Ankara 10 Ekim Barış Şehitleri Kadıköy’de anıldı

İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu, 10 Ekim Ankara Katliamında hayatını kaybeden Barış şehitlerini Kadıköy İskele Meydanı’nda andı.

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun hazır bulunduğu anmada, egemenlerin kavgasından haklara demokrasi çıkmayacağını vurgulayan Koordinasyon , “Ne askeri darbe, ne Saray darbesi biz halkların kurtuluşu değildir” dedi.

Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu üyeleri, Ankara katliamında hayatını kaybeden 103 barış elçisini andı. Polis ablukası altında gerçekleşen anmada, katliamında hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını taşıyan kitle, “Ankara katliamını unutmadık, unutturmayacağız, katili tanıyoruz, katliamların hesabını soracağız” yazılı pankartını ve “Gizlilik kararı kaldırılsın”, “Suruç için 10 Ekim için adalet” dövizlerini taşıdı. “Barış şehitleri ölümsüzdür”, “Ankara’yı unutma, unutturma”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Darbeler karşı özgürlük sokakta” sloganlarının atıldığı anmada Barış şehitlerinin ismi teker teker söylenerek, “yaşıyor” denildi.

İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu adına açıklamayı Metin Sezgin okudu. “Bundan tam 10 ay önce, 10 Ekim günü Ankara’nın gar meydanında patlayan bomba ile 100 arkadaşımızı aramızdan aldı” hatırlatmasını yaparak sözlerine başlayan Sezgin, bu patlamanın 10 Ekim tarihinden daha önce başladığını ve bugün hala devam eden bir sürecin parçası olduğuna işaret etti.

AKP’nin kendisine muhalif kesimlere karşı topyekün bir savaş başlattığını kimini bombalarla, kimini tutuklamalarla, kimini sansürle, gazla, copla sindirmeye çalıştığını vurgulayan Sezgin, tam da bu süreçte bugün kendisini demokrasinin bekçisi olarak pazarlamaya çalışan saray ve hükümetin, bilhassa Kürt illerinde sürdürülen katliamlar sebebiyle asker ve polislere görülmemiş yetkiler ve korumalar sağladığını hatırlattı. EMASYA protokolünün canlandırıldığı böyle bir süreçte katliamlar mimarlarının birden “kahramanlaştığını” belirten Sezgin, “Böylece bir bakıma 15 Temmuz’un yolu da yine AKP tarafından döşenmiş oldu. Failleri de, bu süreçte işlenen tüm cinayetlerin, tertiplenen katliamların failleriyle aynı idi. Bugün de bu katliamın arkasında kimlerin bulunduğu konusunda düşüncelerimiz değişmiş değildir. AKP hükümeti, eski iktidar ortaklarının ihanetine uğradı diye işlediği suçlardan aklanmış sayılacak değildir ” diye konuştu.

Sezgin, darbe girişimi hemen ardından OHAL ilan eden hükümetin, darbecilerle mücadele etme kisvesi altında devrimcilere, demokratlara yönelik saldırılarını arttırdığını, bu girişimi bir yılı aşkın süredir devam ettirdiği baskı uygulamalarını genişletmek için adeta fırsat bildiğini söyledi. . Kamu kurumlarında çalışan ve doğrudan kontrolünde olmayan sendikalara üye olan insanları, cemaatle uzaktan yakından ilgisi bulunmayan pek çok memuru açığa alındığını hatırlatan Sezgin, « Bir darbe girişimini henüz püskürtmüş olan Erdoğan’ın aklına ilk gelen, Topçu Kışlası projesini yeniden gündem etmek olmuştur. Görünen o ki Cumhurbaşkanı ve AKP bu girişime direnmiş olmasının kendisine sağladığını düşündüğü meşruiyeti, Kürtler, aleviler, devrimci ve demokratlar başta olmak üzere kendisine muhalif olan kesimlerin üzerine daha sert gitmek için kullanmak niyetindedir” dedi.

Bu saldırılara karşı aynı taleplerle mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Sezgin, “Tereddüde, yılgınlığa yer vermeyeceğiz. Saldırıların ezilen halkların, işçilerin emekçilerin yürüyüşünü durduramayacağını göstereceğiz. Ankara ‘da düşen arkadaşlarımızın anılarını mücadelemizde yaşatacağız. Bu katliamın gerçek sorumluluklarını ve “güvenlik zaafı yoktur” biçimdeki sorumsuz açıklamalarla nasıl gizlendiğini haykıracağız. Bir türlü ilerletilmeyen dava süreçlerinin takipçisi olacağız.”

...