MST-Nueva İzquierda (İşçilerin Sosyalist Hareketi-Yeni Sol) Ulusal Yönetimi Adına Alejandro Bodart ve Vilma Ripoll, HDP'ye dönük siyasi soykırıma ilişkin yazılı açıklama yaptı.

HDP'lilerin tutuklanmasının Erdoğan'ın emriyle gerçekleştiğinin vurgulandığı açıklamada, "Bu otoriter eylem, yasal haklara hiçbir saygı duymaksızın ve demokrasinin hiçbir gereğine uyulmaksızın Türk hükümetince Kürt halkına karşı gerçekleştirilen uzun bir baskı ve insan hakları ihlalleri zincirinin bir halkası. Aynı zamanda bu ihlaller Türkiye'deki medyaya, akademisyenlere ve öğretmenlere, gazetecilere ve entelektüellere de yönelmekteydi" denildi.

AVRUPA'YA TEPKİ VE ÇAĞRI

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

"HDP'li yoldaşların hayatlarından Erdoğan hükümetini sorumlu tutuyoruz. Ama aynı zamanda Türk hükümetine karşı parmak bile sallamayarak ve hiçbir yaptırımda bulunmayarak bu tırmanışa neden olan Avrupa'yı da sorumlu tutuyoruz. Birtakım demokrat siyasetçinin açıklamaları haricinde, Avrupa Birliği sonuç olarak Türkiye'de demokrasinin yerini bir diktatörlüğün almasına izin vermiştir. Böylece 6 milyon oyla seçilen, parlamentodaki üçüncü büyük partinin de facto olarak engellenmesine neden olmakla kalmamış; 180 belediye başkanı ve meclis üyesi ile 300 parti yöneticisinin aylardır tutukluluklarının devam etmesine ve en sonuncusu Diyarbakır olmak üzere 30 yerleşim yerine Türk Hükümetince müdahale edilmesine de neden olmuştur."

Kendisinin demokratik olarak gören herhangi bir hükümet Türk büyükelçisini; en azından bilgi almak ve yüksek güvenlikli cezaevlerinde tecrit altında bulunan tutuklulukların acilen serbest bırakılmasını talep etmek üzere çağırmalıdır ve kabul edilmediği taktirde Türkiye ile diplomatik ve ticari ilişkileri kesmelidir. Eğer Arjantin hükümeti, Erdoğan hükümetinin HDP ve Kürt halkına saldırıları karşısında insan haklarının savunulmasını gerekli görüyorsa bunu yapmalıdır. Erdoğan hükümeti'nin, bölgedeki en büyük terörist felaket olan İŞİD veya İD ile işbirliği yaptığı gösterilmiştir. Ayrıca, Arjantin Parlamentosu tutukluların serbest bırakılmasını talep eden bir bildiriyi oylamaya sunmalı ve Türk yetkililerine göndermelidir."

'KOŞULSUZCA HDP'Yİ DESTEKLEYELİM; BÜYÜK YÜRÜYÜŞ DÜZENLEYELİM'

MST-Nueva İzquierda, açıklamasının sonunda da dayanışma çağrısı yaparak, şunları kaydetti:

"Hükümetin yapması gereken ve emperyalistler ve ortaklarının politikalarına benzer karakterde politikalar üretmek değildir. Ülkemizden doğru, özelde tutuklular ve genelde Kürt davasıyla dayanışma içerisinde olmak politikamızın temeli olmalıdır. Bu nedenle tüm siyasi örgütlere, insan hakları örgütlerine, sendikal örgütlere, öğrenci örgütlerine ve kadın örgütlerine çağrımızdır: HDP ile koşulsuzca, hep birlikte ve oldukça güçlü bir biçimde dayanışma içerisinde olduğumuzu ifade edelim. Tüm tutuklu HDP'lilerin serbest bırakılmasını talep edelim. Kürt halkına destek vererek onları güçlendirelim. Erdoğan'ın tüm bu baskıcı yöntemlerini kınayalım. Ve bu hafta boyunca tüm bu talepleri destekleyen büyük bir yürüyüş düzenleyelim."