15 Temmuz ‘Darbe Girişimi’ oyununun ardından Türkiye kentlerinde AKP’ye muhalif herkesi susturan ve Kürt karşıtı projeler oluşturan Erdoğan, MHP ve CHP’yi de yanına alarak gözünü Kuzey Kürdistan’daki belediyelere dikti.

Kuzey Kürdistan’daki Belediyelerin, Türk devleti tarafından işgal edilmesine tepki gösteren Almanya’nın Wuppertal kentinde yaşayan Kürdistanlılar, ‘Neye mal olursa olsun asla bu zulmü kabul etmemeliyiz, Kürtler asla düşmanına boyun eğmedi, işgale karşı direnmek de meşru bir haktır. Bu yüzden tüm Kürtler ayaklanarak mücadele alanlarını genişletmeli’ dediler.

‘ERDOĞAN’IN AMACI KÜRTLERİN MAL VARLIĞINA EL KOYMAK’

Bedran Aydeniz: “Bu kayyumlara karşı tüm onurlu ve şerefli Kürtler ayaklanarak, mücadele etmeli, mücadele alanlarını genişletmeli ki Erdoğan, gibilerin yapmak istedikleri boşa çıksın. Erdoğan için her Kürt ‘teröristtir’ çünkü bütün yurtsever Kürtleri ‘terörist’ olarak görüyor. Kendisi DAİŞ’tir. DAİŞ’in elebaşıdır. DAİŞ için ne gerekiyorsa yapıyor ama kendilerine terörist diyemiyorlar, Kürdistan’daki belediyelere yönelerek, belediyeler şunu yaptı, bunu yaptı gibi asılsız ve ispatsız şeyler söylüyorlar. Bunların her söylediği yalandır çünkü onların temeli ve niyetleri bozuk. Ben Erdoğan’ın yanında bulunan Kürtlere de sesleniyorum. Biraz insanlıkları varsa, kendi halkını ve ülkelerini düşünürler, her namuslu Kürt AKP’den istifa etmeli. AKP terörist bir partidir. Terörist başı da Erdoğan’dır. Çünkü herkes gördü ve duydu DAİŞ’e silah gönderip Kürt halkını yok etmek istiyor böyle bir teröriste karşı durmak her Kürdün mecburi görevidir. Erdoğan’a karşı tüm Kürtler birlik olmalı çünkü bugün belediyelere el koyuyor, yarın Kürdistan’daki esnafın mal varlığına el koyacak. Devletin parası yok, ekonomisi çökmüş durumdu. Erdoğan’ın amacı Kürtlerin tüm varlıklarına el koyarak ayakta durmaktır. Bize düşen görev ise birlik olarak bu azılı teröristin önünü kapatmaktır.”

‘KÜRT HALKI İŞGALE ASLA SESSİZ KALMAYACAK’

Çekdar Agirî: “Belediyelerin işgal edilme projesi çok önceden çizilmişe benziyor çünkü öncesinde Kuzey Kürdistan kentleri tank ve toplarla vurularak adeta harabeye çevrildi, sivil insanlar diri diri yakıldı. Çocuklar, yaşlılar, kadınlar ve gençler katledildi. Erdoğan’ın amacı çok farklıydı, Kürdistan’ı insansızlaştırmak istiyordu ama Kürt halkının direnişi karşısında başarılı olamadı. Kürt halkı zulme karşı direndi ve her şeye rağmen topraklarını terk etmedi. Kürtlerin topraklarını terk etmeyeceğini anlayan Erdoğan ve kurmayları bu kez belediyeleri işgal etme projelerini devreye soktu. Kürt halkı bu işgale asla sesiz kalmayacak çünkü işgale karşı direnmek meşru bir haktır.”

‘KÜRT HALKI ASLA BOYUN EĞMEYECEK’

Halime Arpe. “Erdoğan ve partisi Kürdistan’da bütün belediyelerimize el koymak istiyor. Bazı belediyeleri işgal edip Kürtçe yazıları söküp Türk bayraklarını astılar. Biz bu faşist zihniyetin zulmünü ve bayrağını kabul etmiyoruz. Tank ve panzerlere belediyelerimizi işgal etmelerine karşı Kürt halkı topyekûn ayaklanmalı ve onurlu bir şekilde direnmeli. Kürt halkı asla düşmana boyun eğmedi, eğmeyecektir de. Biz artık kan akmasını istemiyoruz ama sürekli çocuklarımızı öldürüyorlar, zorbalık yapıyorlar yani kısacası Kürt halkını yok etmek istiyorlar, işte buna karşı direnen Kürt gençlerinin gözlerinden öpüyorum ve selamlarımı gönderiyorum”

‘TANIMAMAK LAZIM, GEREKİRSE İŞÇİLER İŞ BIRAKMALI’

Mele Tuncer: “Erdoğan seçimlerde kazanamadığı yerleri şimdi zorla almak istiyor. Nasıl ki darbe adında bir oyun oynayıp her yeri işgal edip büyük şovlar yaptı, şimdi de Kürdistan’da darbe yapmayı düşünüyor. Bu kayyumlar neye mal olursa olsun, Kürt halkı asla kabul etmemeli. Kayyumları tanımamak lazım, gerekirse işçiler iş bırakmalı. Onlar işgalcidir topraklarımızda bize ağalık yapmak istiyorlar, biz buna asla müsaade etmemeliyiz. Erdoğan istese savaşı bitirebilir ama onun işine gelmiyor. Onun işine gelen savaştır çünkü o kandan besleniyor. Kan olmazsa o ayakta duramaz. Bunu herkes görmeli ve tepki göstermeli.”