Almanya’da Patriot füze savunma sisteminin Türkiye’ye yerleştirileceðine dair tartışmalar, hükümet ile muhalefeti karşı karşıya getirdi. Alman hükümetinin neredeyse Türkiye’den net bir talep gelmeden böylesi hızlı ve hevesli davranması ‘Neden ?’ sorusunu akla getiriyor.

Almanya’da önde gelen gazetelerden Süddeutsche Zeitung’un cumartesi günü okuyucularına duyurduðu füze savunma bataryası ile ilgili haber, ülkenin gündemine oturmuş durumda. Gazete haberinde, topraklarını Suriye’den gelebilecek olası saldırılara karşı korumak amacıyla Türkiye’nin NATO'dan resmen Patriot füzelerini isteyeceði belirtilmişti. Buna göre, şayet talep kabul edilirse 170 kadar Alman askeri füze savunma sistemini çalıştırmak üzere Türkiye’ye sevkedilecek.

Haberin ardından Almanya’da iktidar ve muhalefet arasında tartışmaların odaðında şimdi de füze bataryası ve Afganisatan’dan bu yana Almanların hassas olduðu ‘asker gönderme’ konusu var. Hükümet, Patriot füzelerinin Türkiye’ye yerleştirilmesi fikrine, NATO üyesi olmanın gereði olarak sahip çıkıyor. Ýktidardaki Hristiyan Birlik Partisi (CDU) Federal Meclis dış politika sözcüsü Philipp Mißfelder, füze savunma bataryasının Türkiye’ye yerleştirilmesine karşı çıkılmasının Almanya’nın NATO içindeki ‘güvenilir partner’ pozisyonunu tehlikeye attıðını savundu. Mißfelder, Almanya’nın özgürlüðünü NATO’ya borçlu olduðunu ve bu yüzden de şimdi diðer üye ülkelere savunmalarında yardımcı olunması gerektiðini de kaydetti.

Hükümetin küçük ortaðı Hür Demokrat Parti (FDP) de benzer şekilde Türkiye’ye yapılacak yardıma destek çıkıyor. FDP, kimi çevrelerce dillendirilen ve füze savunma sisteminin ‘krizi daha da derinleştireceði’ yönündeki eleştirilere karşı çıktı.

" TÜRKÝYE ÇATIŞMAYI TAHRÝK EDÝYOR"

Hükümetin bu tavrına muhalefetteki her üç sol parti karşı çıkıyor. Yeşiller‘in güvenlik uzmanlarından Omid Nouripour, füze savunma sistemi yerleştirilmesi ile Almanya ve NATO’nun kendini çatışmanın içine doðru çekeceði uyarısını yaptı. Nouripour, Suriye’deki çatışmaların da Rusya ile karşı karşıya gelmeden ve uzlaşma ile çözülebileceðinin altını çizdi.

Sosyal Demokrat Parti (SPD)‘den Rainer Arnold da, hükümetin tutumuna karşı çıkarak Suriye’de krizin olmasının Türkiye’ye asker ve füze sistemi göndermeyi haklı çıkarmadıðının altını çizdi.

Sol Parti (Die Linke) yönetiminden Wolfgang Gehrcke, talebin kabul edilemez olduðunu söyledi. Gehrcke, sadece füze sisteminin kurulmasının bile bölgedeki çatışmaları daha da şiddetlendirmeye yeteceðini belirtti. Sol Parti’li politikacı, Türkiye’nin bölgedeki çatışmayı gereksiz yere daha da tahrik ettiðinin de altını çizdi.

ALMANYA AFRÝKA’DAN KAÇMAK ÝÇÝN MÝ TÜRKÝYE’YE YANAŞIYOR?

Türkiye’de konuyla ilgili henüz ciddi bir açıklama gelmemişken, Almanya’da özellikle hükümet çevrelerinin füze savunma sistemlerinin Türkiye’ye gönderilmesine bu denli sahip çıkması ‚neden?‘ sorusunu akla getiriyor.

Haftalık der Spiegel gazetesi, Almanya’nın Afrika ülkesi Mali’deki kriz nedeniyle NATO’nun asker talebini geri çevirebilmek için Türkiye’ye dönük bu hamleyi yaptıðı görüşünde. Almanya, Mali’de Ýslamcılar ve Berberler tarafından ele geçirilen ülkenin kuzey kesimlerine asker göndermek yerine, Mali ordusunu eðitmeyi öneriyor. Ancak, NATO’nun her talebine ‚hayır‘ dememek için de, daha az riskli olan Türkiye ile durumu kurtarma peşinde olabilir.

Almanya’nın Patriot meselesinde bu kadar istekli olmasının bir diðer sebebi de, Libya krizinde takındıðı tutum. 2011’de bir çok NATO ülkesinin ortak müdahalesine raðmen, Almanya askeri müdahaleye karşı çıkmış ve birlik üyesi diðer ülkelere karşı zor duruma düşmüştü.

EKONOMÝK VE SÝYASÝ ÝLÝŞKÝLER VE MÜLTECÝ KRÝZÝ

Almanya’nın tutumunda hiç şüphesiz ekonomik ve siyasi ilişkilerin de payı var. Sanayi Bakanı Nihat Ergül, geçtiðimiz günlerde Alman otomobil devi Volkswagen’a baðlı olan Çek otomobil şirketi Skoda’dan Türkiye’ye yatırım yapmasını istemişti. Ergül, Skoda‘nın Türkiye’de üretim yaparak başka pazarlara da açılabileceðini de iddia etmişti.

Türkiye’de halen 1,5 milyon civarında olan otomobil üretiminin 4 milyona çıkarılabileceði yönündeki bilgilendirme sonrası, Skoda ve dolayısıyla Volkswagen yönetiminin teklife olumlu baktıkları biliniyor. Alt yapıdaki kimi eksikliklere raðmen, Volkswagen’in Türkiye üzerinden Asya ve Avrupa pazarına açılmayı planladıðı da gündeme gelmişti.

Türkiye daha önceleri de, Suriye’den gelen mültecilerin 100 bini aşması nedeniyle uluslararası toplumdan yardım istemişti. Daha önceki kriz ve savaşlarda Almanya mültecilerin ilk tercihleri arasında yer alıyordu.

Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoðan’ın Ekim ayındaki Berlin ziyaretinde Almanya’yı PKK’ye karşı yeterince destek vermemekle suçlaması da unutulmamalı. Erdoðan’ın iki ülke arasında önemli gelişmelerin arifesinde neredeyse sudan bahanelerle Almanya’ya çatması da dikkat çekmiş olmalı. Erdoðan, 2010 yılında Başbakan Angela Merkel’in ziyareti öncesi Almanya’yı ülkesindeki Türkleri asimile etmekle suçlamıştı. Entegrasyon gibi zor ve çetrefilli bir alanda sıkıştırılan Merkel ise Alman şirketlerinin Türkiye’deki enerji alanında daha fazla yatırım yapabilmesi uðruna, sessiz kalmayı yeðlemişti.