Amanoslar'da 15 yıl önce yaşananlar

Amanoslar'da 15 yıl önce yaşananlar

Amanoslar'a açılan gerilla gruplarının 15 yıl önce bir yıl boyunca Hatay, Osmaniye, Erzin, Islahiye, Dörtyol kırsalında yaşadıkları yine o bölgede gerillacılık yapan ve halen cezaevinde bulunan gerillaların anlatımıyla yazıya dökülüyor. Alandaki en büyük operasyon olan 16 - 19 Mart 1998 tarihlerinde Erzin kırsalı ile Amanoslarda yaşanan çatışmada yaşamını yitiren ve lise öğrencileri ile halka teşhir edildikten sonra topluca bir dere yatağına gömülen 8 gerillanın mezar yerleri halen tam olarak belli değil. Sağ yakalanıp infaz edilen gerillalar, çatışmada gruptan kopup 42 gün Amanos dağlarında dolaşan ve acıkınca kesip yiyebilmek için bir yaylada alarak beraberinde dolaştırdıkları oğlak ile dostluk kuran gerilla, İskenderun Cezaevi'nden firar eden tutsakların gerillaya katılması ve sonrasında yaşananlar, korucuların silahsızlandırılması, itirafçı Şemdin Sakık'ın Amanoslara gelip tek bir ciddi çatışmaya girmeden 'güvenli' değil diyerek kamyonetle Antakya üzerinden geri dönüşü, gerilla ile askerlerin zaman zaman operasyonlar sırasında taş atımlık mesafe kadar karşı karşıya gelmeleri, o günleri an be an yaşayan gerillaların anlatımıyla gün yüzüne çıkıyor.

Amanos dağları, bir ucu Suriye sınırındaki Keldağ bölgesine uzanan, bir ucu da Osmaniye'nin Bahçe, Düziçi ilçeleri ile Antep'in Nurdağı ve İslahiye ilçelerini kapsar. Amanoslar'ın, Hatay'ın Erzin, Dörtyol, İskenderun, Hassa, Belen, Samandağ ve Kırıkhan ilçelerinin tamamına uzanan kolları var. Maraş'tan Hatay'ın Akdeniz kıyılarına doğru yaklaşık 180 kilometre boyunca uzanır.

Torosların en doğu ucunu oluşturan Amanos Dağları, deniz kıyısından 2240 metre yükseklikteki Daz Dağı'na kadar İskenderun Körfezi'nin hemen doğusunda bir duvar gibi yükselir.

Bütünlüğü bozulmamış ormanları, farklı yaşam alanları ve jeolojik yapıları, yaban hayatı açısından büyük önem taşıyan bir yer Amanoslar, çevresindeki yerleşim yerleriyle tarihte Hititler, Asurlar; Persler, Romalılar; Bizanslar, Araplar; Selçuklular, Memluklar gibi farklı medeniyetlere de ev sahipliği yapmış.

Sarp kayalıklarla ve geniş ormanlık alanları ile yaylaları barındırır Amanoslar.

Halk arasında Gavur dağları olarak da bilinen Amanoslar’da yaban hayatının her çeşidini bulmak mümkün. Ceylan, dağ keçisi ve domuz popülâsyonu fazladır. Yaylaların zorla apar topar askerler tarafından boşaltılmasıyla arazide kalan köylülerin inekleri bugün bile doğaya uyum sağlayarak Amanoslar’da yaban bir hayatı sürdürmektedir.

Amanoslar’ın insanoğlunun henüz ayak basmadığı sarp kayalıklar ve çetin coğrafyası olduğu anlatılır.

GERİLLANIN AMANOSLARA GİRİŞİ

PKK'nin gerillayı Türkiye'ye yayma stratejisi ardından Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz'e gerilla gruplarının gönderilmesi ile birlikte Amanoslar’a da 1992 ve 94 yılları arasında gerilla grupları düzenli şekilde kaydırılır.

Gerillanın Amanoslar’da görülmesi ve yaşanan eylemsellikler ardından, Kürdistan'da koruculaştırma ve köy boşaltmayı yıllardan beri sürdüren devlet, tüm gücüyle bu bölgeye ağırlık verir.

Her yaz on binlerce kişinin akın ettiği ve yazları kullandığı evlerin bulunduğu Amanoslar’daki yaylalar boşaltılmaya başlanır.

Koruculaştırmanın ardından bölgeye özel askeri birlikler ile polis timleri gönderilir.

İlk gerilla eylemleri ardından Hatay, Osmaniye, Maraş gibi bölgelerde MHP örgütlenmesinin önü açılır.

Amaç, halkın gerillaya vereceği desteği kesmek ve gerillanın Amanoslar’a kalıcı olarak yerleşmesine engel olmaktır.

Çünkü gerillanın önce Amanoslar, ardından Akdeniz ve Karadeniz'e inmesi demek, buradaki dağlarda da Botan'daki gibi savaşın şiddetli sürmesi, Türkiye halkının ‘gerilla’ gerçeğini yakından tanıması demektir.

Devlet, buranın da Botanlaşmaması kaygısıyla var gücüyle bölgeye yüklenir.

Kimi zaman burada yapılan operasyonlar Botan bölgesinde yapılan operasyonların kapsamına ve yoğunluğuna ulaşır.

Kimi rutin opeasyonlar bile Tuğgeneral rütbesindeki komutanların komutasında ve Tugay düzeyinde yapılır. Bunun yanısıra korucu ve özel polis birlikleri de bölgede konumlandırılır.

Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, İl Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç ve İl Jandarma Alay Komutanı Mustafa Başoğlu 17 Ocak 2013 tarihinde yaptıkları ortak basın toplantısında sadece 2012 yılında Hatay'da PKK'ye yönelik 186 operasyonun gerçekleştirildiğini açıklayarak, bugün de Amanoslar’a devletin ‘hassasiyetini’ bölgeye yönelik operasyonların yoğunluğundan bir şey kaybetmediğini anlatıyordu bir anlamda.

EN YOĞUN OPERASYONLAR 1997-1998 YILLARINDA

Gerillanın Amanoslar'a yerleşmesi ve bölgeyi gerillaya açması ardından en yoğun çatışmalar ve operasyonlar 1997-98 yılları arasında yaşanır. Bazen operasyonlar günlerce devam eder. Gerillanın bulunduğu tahmin edilen alanlara düzenli olarak yerel askeri birlikler tarafından veya Tugay düzeyinde zırhlı araçların, helikopterlerin desteğiyle korucu ve özel timlerin de katıldığı operasyonlar düzenlenir.

Zaman zaman iki taraftan da kayıplar olur.

1997 yılının ilk aylarında Amanoslar'da Apê Haydar komutasında bir gerilla birliği vardır. Gerilla birliği içinde Kürdistan'ın değişik kentlerinden katılanlar olduğu gibi, Karaman, Kastamonu gibi bölgelerden gelen Türk kökenli gerillalar da vardır.

1997'nin ilk aylarında Amanoslar’da öncü gerilla birliğinin sayısı 23'tür. Daha sonra bu sayıya yeni katılan şervanlar ile akademiden gönderilen birlikler de dahil edilerek sayı artar ve gerilla Amanoslar’ın değişik alanlarına yayılır.

Amanoslar'a gelen gerilla birliği 3 mangaya (gerillada timden sonra en küçük birim) ayrılır. Hedefleri, bölgede giderek yoğunlaşan koruculaştırmanın önüne geçmek, yeni ilişki sağlamak, yeni şervanları-savaşçıları gerilla saflarına katmak ve bölgeye gelecek gerilla birliklerinin lojistik ihtiyacını temin ederek yeni alanlar açmaktır.

Bölgeye gönderilen ilk gerilla birliğinde olanların çoğu Bekaa’daki (daha sonra Şam’da devam eden ve Önderlik sahası olarak da adlandırılan PKK eğitim sahası) akademide eğitim görüp buraya gönderilenlerdir.

Amanoslar'a gönderilen gerillaların tamamına yakını tecrübeli kişilerden seçilir.  Örneğin gerillalardan biri olan Kendal (Süleyman Barış), uzun süre Botan, Cudi ve Gabar bölgelerinde kalmış, Murat Karayılan’ın muhabereciliğini yapmış, 1996 yılında Başbakan Tansu Çiller'in talimatıyla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a Şam'da yapılan bombalı suikastta aynı binada olan ve patlamayı yaşayan biridir.

Askeri komutan Apê Haydar da hakeza öyle...

DUMANSIZ VE KOKUSUZ ATEŞ YAKMAK

Gerillalar bir yandan doğaya uyum sağlama, bir yandan da lojistik ihtiyaçlarını gidermek, yeni alanlar açmak ve ilişki yaratmak için Amanoslar’a yayılırlar. Haberleşmelerini telsiz ve belirledikleri işaretlerle sağlarlar.

Amanoslar çoğunlukla çam ağaçları ile kaplıdır. Gerillanın gizlenmesi için uygun olsa da, yanarken çıkardıkları koku ve dumandan dolayı çam ağaçları tercih edilmez. Bunun için çam dışında kuru ağaçlar bulmak gerilla için en önemli öncelikler arasında yer alır.

Kışın Amanoslar’da yaşamak için ilk yapılması gereken şey ateş yakmaktır. Sadece ateş yakmak yetmiyor. Gerilla kurallarına göre dumansız ve kokusuz ateş yakmaktır önemli olan.

1997 yılının ilk aylarında bölgeye giren ve çoğu tecrübeli olan gerillalar, yeni katılan savaşçıları da doğaya ve bölgeye hazırlamak için sık sık 'intişar'lar düzenler. Yani tatbikatlar yapılır.

Gece yarısı nöbetçi gerillanın 'askerler geliyor' sesiyle birlikte, yeni katılanların tatbikatla olası bir çatışmaya hazırlıklı olması, gelişebilecek operasyonlarda mevzilenmesi ve savaşa hazırlıklı olması amaçlanır. Bu tür tatbikatlarla yeni katılan gerillaların ani bir operasyon ve saldırı sırasında sadece silahlarını kurtarabildikleri ortaya çıkınca, teorik ve askeri eğitimlere öncelik verilir.

TEPEYÊ ŞERNÊKİRİN!

Gerillaların henüz mangalar ayrılmadın ilk konakladıkları yer Tepeyê Şernêkirin (Savaşılmaz Tepesi)'dir.

Suyun olmaması ve barınma imkânlarının azlığı nedeniyle, ne gerilla ne de askerler için uygun bir tepedir burası; gerillalar arasında ‘savaşılmaz’ adını da bu nedenle almıştır.

Bu tepede, kar yağmasıyla birlikte bahar aylarına kadar kalınabilir. Su ihtiyacı kar ile giderilir. Ancak yazın su olmadığı için kamp yapma koşulları yoktur bu stratejik Şernêkirin Tepesi'nde.

Karların erimesi ve baharın gelmesiyle birlikte, gerilla birliği Amanoslar’ın değişik bölgelerine yayılır. İki grup Amanoslar’ın değişik kesimlerine konumlanmak için uzun bir yürüyüşe geçer.

Gruplar derin vadilerle, sarp kayalıklarla ve geniş ormanlık alanlarla karşılaşırlar.

Birçok gerilla ilk kez bu coğrafya ile tanışmaktadır.

Amanoslar’ın muhteşem doğa güzelliği ile başbaşadırlar artık.

Keşif için gerilla birimleri alana yayılır ve bölgenin güvenli olduğunun tespit edilmesinden sonra kamplar kurulur.

Gruplar, ilk konakladıkları yerlerde ateş yakmak ve çadır kurmakla meşgul olurlar.

Mangalar halinde alana yayılan gerilla grupları ilk önce bölgenin coğrafik yapısını tanıdıktan sonra, konaklayabilecekleri, herhangi bir operasyonda mevzilenecekleri düzenlemeyi yaparlar. Lojistik sorunlarını hallederek, bölgedeki milis grupları ile iletişime geçerler.

İSKENDERUN CEZAEVİ’NDEN TOPLU FİRAR

3 gruba ayrılan gerillalar, zaman zaman kendi aralarında yaptıkları haberleşme sonrasında bir araya gelip belli bir süre güvenli bir noktada konakladıktan sonra tekrar farklı alanlara ayrılırlar.

7 Mart tarihine kadar Amanoslar’daki gerilla grupları uzun süre kalacağı bölgelerdeki lojistik ihtiyaçları karşılamak ve ilişki yaratmak için çalışma içine girer.

Aynı gün TRT radyosundan İskenderun E Tipi Kapalı Cezaevi'nden 20 siyasi tutsağın firar ettiğini duyarlar.

Bu firardan bazı gerillalar haberdar olmasa da, komuta düzeyindeki gerillaların beklediği bir haberdir bu.

DEVAM EDECEK…