Hrant Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine mektup yazarak hükümetin Avrupa Ýnsan Hakları Mahkemesinin (AÝHM) Dink kararını uygulamak üzere somut, ciddi ve samimi hiçbir girişimde bulunmadıðını ifade etti.
Çetin, AÝHMin Dink davası hakkında verdiði kararın 14 Aralık 2010da kesinleştiðini anımsatarak Hükümet, aradan geçen bir yılı aşkın süreye raðmen kesinleşen kararın infazı yönünden somut, ciddi ve samimi hiçbir girişimde bulunmadıðı, sorumluları yargı önüne çıkarmadıðı, benzer ihlallerin tekrarını önleyecek tedbirler almadıðı gibi aksine, sorumluları terfi yoluyla ödüllendirmiş ve çeşitli kereler ihlalleri doðuracak yapıyı ve zihniyeti yeniden üreten girişimlerde bulunmuştur dedi.
Hükümetin, Bakanlar Komitesine sunduðu her iki eylem planında, tamamlanmamış yargılama ve soruşturmaları anlattıðına dikkat çeken Çetin, Türkiye kararının infazı ve yargılamanın yenilenmesi konusunda somut hiçbir bilgiye yer vermediðini de vurguladı.
AÝHM Türkiyeyi mahkum etmişti
Türk devletinin Hrant Dink'in yaşam hakkını korumada başarısız olduðu yönündeki şikayeti deðerlendiren AÝHM, Türk güvenlik güçlerinin milliyetçi çevrelerin Dink'e yönelik yoðun düşmanlıðını dikkate almış olması gerektiði görüşünü benimsemişti. AÝHM; hem Ýstanbul hem de Trabzon polisi ile Trabzon jandarmasının suikast girişimi ihtimaline karşı bilgilendirildiðinin, hatta şüphelilerin kimlik bilgilerinin belirlendiðinin, Ýstanbul Savcılıðı ve Ýçişleri Bakanlıðı müfettişleri tarafından ortaya koyduðunu ifade etmişti. AÝHM yargılamalar konusunda "Bu şartlar ışıðında, suikast tehdidi 'gerçek ve yakın' olarak deðerlendirilmeliydi" deðerlendirmesinde bulunmuştu.
Türk yetkililerin suikastı engellemek için kendilerinden beklenen her şeyi yapıp yapmadıðını da deðerlendiren mahkeme, suikast planının ve bunun an meselesi olduðunun rapor edilmediði ve bunu engellemek için önlem alınmadıðını belirtmişti. Dink'in polis koruması istemediðini belirten mahkeme, "Fakat, hakkındaki suikast planlarını bilmiyor olabilirdi. Dink'i korumak için harekete geçmesi gereken plan hakkında bilgilendirilen Türk yetkililerdi." demişti.