Vicdani reddini açıkladığı için cezaevine giren ve hakkında yeni davalar açılan yazar Ali Fikri Işık, bugün yapılacak duruşmaya giderek vicdani red tavrını sürdüreceğini açıkladı.

30 yıl boyunca sivil ölümünü tecrübe ettiğini ve kendisine biçilen bu kadere rıza göstermeyeceğini kaydeden Işık, "Bedeni olmayan bir hayalet gibi yaşamayı ret ediyorum. Herkes gibi hayatımı geri istiyorum. Ne alçaltıcı bir himaye kabul ederim ne de itibarsızlaştırma çabalarını görmemezlikten gelirim. Toplumda oluşmuş olan duyarsızlığa da isyan ediyorum. Benim bu devlete bir borcum yok. Tam tersine bu devletin bana borcu çok. Askeri darbelerle yaratılan keyfi hukukla ömrümün 5.5 yılı ceza evlerinde geçti. Hukuksuzca kesilen cezaların tümü infaz edildi. Ama iş mağduriyetlere gelince kimseden gık çıkmıyor" dedi.

9 Haziran 2012 tarihinden bu yana da devletin kendisine yönelik başka bir hukuksuzlukta ısrar ettiğini ifade eden Işık, şöyle konuştu:   "Bir vatandaş olarak 'ben vicdani retçiyim' diyorum, bu talebim hiç dikkate alınmadan firar suçlamasıyla yargılandım ve ilk davadan 1 yıl 15 günlük cezaya çarptırıldım. Bu süreç boyunca da 4.5 ay ceza evinde tutuklu kaldım. Bu yetmezmiş gibi akabinde ikinci dava açıldı ve yine tutuklanarak 15 gün boyunca ceza evinde tutuldum. İkinci davanın ikinci duruşması 12 Haziran'da. Ben yargılanmaktan kaçmıyorum. Ama sivil ölüme de davetiye çıkarmayacağım."

Vicdani ret hakkının doğal ve bitişik bir hak olduğunu, bunun insan doğasına ve özgür iradesine saygı olduğunu belirten Işık, bugün Edirne 54. Tugayı'nda görülecek Askeri Mahkeme'ye giderek orada vicdani ret tavrını sürdüreceğini söyledi.