hizmet alanına giren hiçbir alanda Suruç halkı bugüne kadar hizmet alamadı. Bununla da yetinmeyen AKP/Saray rejimi belediye eş başkanları hakkında açtığı soruşturmalar ile de bir yere varamayınca, son olarak Kürdistan’da DBP’li 25 belediyeye karşı gerçekleştirdiği kayyum darbesinin içerisinde Suruç Belediyesi’ni de katarak bu kez işgal ve darbe ile “intikam” almanın peşine düştü. Yüzde 54’lük bir oy oranıyla seçilen belediyeye eş başkanlarının yerine kayyum atayan AKP’nin tüm yönelimleri karşısında asla taviz vermeyen Suruç halkı ve belediye eş başkanları ise seçilmişler olarak halk ile beraber her ne kadar belediye hizmet binasını kullanamaz ve yetkileri gasp edilmiş olsa da halka hizmetini aksatmıyor.

‘ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ’

İlçedeki son duruma ilişkin ANF’ye konuşan Suruç Belediyesi Eş Başkan Vekili Halil Akbaş, kayyum ile belediyenin sadece gasp edilmediğini aynı zamanda Suruç halkının başta olmak üzere Kürt halkının iradesinin gasp edildiğini kaydetti. Seçme ve seçilme haklarının gasp edildiğini belirten Akbaş, direnişlerini de buna göre derinleştirdiklerini ve geliştireceklerini söyledi. Belediyelerine atanan kayyum ile bu güne kadar karşılaşmadıklarını ve karşılaşmakta istemediklerini belirten Akbaş, “Biz birilerine alet olmuş gaspçılarla tokalaşmayı bırakın yüz yüze dahi gelmek bile istemiyoruz. Biz çalışmalarımızı alanlarımızda seçilmiş arkadaşlar ile birlikte işçi arkadaşlar ve halkımız ile beraber yürütüyoruz” diye kaydetti.

’BU HALDE BİZ BELEDİYEYE GİRMEYİ KABUL ETMİYORUZ’

Belediyelerinin gasp edildiği ilk günden itibaren belediyemize girmeye çalıştıklarını, direndiklerini söyleyen Akbaş, sürekli olarak engellendiklerini ve kitlesel yürüyüşlerde de saldırıya uğradıklarının altını çizdi. Akbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün Suruç Belediyesi bir zindana dönüştürülmüş. Karakollarda aşılarak bir zindana çevrilmiş durumdadır. Belediyenin her tarafı bariyerler, pencereler de demirler ile kapatılmış. Belediye çevresi TOMA’lar ve zırhlı araçlarla çevrilmiş durumdadır. Bu haliyle biz belediyeye girmeyi de kabul etmiyoruz zaten.”

‘BELEDİYEMİZE KAYYUM ATANMIŞ OLABİLİR, AMA…’

Halktan doğru büyük bir sahiplenme ve desteğin olduğunu söyleyen Akbaş, şöyle devam etti: “Bizim halkımızdan aldığımız destekle seçilme ve seçilme hakkımız yüreğimizde saklıdır. Biz bunun karşılığında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda işçilerimiz ile birlikte çalışmalarımız aralıksız bir şekilde devam ediyor. Sabahları ben bizzat mahalle mahalle gezerek kontrollerde bulunuyorum. Halk hizmetinin aksatılmaması için yapılan çalışmaları yerinde denetliyorum. Belediyemize kayyum atanmış olabilir, belediye binamız zapt edilerek işgal edilmiş olabilir. Ellerindeki tekniği de kullanarak kaba güç ile bizim kazanımlarımızı derdest edebilirler, ama irademizi teslim alamazlar. Onlar halkın nezdinde birer gaspçı ve işgalci olarak görülüyor. Halkımızın buna karşı olan öfkesi ve tepkisi hat safhadadır. Bizde tepkiliyiz ve halkımız ile beraberiz. Her ne olursa olsun halkımız ile beraber olmaya da devam edeceğiz.”

...