Bakan Yardımcısı ÇHD ile randevusuna sadık kalmadı
Bakan Yardımcısı ÇHD ile randevusuna sadık kalmadı
Bakan Yardımcısı ÇHD ile randevusuna sadık kalmadı
Adalet Bakanı Yardımcısı Veysi Kaynak, ÇHD’ye iki hafta önce verdiği randevuya sadık kalmadı. Türkiye’deki tutuklamalara ve ÇHD’li avukatların durumuna ilişkin hazırladıkları raporu sunmak amacıyla bakanlığa giden avukatlar adına konuşan ÇHD Genel Sekreteri Av. Hüseyin Arslan, “Tutuklu sayısı gözetildiğinde AKP hükümetinin hukuka, savunmaya, avukatlara verdiği değeri bir kez daha burada görmüş olduk. Bunlar avukatsız adalet istiyor. Bunlar avukatsız hukuk istiyor” dedi.
ÇHD, avukatlara yönelik saldırıları protesto etmek ve Adalet Bakanı Yardımcısı Veysi Kaynak’a, Türkiye’deki tutuklamalara ve ÇHD’li avukatların durumuna ilişkin hazırladıkları raporu sunmak amacıyla Ankara Adliyesi önünden Adalet Bakanlığı'na yürüdü.
Ankara Adliyesi önünde bir araya gelen Adana, İstanbul, Bursa, Mersin gibi birçok ilden gelen avukatlar, “Tutuklu avukatlara özgürlük” yazılı pankart ve tutuklu avukatların fotoğrafları ile avukatlara özgürlük isteyen dövizler taşıdı.
Ankara Adliyesi önünde kısa bir konuşma yapan ÇHD Genel Sekreteri Av. Hüseyin Arslan, Kasım 2011’de Türkiye genelinde 2012 yılında ise ÇHD’li avukatlara yönelik gerçekleştirilen operasyonları hatırlatarak, savunmaya yönelik saldırıların bunlarla sınırlı olmadığını söyledi. Arslan, “AKP hükümeti bir yandan yargıdaki sorunları çözmeye çalışırken bir yandan da avukatlara, savunmaya saldırarak cezaevlerine tıkmaktadır” diyerek bu sorunların çözülmesi gerektiğini kaydetti.
Ankara Barosu Başkanı Av. Metin Feyzioğlu ve Adana Barosu Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık ise, din dil ırk, mezhep gözetmeksizin meslektaşlarının yanında olduklarını belirtti. “Bugün azgınlaşan iktidar savunmayı düşman ilan etmiş durumdadır” diyen Av. Çıtırık, avukatlık mesleğinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını ifade etti. Ve tutsak meslektaşlarının serbest bırakılmasını istedi.
Konuşmaların ardından Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün, Çorum Milletvekili Tufan Köse ve İHD, TTB gibi birçok kurumunda katılarak destek verdiği yüzlerce avukat, “ÇHD susmadı susmayacak”, “Devrimci avukatlar onurumuzdur”, “Kahrolsun faşizmi yaşasın mücadelemiz”, “Tutsak avukatlar serbest bırakılsın” sloganları eşliğinde Adalet Bakanlığı ek binası önü doğru yürüyüşe geçti.
Adalet Bakanlığı ek bina önüne gelen avukatlar adına 7 kişilik bir heyet Adalet Bakanı Yardımcısı Veysi Kaynak’a, Türkiye’deki tutuklamalara ve ÇHD’li avukatların durumuna ilişkin hazırladıkları raporu sunmak için bakanlık binasına gitti. Dışarıdaki avukatlar da oturma eylemine geçti.
‘BUNLAR AVUKATSIZ ADALET İSTİYOR’
Adalet Bakanı Yardımcısı Kaynak’ın avukatlara iki hafta önce verdiği randevuyu iptal ettiği için dışarı çıkan avukatlar, bakan yardımcısının tavrını protesto etti. ÇHD Genel Sekreteri yaptığı açıklamada, “Bakan Yardımcısı yerini terk etti. Tutuklu sayısı gözetildiğinde AKP Hükümetinin hukuka, savunmaya, avukatlara verdiği değeri bir kez daha burada görmüş olduk. Bunlar avukatsız adalet istiyor. Bunlar avukatsız hukuk istiyor” diye konuştu.
ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve ÇHD İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay’ın Türk cezaevlerinde olduğuna dikkat çeken Av. Arslan, “Biz bugün burada avukatların sorunlarını konuşmaya geldik fakat maalesef yine karşımızda bir muhatap bulamadık ve muhatabımız yerinden kaçmıştır. Biz bu tabloları, iptal edilen bu randevuları biliyoruz. Biz buraya gelirken bize ‘Türkiye’de yargı bağımsızdır. Türkiye’de Adalet Bakanlığı hakimler ve savcılar üzerinde her hangi bir vesayete sahip değildir’ hikayelerini duyacağımızı biliyorduk. Fakat biz bu ülkede, saat 00:04’te 10 ayrı savcı tarafından tutuklama kararları alındığını da biliyoruz. Biz bu ülkede operasyon başlamadan 10 savcının toplanıp aynı kararlara imza attığını da biliyoruz. Biz zaten bunlardan bir şey dilemeye gelmedik. Biz sadece taleplerimizi ve mücadelemizi bir kez daha haykırmaya geldik” diye konuştu.
Mücadelelerinden geri durmayacaklarını vurgulayan Av. Arslan konuşması ardından avukatların durumuna ilişkin hazırladıkları raporu deklare etti. ÇHD’nin avukat yargılamalarına ilişkin raporunda, Türkiye’de son 10 yılda avukatlar hakkında açılan soruşturma ve yürütülen kovuşturmaların kaygı verici boyutlara ulaştığı kaydedildi.
Av Arslan’ın deklare ettiği raporda şunlar belirtildi: “2011 Kasım’ında dünyanın en büyük avukat operasyonu ile Kürt halkının 41 avukatı gözaltına alınmış, 36’sı tutuklanmıştır. Halen 23 avukat bu dosya kapsamında tutukludur. 18 Ocak günü Türkiye’nin en büyük avukat örgütü olan ÇHD’ye yapılan operasyonlar sonucu ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve ÇHD İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay olmak üzere 9 avukat tutuklanmıştır.
TMY kapsamında yapılan birçok operasyonlarda avukatlar münferiden aynı ‘hukuki’ sürece maruz kalmışlardır. TMY çerçevesinde 7 avukat hakkında davalar açılmış ve avukatlar ceza almıştır.
48 avukatın mesleki faaliyetleri nedeniyle yargılanmaları devam etmektedir. 18 Ocak operasyonu kapsamında 22 avukat hakkında soruşturma başlatılmıştır.”
‘TABLO SAVUNMA MESLEĞİ AÇISINDAN VAHİMDİR’
Tablonun savunma mesleği açısından vahim olduğunu vurgulayan ÇHD Genel Sekreteri Av. Hüseyin Arslan, Türkiye cezaevlerinde hala 35 avukatın bulunduğunu belirtti. Söz konusu operasyonlarda avukatların ifade ve örgütlenme özgürlüklerini güvence altına alan ulusal ve uluslararası mevzuat hükümlerinin çiğnendiğini ve Türk devletinin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler (BM) belgesi olan avukatların rolüne ilişkin temel prensipleri- Havana Kuralları’nın ihlal edildiğini kaydetti.
AVUKATLAR: YARGININ USLU ÇOCUKLARI OLMAYACAĞIZ
Av. Arslan son olarak, siyasal iktidarı avukatlara ve savunma mesleğine yönelik sürdürdüğü politikalardan vazgeçmeye çağırdı. Arslan’ın açıklamasının ardından söz alarak düşüncelerini dile getiren avukatlar, siyasi iktidarın bu güne kadar avukatlara yönelik baskı, gözaltı, tutuklama ve işkenceden çekinmediğini vurgulayarak, “Bizden yargının uslu çocukları olmamızı istiyorlar. Ancak biz yargının uslu çocukları olmayacağız” ifadelerini kullandılar.
ÇHD Çorum Şubesi eski başkanı ve Çorum Milletvekili Tufan Köse, avukatsız yargıya izin vermeyeceklerini belirtirken, Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün ise, İstanbul Valisi’nin 1 Mayıs’ta polisin attığı gaz bombasının başına isabet etmesi sonucu yaralanan ve yaşam mücadelesi veren liseli genç için kullandığı ifadeleri eleştirerek, “Böyle bir vali hala görev başında” dedi.