Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, (AKPM) sol birlik grubunun önerisi üzerine gündemine aldığı Gezi Parkı eylemlerine dair raporunu tartışarak kabul etti. Kararda, “Protesto etme hakkı en az hükümetler kadar meşrudur" denildi. 

İspanyol parlamenter Arcadio Diaz Tejera tarafında hazırlanan rapor,  AKPM Genel Kurulu’nda tartışıldı.  Raporun karar tasarısı 15 karşı oy ve 14 çekimsere karşı 106 oy ile kabul edildi.

AKPM kararında “protesto etme hakkının demokratik bir hak olduğu ve güvenlik güçleri ile iktidarın birincil görevinin bu eylemlerin güvenli geçmesi ve korunması için bütün önlemleri alarak gerekli güvenceleri sağlaması gerektiğine” vurgu yapıldı.  Kararda, “Protesto etme hakkı en az hükümetler kadar meşrudur" denildi. 

BİBER GAZINA KARŞI YENİ BİR SÖZLEŞME YAPILMALI

Polisin eylemcilere karşı kullandığı biber gazının Avrupa Konseyi’ne (AK) bağlı İşkenceyi Önleme Komitesi (CTP) analizleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) içtihatlarına göre insan sağlığını ciddi derecede bozan konumda olduğu kaydedildi. Buna karşı, AK üye devletleri ve AK’nin insan sağlığına zararlı biber gazının yasaklanması için yeni bir sözleşmenin arayışına gitmesi talep edildi. 

“Protesto eylemleri yürüyüş, toplantı, medya ve ifade özgürlüğü üzerindeki tehditler” başlığı altında gerçekleşen toplantıda sadece Türkiye’deki değil Fransa, Rusya, İsveç gibi ülkelerdeki Avrupa’daki protesto gösterileri de gündeme geldi. Raporda Gezi Parkı eylemlerinin barışçıl bir şekilde başladığı belirtilirken, polisin çok sert müdahalesi sonrası popüler hale geldiği ve kimi taşkınlıklara neden olduğuna vurgu yapıldı.

YEREL DEMOKRASİ

Kabul edilen kararda, basın, ifade, örgütlenme özgürlüğünün garanti edilmesi istendi. Alınan kararda Gezi Parkı gibi projelerde toplum ile istişare edilerek, yerel seçilmişler ile birlikte bu tür kararların alınması gerektiği ifade edildi. 

Raporun karar bölümünde AK’nin genel sekreter vasıtasıyla protestolara karşı kullanılan “mecburi” müdahalenin sınırlarını çizen, sözleşme benzeri bir mekanizmanın hazırlanması talep edildi. 

AKPM sol birlik grubunun Avrupa Parlamentosu’nun Gezi Parkı eylemlerine ilişkin Türkiye’ye yaptığı uyarı kararının selamlanması önerisi ise 16 oy farkı ile reddedildi. 

ERDOĞAN PROTESTOCULARA HER TÜRLÜ HAKARETİ YAPTI

Genel Kurul tartışmalarında Başbakan Erdoğan’ın eylemcilere “her türlü hakareti yaptığı” belirtilerek, “bunun kabul edilemez olduğu ve artık hakareti, ötelemeyi, iktidar sarhoşluğunu terk etmesi gerektiği” çağrısı yapıldı. 

Genel Kurul tartışmalarında ilk sözü BDP üyesi Ertuğrul Kürkçü aldı. Kürkçü iktidarların protesto eden vatandaşlarını koruma görevi olduğunu ifade ederken, Türkiye’de buna uyulmadığını söyledi ve AKP’ye uyarı yapılması için rapora destek istedi. 

CHP’li parlamenter Gülsün Bilgehan ise Gezi Parkı direnişinin AKP’nin otoriter bir lidere sahip iktidarının baskılarına karşı bardağın taştığı an olduğunu belirtti.  Bilgehan, eylemler sırasında 4 ölüm, 7832 yaralanma ve binlerce gözaltının gerçekleştiğini hatırlattı.

AKP’li vekiller ise, “bu protestocular, kaçan polis öldürdü, köprüden çocuk attı, başörtülü kadınları dövdü, bunlara karşı Gaz kullanma uluslararası normlara uygundur,  600 polis yaralandı, 116 polis ve 271 sivil aracı darp edildi” iddialarında bulundu. Sözkonusu polis, Adana’da eylemcileri kovalarken, bir boşluğa düşerek ölmüştü. 

GAZETECİLERİ HAPSE ATAN ÜLKE

AKPM’de Türkiye’deki duruma tepkiler şöyle özetlendi: “Türkiye Gazetecileri hapse atan bir ülke, bu asla kabul edilmemeli,  Türkiye’deki protestolarda polisin bu kadar şiddet kullanması bir üye devlet için asla kabul edilir değil ve bu onurlu bir davranış değil.  Türk parlamenterlerinin bilmesi gereken polis yersiz yere şiddete başlar ise o an şiddet sarmalına yol açılmıştır ve başlamıştır demektir.”