Avukatların sağlık dosyaları da verilmiyor

Ölüm orucundaki avukatlar için yapılan adalet nöbetinde söz alan avukat Çiğdem Akbulut, 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunmak için meslektaşlarının sağlık dosyalarını talep ettiklerini ancak bu talebin dahi karşılanmadığını söyledi.

ÖHD’nin ölüm orucundaki meslektaşları Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın için Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi’nde düzenlediği adalet nöbetinde, avukatların giderek kötüleşen sağlık durumlarına dikkat çekildi.

Hukuk örgütleri, İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi, HDP, TAYAD ve Marmara TUHAD’ın katıldığı nöbette, ölüm orucundaki avukatların ve kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren basın emekçisi Necdet Özsaygın’ın resimleri yanı sıra, “Adalet sağlansın Ebru ve Aytaç yaşasın” yazılı pankart açıldı.

‘KULAKLAR SAĞIR DİLER LÂL OLMUŞ !’

Eylemde ilk konuşma Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul şubesi Ferhat Boğatekin tarafından yapıldı. Ölüm orucundaki avukatlar için zorla yatırıldıkları hastaneler önünde 12 gündür adalet talep ettiklerini hatırlatan Boğatekin, ancak bu çağrılarına bugüne kadar ne siyasi otorite ne de yargı makamından olumlu bir cevap geldiğini aktardı.

“Kulaklar sağır, diler lâl olmuş” diyen Boğatekin, “ Bugün insanlarımız ölüme doğru gidiyor. Biz artık bu saatten sonra bir çare bulunmasını istiyoruz. Bu arkadaşlarımızın bir an önce adil yargılanma talebinin sağlanması ve derhal özgürlüklerine kavuşmalarını istiyoruz” diye ekledi.

‘AVUKATLAR HASTANELERDE İŞKENCE KOŞULLARINDA TUTULUYOR’

ÖHD İstanbul Şube yöneticisi Avukat Nagehan Avçil, Ebru Timtik’in 223 gündür, Ünsal’ın ise 192 gündür ölüm orucunda olduğunu belirterek, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK), “ Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen “düşman hukuku” uygulanarak tahliye edilmediklerini hatırlattı.

Avukatların zorla tutuldukları hastanelerde işkence koşullarda tutulduğuna işaret eden Avçil, bir bardağın dahi içeriye sokmak için 10 gün mücadele vermek zorunda kalındığına dikkat çekti.

Avukatlara yönelik psikolojik işkencenin de devam ettiğini aktaran Avçil, yemek kokuları içerisinde havasız odalarda tutulduklarını söyledi. Avukatların taleplerinin çok net olduğunu; adil yargılanma hakkını talep ettiklerini vurgulayan Avçil, herkesin talebi olan ve Türkiye’de yıllardır uygulanmayan adalet talebinin derhal sağlanması gerektiğinin altını çizdi.

‘SAĞLIK DOSYALARI VERİLMİYOR’

ÇHD İstanbul Şube yöneticisi Çiğdem Akbulut, 37. Ağır Ceza Mahkemesi ‘ne sunmak için ölüm orucundaki meslektaşlarının sağlık dosyalarını talep istediklerini ancak bu talebin dahi karşılanmadığına dikkat çekti.

Sağlık dosyalarının önemine işaret eden Akbulut, “Bu sağlık dosyalarını aldıklarında arkadaşlarımızı zorla tutmak için artık bir gerekçe kuramayacaklar. Bugün arkadaşlarımızın zorla hastane kaldırılmasının 14’ümcü günü. Her ikisi de pandemi hastanelerinde, cezaevinden daha kötü şartlarda ve psikolojik işkence altında tutuluyorlar” dedi.

‘AVUKATLARIN YAŞAMASI LAZIM !’

TAYAD adına söz alan İsmail Kara, avukatların bir deri bir kemik kaldığına dikkat çekerek “Avukatların talepleri çok basittir arkadaşlar. Ne istiyorlar? Adil yargılanma hakkını istiyorlar. Bu talebini Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı çok basit bir şekilde çözebilirler. Bu insanların yaşaması lazım; bu insanlar ölmek değil yaşamak istiyorlar. Talepleri derhal kabul edilsin” diye konuştu.

‘AVUKATLARIN SESİ VE EYLEMİ 83 MİLYONUN SESİ VE EYLEMİDİR!’

HDP Bakırköy İlçe Eşbaşkanı Ferdi Yamar ise ATK raporuna göre avukatların derhal tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı. “ Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararını kınayan Yamar, “ Bu ucube kararı tanımıyoruz ve derhal kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.

Yamar, yargının bu kadar siyasallaştığı, anayasal haklara bu kadar saldırı olduğu, işkencenin bu kadar aleni yaşandığı, yoksulluğun ve işsizliğin bu kadar yoğun olduğu ülkenin açık bir cezaevine farksız olduğunu kaydetti. Ebru ve Aytaç’ın eylemi ve sesi aynı zamanda 83 milyonun sesi ve eylemi olduğunu vurgulayan Yamar, “ Ebru ve Aytaç’ın eylemi bir adalet, namus, şeref mücadelesidir” dedi.

Eylem sloganlar eşliğinde sona erdi.