AYBYK İmralı sürecine destek deklarasyonunu kabul etti
AYBYK İmralı sürecine destek deklarasyonunu kabul etti
AYBYK İmralı sürecine destek deklarasyonunu kabul etti
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (AYBYK) Genel Kurulu, 22 oya karşı 92 "evet" oyu ile İmralı sürecini destekleme ve KCK tutuklamalarını deklarasyonunu kabul etti.
AYBYK icra bürosu "Türkiye’de tutuklu seçilmişlerin durumu üzerine" yazdığı deklarasyonu Genel Kurul'da tartışma kararı aldı. Deklarasyonun AYBYK mal edilmesi için bugün saat 16.00-17.00 arasındaki oturumda tartışıldı. Metnin baz alındığı tartışmalar için, Türk delegasyonu iki farklı değişiklik önergesi sundu. Bunlardan birisi "Tutuklu olan Viranşehir belediye başkanı ve AYBYK’nin eski üyesi Leyla Güven’in "Türkiye’de tutuklu seçilmişlerin sembolü" olarak addedilmesinin metinden silinmesi. Türk delegasyon ayrıca, Kongrenin Türkiye'ye denetim (monitoring) yapmak için Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na uygun organize olması’ talebinin metinden çıkarılmasını istedi.
Türk ve Azeri heyetlerinin sunduğu bu iki değişiklik önerisi yapılan oylama sonucu reddedildi. Genel Kurul'un açılış konuşmasını yapan AYBYK’nin başkanı ve eski Türkiye raportörü Dr Herwig Van Staa, "Türkiye’de çok önemli bir süreç var. Kürt liderler ile Türkiye’nin iktidar yöneticileri arasında görüşmeler var. Umarız bu süreç diyalog ve müzakereler ile var olan ihtilafı sonlandırır ve Kürtlerin beklentilerine cevap verir. Böylece yerel ve bölgesel yönetimlerde gelişmiş olur."
Genel Kurul'da yazılı deklarasyonu savunan Hollanda delegasyon başkanı AYBYK başkan yardımcısı Amy Kopmanschap ise seçilmişler,m yılarca tutuklu yargılanmalarının kabul edilemeyeceğini belirtirken, İmralı görüşmelerinin önemli olduğunu kaydetti.
Kopmanschap, yerel demokrasinin yaşam bulması için Türkiye’nin Kongreye yeni bir ziyaret imkanı sunması gerektiğini ifade ederek, deklarasyonun önemine vurgu yaptı.
AYBYK başkan yardımcısı deklarasyonu desteklediği konuşmasına şöyle devam etti: "Leyla Güven bizim için bir semboldür, zira bunca tutuklu seçilmiş var, bizlerin buna sahiplenmemiz lazım.
Yoğun tartışmaların yaşandığı oturumda BDP belediyelerini temsilen söz alan Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin ise genel kurula hitaben şu konuşmayı yaptı:
"Aslında bugün benim yerime Kongre’nin üyesi Leyla Guven olacaktı. Ama maalesef bugün ben buradayım. Onun da selamlarını size getirdim. Bugüne kadar tutuklu bulunan Leyla Güven arkadaşımızın durumuna ilişkin Kongre’nin yapmış olduğu çalışmalar ve yakın ilginiz için teşekkür ederim. Ama, şu anda sadece Leyla Güven değil, partimiz Barış ve Demokrasi Partisi’nden 18 belediye başkanı, 14 başkan yardımcısı, 65 Belediye Meclis üyesi ve bir çok İl Genel Meclis üyesi tutuklu bulunmaktadır ve de yargılanmaktadır.
Sorunumuz sadece tutuklu olanlar değil, aynı zamanda Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkanımız ve Güneydoğu Anadolu Belediyeler birliği başkanı sayın Osman Baydemir örneğinde olduğu gibi bazı belediye başkanlarımızın yurtdışına çıkış yasakları devam etmektedir.
Yine, benim gibi görevi başında olan belediye başkanlarımız hakkında açılmış düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olan konulardan dolayı bir çok dava açılmıştır. Bu mesai saatlerimizin bir kısmını mahkeme salonlarında geçirmemiz anlamına gelmektedir.
Ama tabı ki merkeziyetçi sistemden kaynaklı sorunlarımız devam etmektedir. Mesela, belediye meclisimizin aldığı kararlar Vali tarafından onaylanmayınca yürürlüğe girememektedir. Ayrıca, genel olarak yerel yönetimlere aktarılan mali kaynakların ve diğer gelirlerin yetersizliği de hizmetleri aksatmaktadır. Yine yerel dillerde yürüttüğümüz hizmetler halen yasal güvenceye kavuşturulmamıştır. Deklarasyonda da belirtildiği gibi son zamanlarda Kürt Sorunu’nun çözümü için Hükümet ve sayın Abdullah Öcalan’la yapılan ve ‘İmralı Süreci’ olarak adlandırılan görüşmelerin genel anlamda topluma olumlu yansıması görülmektedir. Yine son günlerde bazı eski ve yeni belediye başkanlarının tahliyeleri ve hatta bazılarının görevlerine iadeleri söz konusudur.
Ümit ve temenni ediyoruz ki Leyla Güven de bunlardan biri olur. Barış Süreci’nin başarıya ulaşması, Yerel yönetim hizmetlerinin daha rahatlıkla yapılmasının da önünü açacaktır.
Kısacası Barış sürecinin başarıya ulaşması yerel demokrasiye de hizmet edecektir. Bu sürecin Kongre tarafından takip edilerek desteklenmesini önemli buluyoruz."