Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E), yaptığı yazılı açıklamada, Alman hükümetinin, Türk faşist devleti ile var olan ekonomik ve siyasi çıkarları uğruna, demokrasi, insan hakları, uluslararası sözleşmeleri, insanlık değerlerini ayaklar altına alarak Kürt karşıtı politikalarını sürdürdüğünü belirtti.

‘ALMAN ASKERLERİ DANIŞMANLIK YAPIYOR‘

“Türk devletiyle son yüzyıldır ilişki halinde olan Almanya devleti, halkların ve inançların maruz kaldığı katliam ve soykırımın ortağıdır” diyen KCDK-E, 1915 Ermeni-Asuri Soykırımı’nda Alman askerlerinin Osmanlıların danışmanlığını yaptığını da hatırlattı.

SİYASİ YASAKLAR

“Halepçe katliamında kullanılan kimyasal gazların, Alman firmaları tarafından satıldığını biliyoruz. Yine Türk devleti 1990’larda Kürdistan’da boşaltılan köylerin yakılıp yıkılması, sokaklarda insanların infaz edilmesinde kullanılan panzerlerin ve silahların çoğu, Alman devleti tarafından Türk sömürgecilere hibe edilmişti” diyen KCDK-E, Türk devletinin Kürt halkına karşı yürüttüğü kirli politikalara siyasal destek vermek amacıyla Almanya’nın 1993’te PKK faaliyetlerini yasakladığını da belirtti.

Kürt kurumları ve derneklerinin kapatılıp, binlerce Kürdün cezaevlerine atıldığı ve siyasi yasaklar verildiğini de vurgulayan KCDK-E, “Yürüyüşler, etkinlikler yasaklanarak baskı yapıldı. Kısaca, Kürtler kriminalize edilerek siyasi, sosyal, ekonomik entegrasyonu engellendi.

Bir insanlık hareketinin yasak olması birçok aydın, şahsiyet ve kurum tarafından eleştirilmiş, PKK yasağının kaldırılması talep edilmiş ve bu girişimler hala devam etmektedir. Alman hükümeti kendi kurum ve halkının talebini görmezden gelip, DAİŞ zihniyetli ve destekçisi AKP’ye destek vermeye devam etmektedir” dedi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 7 Haziran seçimlerinde yenilgi alan AKP hükümetine siyasi destek vermek için 1 Kasım’dan önce Türkiye’yi ziyaret ederek açık desteğini sunduğunu da vurgulayan KCDK-E, AKP devletinin Kürdistan’daki öz yönetim direnişlerine karşı geliştirdiği katliamlara sessiz kalarak onaylayıp güç verdiğini belirtti.

Almanya’nın Türk devletinin inkarcı ve katliamcı politikaları nedeniyle sığınmacı statüsündeki 11 Kürt siyasetçiyi tutukladığını da hatırlatan KCDK-E, “Tutuklamaların hiç bir hukuki dayanağı yok.

Bu tutuklamalarla birlikte Kürtlerin yürüyüş, miting ve festival gibi eylem ve etkinliklerine de zorluk çıkararak engellemek ve yasaklamak istemektedir.

KCDK-E, Almanya’nın bu politikalarına karşı 1 Temmuz’da Avrupa’nın tüm merkezlerinde ve Avustralya, Japonya, Kanada, Güney Amerika, Güney Afrika ve ABD’de Almanya temsilcilikleri önünde eylemler düzenleneceğini belirtti.

Taleplere ilişkin dosyaların sunulacağı, ayrıca birçok ülkede panel ve konferanslar düzenleneceğini de kaydeden KCDK-E şunları ifade etti: “Yine Kürt dostu kurum ve siyasetçilerle birlikte Almanya hükümetinin söz konusu siyasetine ilişkin kamuoyunu bilgilendirme, duyarlı kılma ve harekete geçirmeye dönük çeşitli aktivitelerden oluşan kampanyalar geliştirilecek.  1 Temmuz-1 Eylül arası da, Berlin’deki Almanya Federal parlamentosu önünde, haftada 3 gün olmak üzere, konu hakkında enformasyon çadırı kurulacak.  Tüm bu eylem ve etkinliklere basta Kürt halkı olmak üzere, devrimci, demokrat, kardeşlikten olan herkesi katılmaya çağırıyoruz”.