Antalya’daki ekolojik yıkıma HDP 'dur' diyecek

Antalya’nın HDP milletvekili adayları Oluç ve Av. Yıldırım, AKP'nin kentin turizm, tarım ve ekoloji alanındaki sorunlarını çözmediğini anlattı. Av. Yıldırım ise "Bu sistemi ancak biz değiştirebiliriz" dedi.

Antalya’nın HDP milletvekili adayları Oluç ve Av. Yıldırım, partilerinin herkese hitap ettiğine dikkat çekerek, AKP'nin kentin turizm, tarım ve ekoloji alanındaki sorunlarını çözmediğini anlattı. Oluç, HDP'nin gelişmesiyle barış, demokrasi ve özgürlüklerin de sağlanacağını söylerken, Av. Yıldırım ise halkın bilinçli olarak yoksullaştırıldığını ifade ederek, "Bu sistemi ancak biz değiştirebiliriz" dedi.

HDP, Yeni Yaşam Projesi'ni hayata geçirmek için Antalya'daki çalışmalarını da sürdürüyor.

HDP Antalya milletvekili adaylarından Saruhan Oluç ve Deniz Yıldırım, kentin sorunlarını HDP'nin önemini ANF'ye değerlendirdi...

OLUÇ: HDP HERKESE HİTAP EDEN TEK PARTİ

HDP Adayı Saruhan Oluç, HDP’nin seçimlerde ortaya koyduğu tabloya ve oluşturduğu aday profiline dikkat çekerek, partilerinin farklı kültür, inanç grubu ve dillerin eşit bir şekilde ve ortak zeminde yaşayabileceğini gösterdiğini söyledi. Oluç, siyasi partilerin aday profiline bakılarak aynı zamanda nasıl bir ülke istendiğinin görülebileceğine de işaret etti.

HDP projesinin Türkiye’nin demokratikleşmesine, bir ortak vatan algısının oluşmasına ve demokratik ulus anlayışının gelişmesine dair önemli bir adım olduğunu vurgulayan Oluç, "HDP bütün Türkiye’ye hitap eden ve ülkenin her yerinde örgütlenen, çalışmasını sürdüren, aynı zamanda  demokratik yaklaşıma sahip tek parti" dedi.

'AKP 14 YILDIR YANLIŞTA ISRAR ETTİ'

AKP hükümetinin 14 yıl boyunca pek çok alandaki sorunları çözmediğini belirten Oluç, "Türkiye, bölgedeki istikrarsızlığın ve çatışmaların bir parçası haline gelmiştir. Özellikle yanlış politikaların tutumu sonucu bu hale gelmiştir. Çözüm süreci ve barış açısından atılması gereken adımların hiçbiri atılmamıştır. Uzun zamandır tartışılan konu budur. İmralı’da Sayın Öcalan ile yapılan görüşmelerin bir türlü resmi müzakereye dönüştürülmemesi; bütün bunlar AKP’nin çözüm ve barış konusunda yeterli samimiyete ve siyasi iradeye sahip olmadığını göstermektedir" şeklinde konuştu.

 

Ekonomi, kültür, eğitim ve sağlık alanında da hükümetin yanlış politikalara başvurduğuna değinen Oluç, "Tek yönlü bir politika sürdürülüyor ve çok kültürlü olan bu ülkenin bu zenginliğine göre adım atmak yerine tektipleştirme yönünde adımlar atılıyor. Eğitim ve sağlık da tamamen ticarileştirildi. Kaliteli ve parasız hizmet almak imkansız hale geldi. Bu politikalardan dolayı AKP çok keskin ve radikal bir düşüş değil istikrarlı ve yavaş bir düşüş yaşadı" diye konuştu.

'EMEKÇİLER SENENİN BİRÇOK AYINDA İŞSİZ KALIYOR'

Antalya’nın kozmopolit bir kent olduğunu hatırlatan Oluç, şunları ifade etti: "Antalya turizm şehri ve bu alanda birçok sorun yaşanıyor. Bu alanda çalışan emekçiler dönemlik çalıştıkları için senenin birçok ayında işsiz kalıyorlar. Her şey dahil sistemi nedeniyle Antalya’nın küçük esnafı mağdur ediliyor. Turizmin çeşitlendirilmesi gerekiyor, bütün mevsimlere yaymak gerekiyor."

'DOĞA TAHRİP EDİLİYOR'

Kentin aynı zamanda çok önemli bir tarım alanı içerdiğini söyleyerek, verimli ve zengin topraklarına rağmen insanları geçindirecek bir seviyede olmadığını anlatan Oluç, şöyle devam etti: "Seracılık da gelişmemiş bir vaziyette.  Antalya’da ekolojik doğanın korunması yönünde çok büyük bir sıkıntı var, ekosistemin korunması ve bir tahribat yaratılmaması konusunda bir özen gerekiyor, özellikle bu alanda çok sıkıntı var. Antalya ciddi uygarlıkları içinde barındırmış bir bölge. Yine bu alanda da tahribat ve tarihsel dokunun zarar görmesi söz konusu."

'HDP ORTAK BİR EV'

Oluç, HDP’yi, "Türkiye’deki  bütün farklıların demokratik ve eşit bir şekilde buluştuğu, birlikte çalıştığı, mücadele ettiği  ortak bir eve" benzeterek, "Bu evi, ne kadar geliştirirsek, ne kadar korursak ve ne kadar etkili kılarsak Türkiye’nin de demokrasi, özgürlük ve barış, emek ve demokrasi mücadelesi açısından iyi sonuçlar alınması sağlanır" dedi.

YILDIRIM: HDP'YE GÖZÜMÜZ GİBİ BAKMALIYIZ

Antalya’da seçilebilecek yerde tek Alevi aday olan Avukat Deniz Yıldırım, 1966 Çorum doğumlu. 14 yaşına kadar Çorum’da yaşayan Yıldırım, Çorum Katliamı'ndan sonra kenti terk ederek Almanya’ya oradan da Ankara’ya yerleşti. Kürt sorununa 'hem bilinci hem de yüreğiyle baktığını' söyleyen Av. Yıldırım, ilk dinlediği ağıtları Çorum Katliamı'ndan dolayı Kürtçe dinlediğini anlattı.

2005 yılından bu yana Antalya’da yaşayan Yıldırım, HDK sürecinin kendisini çok heyecanlandırdığını vurgulayarak, "Bunun daha örgütlü bir hale dönüşme yoluna girmesi beni çok mutlu etti. Bir şeyleri değiştirme potansiyeli o zaman doğacaktı. Çünkü ancak güç olduğunuz zaman dinlenmeye başlıyorsunuz. Doğruları söylemeniz yetmiyor çoğu zama" dedi.

HDP’nin kendisi için elli yıllık mücadelesinin aktığı yer olduğunu belirten Yıldırım, şöyle konuştu: "Ben aslında kolay heyecanlanmıyorum, 2011 seçimlerinde çok heyecanlanmıştım, milletvekili sayısı 35’e çıkınca. Ülkeyi değiştirebilecek güçlerin bir araya gelmesi, ülkenin kaderini değiştirecek siyasi kanalların birleşmesi çok önemlidir. Bu nedenle gözümüz gibi bakmalıyız HDP’ye. HDP kadın mücadelesinin de merkezi, Kürt Özgürlük Mücadelesinin de merkezi ve diğer azınlık ve ezilenlerin de merkezi olabilecek konuma sahiptir. HDP salonlardan değil mücadelenin değişik alanlarından geliyor ve bu yönüyle de mücadeleyi daha ileri bir evreye taşıyacağına inanıyorum."

'AKP YOKSULLAŞTIRARAK KENDİNE BAĞLIYOR'

AKP’nin her şeye para ve rant olarak baktığına dikkat çeken Yıldırım, AKP döneminde yoksulluğun arttığını ve insan odaklı yatırımların yapılmadığını ifade etti. "Yoksulların temel sorunları da bir hak olarak ele alınmamıştır. Hiçbir sorun çözülmemiştir. Gelişmiş ülkelerde işsizler yoksuldur ama bizde işsiz de çalışan da yoksul" diye tepki gösteren Yıldırım, AKP'nin bu tabloyu fırsata çevirerek, emeğin karşılığını vermek yerine yoksulları 'yardımlarla' kendine bağladığını belirtti. Yıldırım, "Bu sistemi ancak biz değiştirebiliriz" diye ekledi.

'ANTALYA'DA ORMANLAR YOK OLABİLİR'

Antalya’da ekolojik sorunun başta geldiğine dikkat çeken Yıldırım, sürdürülebilir bir turizm olmadığı için de turizm emekçilerinin sıkıntı çektiğini belirtti. Bu sorunların halledilmesi yerine AKP’nin koyları, kıyıları ve ormanları sermayeye peşkeş çektiğini vurgulan Yıldırım, şöyle devam etti. "Faselis antik şehri sermayeye peşkeş çekildi. Açılan yürütmeyi durdurma kararı ardından çalışmalarını durdurdu, şirket. Ekonominin motoru olarak inşaat sektörü görüldüğü için bütün doğal alanlar bu sektöre verildi. Büyük bir doğa tahribatı yaşıyoruz. Antalya bölgesinde mermer ve taş ocağı ruhsatı var. Bunların iptalini sağlamak zorundayız, yoksa Antalya’da ormanlar yok olacak."