Andok: Qamişlo katliamının amacı boşa çıktı

KCK Yürütme Konseyi üyesi Xebat Andok, Rojava’nın Qamişlo kentinde 12 Mart 2004 günü meydana gelen katliamda Suriye devleti kadar Türk devletinin de payının olduğunu belirtti.

Rojava’nın Qamişlo kentinde 12 Mart 2004 günü meydana gelen katliamda Suriye devleti kadar Türk devletinin de payının olduğunu belirten KCK Yürütme Konseyi üyesi Xebat Andok, bugün Suriye genelinde ve Rojava’da ortaya çıkan tablonun Qamişlo katliamıyla amaçlanan planların boşa çıkarıldığını söyledi. Son dönemlerde Batılı güçlerin YPG ve YPJ güçleriyle ilişkilenmesini de değerlendiren Andok, “Batılı devletler YPJ-YPG’nin yanında olduklarını söyleyecekler, ama öte yandan da YPJ ve YPG’nin kendisine önder olarak gördüğü kişiye terörist diyecekler. Bu çelişkili bir durumdur” dedi.

Her halkın olduğu gibi Kürt halkının da belleğinde iz bırakan anlar ve olaylar vardır. Rojava’nın Qamişlo kentinde 12 Mart 2004’te futbol karşılaşmasıyla başlayıp, ertesinde devam eden ve 39 kişinin ölmüyle sonuçlanan olay da bu anlardan bir tanesidir. Kürdistan tarihine kimi yerde Qamişlo Katliamı kimi yerde de Qamişlo Serhıldanı diye geçen bu olayın izlerini ve yol açıtığı sonuçları değerlendiren Koma Civaka Kurdistan (KCK) Yürütme Konseyi Üyesi Xebat Andok, Kürt sorunun tarih boyunca sürekli büyük güçler tarafından Ortadoğu’da adeta istedikleri zaman istedikleri yere müdahale için bilinçli bırakılmış bir sorun olduğunu söyledi. Türkiye’de AKP yönetiminin Esad karşıtlığına dikkat çeken Andok, “Şimdi Erdoğan ve Davutoğlu, Esad karşıtlığı yapıyor olabilir, ama daha düne kadar özellikle Kürt halkına karşı ortak hareket ediyordu. Suriye rejiminin Kürtlere karşı soykırımcı politikalarında Türk sömürgeciliğinin büyük etkisi vardır. İki devlet de anti-demokratiktir ve hedefleri Kürt’leri bitirmektir. Türkiye kendisine daha fazla güvenip rol üstleniyor, ama Suriye daha güçsüz olduğu için Suriye’yi yönlendirerek Kürt’lere saldırtıyor. Bu nedenlerle Qamişlo katliamını birlikte yaptılar” dedi.

Qamişlo katliamının yapılırken belli bazı amaçlar gözetilerek önceden planlanan bir operasyon olduğunu belirten Andok, katliamın gerçekleştirildiği koşulları şöyle özetledi: “Suriye üzerindeki yoğun baskılardan dolayı Suriye ile olan ilişkilerimiz hareket olarak değişmişti ve Öndeliğimiz oradan çıkmak zorunda kalmıştı. Özellikle Hafız Esad’tan sonra Türkiye Suriye’yi daha çok etkiler bir pozisyona gelmişti ve Suriye daha da iradesizleşmişti. Bunun halkımız ve hareketimiz üzerinde olumsuz etkileri oldu ve baskıcı ortam artı. Katliamı planlı ve şovenist duygularla yaptılar. Tabi katliam karşısında halkımızın mücadeleci ve direnişçi bir duruşu oldu. Katliama karşı güçlü serhıldanlarla cevap verdi.”

‘TÜM FARKLILIKLARI YAŞATMAYI ESAS ALAN BİR TOPLUM ANLAYIŞINI GÖZETİYORUZ’

2004 yılında Qamişlo katliamı sonucunu da doğurun Baas rejimi politiklarının yanlışlığının günümüzde Rojava ve Suriye’nin genel ortaya çıkan tablo ile doğrulandığını kaydeden Andok, Kürt sorununun çözümüne ilişkin hareket olarak sınırlara takılı kalmadan ve sınırları değişitrimeyi esas alamayın bir yaklaşım içinde olduklarını söyledi. Çözüme ilişkin esas yaklaşımlarının yerel demokrasiyi güçlendirme ve farklılıkları yaşatma olduğunun altını önemle çizen Xebat Andok, şöyle konuştu: “Biz tüm farklılıkları yaşatmaya çalışıyoruz Arapsa Arap, Kürtse Kürt olsun; halklar özüyle yaşasın diyedir bizim mücadelemiz. Bizi yok etmeye çalıştıklarında özgürlük ruhumuz bu saldırıyı kabul etmiyor ve bizi varlığımızı korumaya sevk ediyor. Bizim ulus kavramına yaklaşımımız ortak zihniyete dayalıdır. Birbirini bilen, farklılıkları ile birbirini kabul eden ve kendini kimseye dayatmayan bir toplum anlayışını sistemleştirmek istiyoruz. Buna yanaşmayanlar ise devletlerdir. Egemenler Qamişlo katliamında Kürt – Arap çatışması çıkarmak istediler. Ortadoğu sorunlarını egemenler yarattı halklar değil.”

‘SINIRLARA TAKMIYORUZ AMA…’

Kürtlerin Suriye’den ayrılmak gibi bir düşüncelerinin olmadığını, ama özgürlüklerinden de hiçbir şekilde taviz vermeyeceklerini dile getiren Andok, “Ama bizi kabullenmez, saldırır ve hiçbir değişim dönüşümü kendisinde sağlamazsa böyle bir durumu da kabul etmeyiz. Olursa Kürtlerin Suriye ile yaşaması ancak devlet artı demokrasi ile olur. Kürtlerin kanton sistemi olduğu gibi kabul görülmeli. Bu olursa Kürt halkı Suriye ortak vatanında yaşayabilir. Bu olmaz ise o dönemin mevcut koşulları neyi gerektiriyorsa Kürtler özgürlükten hiçbir şekilde taviz vermeden mücadelelerini yürütecekler” diye konuştu.

‘BATI YPG’Yİ KABUL EDİYOR, AMA ÖNDERLİĞİ KABUL ETMİYOR’

“Eğer olacaksa bir demokratik Suriye ve Ortadoğu temel harcı Kürtler olacaktır” diyen Xebat Andok, bu gerçekliğin 1 Kasım Dünya Kobane gününde milyonlarca insanın sokaklara dökülmesiyle kanıtlandığını söyledi. Andok, Kobane’de yaşanan direniş ve ertesinde dünya halklarının bu direnişi sahiplenmesinin 2004 yılında Qamişlo’da planlananların da boşa çıkarılması anlamına geldiğini ifade etti. Batılı güçlerin Kürt Özgürlük Hareketi’ne yaklaşımlarına dikkat çeken Andok, batılı güçlerin Kürt Özgürlük Hareketi’ne yaklaşımının belli olduğunu ifade etti.

Hala hepsinin terörist olarak gördüğünü, sözde çok önemsedikleri Rojava halkının kendisine önder olarak kabul ettikleri Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yaklaşımı ile ortada vurgulayan Andok, “Bir taraftan Rojava’nın, YPJ-YPG’nin yanında olduğunu söyleyecek, ama bir yandan da YPJ ve YPG’nin kendisine önder olarak gördüğü kişiye terörist diyecek. Bu çelişkili bir durumdur” dedi.

YPG ve YPJ’nin hiçbir partinin tek savunucusu olmadığını, tüm Rojava halkının silahlı gücü ve toplumsal sistemin özsavunucusu olduğunu önemle vurgulayan Andok, sözlerini YPG ve YPJ’yi başarı ve zaferlerinden dolayı kutladı.

12 MART 2004’TE NE OLMUŞTU?

12 Mart 2004 günü Qamişlo kentinde oynanan futbol karşılaşmasında Qamişlo’nun El Cihad ile Derazor kentinin El Ftuwe takımları karşı karşıya geldi. Fakat maç esnasında tribünlerde taraftarlar arasında çatışmalar başladı. Çoğunluğu Kürt olan Qamişlo takımı taraftarları ile çoğu Arap milliyetçisi olan Derazor takımı taraftarlarının kavgası kısa sürede bir Kürt Arap çatışmasına dönüştü. Maç esnasında tribünlerde çıkan kavgada dört kişi yaşamını yitirirken, olaylar ertesi günde devam etti. Milliyetçi Arapların Kürtlere yönelik saldırıları cenaze töreninde de sürdü. Bu saldırılarda Baas rejim güçleri de Arap milliyetçilerle birlikte hareket etti. Kürtler arasında büyük tekiye neden olan bu durum Kürtleri Suriye’nin birçok kentinde serhıldana kaldırdı. Bir Kürt-Arap çatışmasına dönüşen olaylarda çoğu Kürt, toplam 39 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de yaralandı.