'Bağlar KCK' duruşması 24 Nisan'a ertelendi

'Bağlar KCK' duruşması 24 Nisan'a ertelendi

Diyarbakır'da 39'u tutuklu 95 kişi hakkında açılan davanın duruşmasında sanıklar, gizli tanık ifadelerini reddederken, mahkeme heyeti, duruşmayı 24 Nisan'a erteledi. 

Diyarbakır'da 39'u tutuklu 95 kişinin yargılandığı "Bağlar KCK" davasının 5. duruşması ikinci oturumla devam etti. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi gereken duruşma, yer olmadığı gerekçesiyle Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada BDP Bağlar ilçe yöneticisi Mehmet Akıcı, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclis Üyesi Bedia Akkaya, MEYADER yöneticisi Tahsin Yıldırım ve Bağlar Belediyesi Başkan Yardımcısı Derya Tamriş'in delil ikameleri okundu. Daha sonra Tercüman aracılığı ile Kürtçe savunma yapan sanıklar, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek tahliye ve beraatlarını talep etti. 

Savunma yapan DTK Daimi Meclis Üyesi Bedia Akkaya, hakkındaki suçlamaları reddederek, gizli tanık "padişah"ın iddialarına cevap verdi. Akkaya, gizli tanık "padişah"ın" kendisi hakkındaki "KCK Kent Meclisi Dönem Sözcüsü" suçlamalarını reddederek, "Gizli tanığın hakkımdaki ifadelerinin aynısı birebir iddianamemde de yer alıyor. Yani bu ifadeler sanki gizli tanık diye tabir edilen kişinin değil de emniyette hazırlanan ve suçlandığım beyanlar gibi geliyor. Bu gizli tanığın ifadeleri birebir iddianameden alınmış" dedi. 

Gizli tanığın ifadelerinin asılsız ve dayanaksız olduğunu belirten Akkaya, "Bu gizli tanık benim yıllarca cezaevinde kalıp ideolojik yönümü geliştirdiğimi beyan etmiş. Ben cezaevinde yıllarca kalmış biri değilim. Birkaç ay kalmıştım sadece ve ideolojik yönümü de geliştirmedim" diye konuştu. İddianamedeki "Kent Meclisleri"nin illegalize edilerek yansıtıldığını kaydeden Akkaya, "BDP'nin örgütlenmeleri oluşturulan yerel meclisler üzerinedir. Mesela kadın veya gençlik meclisleri gibi. DTK'nin eş başkanlarından ikisi şu an TBMM'de milletvekilidir" dedi. Türkiye'de yeni bir süreç yaşandığını belirten Akkaya, "Türkiye'nin BDP gibi barıştan ve demokrasiden yana olan partilere ihtiyacı var. BDP bu süreçte önemli bir çözüm rolü üstlenmiş durumda. Bu süreçte KCK yargılanmaları barış için adil bir şekilde gerçekleştirilmelidir" şeklinde konuştu. Akkaya, KCK adı altında yargılandığı başka bir dosyasının da bulunduğunu ifade ederek, "Bir insan aynı örgüte iki defa nasıl üye olabilir?" diye sordu. 

MEYADER yöneticisi Tahsin Yıldırım, hakkındaki suçlamaları anlayamadığını ve suçlamaların tümünü reddederek, "Gizli tanık 'padişahın' benim ve arkadaşlarım hakkında söyledikleri beyanlar asılsızdır. Gizli tanık katıldığımız cenaze törenleri ve taziyeleri örgüt talimatı çerçevesinde gerçekleştirdiğimizi beyan etmiş. MEYADER'in tüzüğüne bakarsanız, şehit yakınlarını ziyaret etme, taziyeleri için yardımcı olma ve bunun gibi birçok şey görebilirsiniz. İster asker ister gerilla yakınları olsun bizler derneğimizin tüzüğünde de yazıldığı gibi yakınlarını kaybedenlerin aileleri ile dayanışma içerisindeyiz" dedi. BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ile yaptığı telefon görüşmesi sorulan Yıldırım, "Nursel Aydoğan benim seçmenimdir. O'nu bir defa değil birçok kere aradım. Ben geçtiğimiz seçim döneminde Nursel Aydoğan için çalıştım. Benim bölgemin vekiliydi. Tabi bu telefon görüşmeleri iddianamede illegal bir biçimde yansıtılmış" yanıtını verdi.

Bağlar Belediyesi Başkan Yardımcısı Derya Tamriş ise, 18 aydır bir isim karışıklığı nedeniyle tutuklu bulunduğunu belirterek, "Aslında ne diyeceğimi nasıl başlayacağımı bilmiyorum. İddianamede çıkan telefon görüşmeleri ve ses kaydının bana ait olmadığına ilişkin 18 aydır dilekçe yazıyorum. Ama hiçbir merciden henüz bir yanıt alabilmiş değilim. Bu basit bir ses analizi ile halledilebilecek bir durum aslında. Şimdi bana soracağınız soruları nasıl cevaplayabilirim. Olmayan Derya olarak nasıl savunma yapabilirim?" dedi. 

Sanıkların savunmaları ardından mahkeme heyeti, duruşmayı 24 Nisan'a erteledi.