Avrupa Partizan, AKP saldırılarına karşı ortaklaşmaya çağırdı

Avrupa Partizan, Türk devletinin Suriye'deki işgalciliği ve Kürtler ile emekçilere dönük saldırılarına karşı ortak mücadeleye çağırdı.

Yazılı açıklama yapan Avrupa Partizan, Türk devletinin, darbe girişiminin ardından devrimci, demokrat, ilerici ve yurtseverlere yönelen somut saldırılara başvurduğuna dikkati çekti. Siyasi soykırım operasyonları, kayyumlar, kamu emekçilerinin açığa alınması, Kürt ve muhalif medyanın kapatılması gibi örneklerin verildiği açıklamada, "Bu süreç zaten devam eden Kürt ulusuna yönelik savaş, şiddet ve baskıyı daha fazla arttırmıştır. Kürtlerle yürüyen savaş tankla, topla ve ağır silahlarla sürdürülmeye devam etmektedir" denildi.

'KÜRT DÜŞMANLIĞININ ÜRÜNÜ'

CHP'nin de 'düşük profilli muhalefet' ile faşist koalisyona destek olduğuna vurgu yapılan açıklamanın devamında, Suriye'deki işgale de şöyle değinildi:

"İçerideki bu sıkışmışlığı hafifletmeyi, prestiji yerlerde sürünen ordunun yeniden cilalanmasını sağlamayı da hedefleyen, ancak Suriye’de Kürt ulusal haklarının gelişmesi ve alanını genişletmesine karşı Suriye’nin dizayn edilmesinde elini güçlendirmek amacıyla Cerablus’tan başlayan bir askeri işgal operasyonu da 24 Ağustos’ta başlatıldı. IŞİD’le mücadele adı altında ancak Rojava’nın birleşmesine karşı yapılan bu operasyon Kürt düşmanlığı politikasının ürünüdür. 
Bu operasyon Rusya ve ABD emperyalistleriyle yapılan pazarlıklarla ve onların izniyle gerçekleşmektedir. ABD Suriye politikasında sahaya girmiş bir Türkiye’yi başından beri istemektedir. Suriye’nin şekillenmesinde özellikle belli Sünni bölgelerde Türk gücü aktif kullanılmak istenmektedir. Bu vesileyle de olsa TC’nin Suriye’ye girmesi belli bir noktada ABD’ye kullanılacak bir güç olarak görünmektedir.

Rusya’nın ise, var olan Esat karşıtlığı direncini kırmak gibi hesapları söz konusudur. Bu açıdan Cerablus gibi küçük bir rüşveti vererek Türkiye’nin Suriye politikasını zehirlemek istemektedir."

'AKTİF VE ORTAK MÜCADELE EDELİM'

"Türk egemen sınıflarının gerici emellerine karşı ortak mücadele zorunludur" diyen Partizan'ın açıklamasında, şu ifadeler de kullanıldı:

"Barışla ya da savaş yoluyla her ne biçimde olursa olsun Türk egemenleri ezen ulus hakimiyetini sürdürme politikasını esas almaktadır. O eksende yürüyen saldırılara karşı asgari demokratlık buna karşı aktif mücadele etmektir. İşgale, OHAL’e ve tüm faşist saldırılara, onların deyimiyle 'istiklal savaşına' karşı tüm ilerici, demokratik, devrimci güçler aynı kararlılıkla ve ortak ruhla karşı duruşu örgütlemek zorundadır. Bu karşı-devrimci seferberliğe karşı demokratik-devrimci seferberlik ile bir mücadele programı ve hattı kurulmalıdır. Avrupa kamuoyuna bu saldırıları ve gerçek nedenini anlatacak, hedef kitleyi harekete geçirecek bir sorumlulukla hareket edilmelidir.

Türk egemenlerin Suriye askeri işgaline karşı şiddetli ve güçlü bir demokratik-devrimci müdahale zorunludur. Bu savaş politikası özelde Kürt ulusuna yönelse de Arap halkına, Ortadoğu halklarına yöneliktir. Buna karşı ezilen ulus ve halkların direnişi meşrudur haklıdır. Buna karşı Türkiye halkının en başta karşı koyması ise zorunlu bir görevdir."