'Bakırköy Cezaevinde işkence var, yaşam hakkı ihlal ediliyor'

Bakırköy Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin açıklama yapan HDP milletvekilleri ve ÖHD’liler, "Cezaevinde işkence ve yaşam hakkı ihlali iddiaları var" dedi.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin de bulunduğu bir heyet ile cezaevi idaresiyle görüşme gerçekleştirmek istedi. Görüşme öncesi cezaevi önü çok sayıda polis tarafından kapatıldı.

HDP İstanbul Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Dilşat Canbaz ile birlikte ÖHD üyesi avukatlar Berivan Bekçi, Eda Önal ve Şeyma Önal’ın cezaevi idaresi ile yapmak istediği görüşme, “müdür burada değil, toplantısı var” gerekçesi ile engellendi. Daha sonra cezaevi önünde konuya ilişkin basın açıklaması gerçekleştirildi.

CEZAEVİNDEKİ ZULMÜ ANLATTILAR

HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz, cezaevi idaresi ile bir ziyaret gerçekleştirmeye geldiklerini, günlerdir de idareyi arayarak milletvekilleri ve avukatlar olarak sorunlara dair görüşme yapmak istediklerini belirtti. Canbaz, “Ancak 3 gündür hiçbir aramamıza yanıt verilmedi. Müdürün burada olmadığı söylendi bize. Bakırköy Cezaevi’nde sürgünler, hasta tutsaklar ve ihlaller var. Bir sürü hukuksuzluk dönüyor burada, görüşme yapmak istiyoruz. Ama buradan anlıyoruz ki yönetimin bu sorunları çözmek değil üstünü örtmek gibi dertleri var” şeklinde konuştu. Birçok cezaevine görüşmeye gittiklerini paylaşan Dilşat, “Çünkü oranın sorunlarına dair Mecliste çalışmalar yapıyoruz. Ancak bugün burada görüyoruz ki bizden önce polisler etrafı sarmış. Özelde Bakırköy’deki durum sürgün sevklerinin çok fazla olduğu, ani olarak 10 dakika öncesinde yapıldığı, nereye gideceklerinin kimseye haber verilmediği sevkler oluyor. 1 gün önce Esra Soyaktaş çocuğuyla birlikte Sincan’a götürülüyor ancak aileye haber verilmiyor” şeklinde konuştu.
Ani sürgünlere dair birçok örnek olduğunu söyleyen Canbaz,  “Hasta tutsaklar var, hepatit b hastaları, belden aşağı tutmayan tutsaklar var. Tedavileri, ilaçları, hepsi engelleniyor” dedi. Üç ay önce Bakırköy Cezaevi’ndeki koğuşlara saldırı ve baskın olduğunu hatırlatan Canbaz, “Kırtasiye malzemelerine dahi el koyuluyor. Saçma sapan hukuksuz uygulamalar yapılıyor idare tarafından. Tutsaklar yaşadıklarını ailelere açıkladığı için de üç ay görüş yasağı veriliyor. Büyük sorunlar var, bu sorunu çözmeye yanaşmayan bir idare var. Hukuksuzluğun bulunduğu bir yerde duruyoruz, Bakırköy Cezaevi önünde. Meclis’te de anlatacağız bunları” ifadelerini kullandı.

HASTA TUTSAKLAR

ÖHD Yönetim Kurulu üyesi Avukat Eda Önal ise 2021 yılının sonunda Bakırköy Cezaevi’nde idarenin değişmesi üzerine tutsaklar tarafından birçok hak ihlalinin aktarıldığını belirtti. İhlallerin en başında gelenlerin ise en temel hakları olan sağlık ve tedaviye erişim hakkının engellenmesi olduğunu dile getiren Ünal, yaşananları şu sözlerle anlattı: “Hapishanede birçok hasta mahpus bulunmaktadır. Tenzile Acar isimli mahpus kronik hepatit B hastası olup hapishanede gerekli tedavi işlemleri uygulanmadığından ve hastaneye sevkleri düzenli olarak yapılmadığından hastalığı tüberküloza dönüşmüştür. Fatma Tokmak isimli hasta mahpus, kronik kalp hastası pandemi ve benzeri gerekçelerle tedavisi aksatılmış, hastane sevkleri yapılmamıştır. Yine belden aşağısı platinli olan Jiyan Erdinç isimli mahpus, yaşamsal birçok faaliyetini gerçekleştirememekte olup yürümekte, eğilip kalkmakta zorluk çekmektedir. Mahpusun alafranga tuvalet talebi dahi karşılanmamış, bu talep nedeniyle Reyhan Coşmuşlu isimli mahpusa alaturka tuvaleti alafrangaya çevirdiği için mala zarar vermekten idari soruşturma başlatılmış ve netice olarak mahpusa hücre cezası verilmiş olup 11 gün hücrede kalmıştır. Cezaevinde hakkında açılan adli soruşturma ise takipsizlik kararı sonuçlanmıştır."
Tutsakların idare ile görüşme ve diyalog kurma taleplerinin reddedildiğini ve taleplerinin de yanıtsız bırakıldığını aktaran Ünal, “Hapishanede hijyen ve havalandırma koşulları sağlanmadığı, yaz aylarında odalarda olağanın dışında böceklenmeler görüldüğü, hapishanede gerekli hijyen koşullarının sağlanmamasının yanı sıra, mahpusların kendi imkanları ile hapishane kantininden temin ettikleri temizlik malzemelerine de çeşitli gerekçelerle el konulduğu tarafımıza aktarılmıştır” bilgisini paylaştı.

‘JİN, JİYAN, AZADÎ’YE CEZA!

Eylül ayında ağır hasta tutsak Tenzile Acar’ın vücudunun tüm bölgelerinde aşırı kaşıntı, kanama ve yaralar olduğunu, benzer semptomların başka tutsaklarda da görüldüğünü aktaran Ünal, “Bunun üzerine revir talep etmişlerse de revir talepleri karşılanmamıştır. Bu hususa araştırmak üzere Türk Tabipler Birliği’nin yapmış olduğu başvurulara ilişkin de CTE ve Adalet Bakanlığı tarafından olumsuz yanıt verilmiştir. Eylül ayından bu yana aramalar çok sıklaştırılmış ve bunun mahpusları rahatsız edecek, özel hayatlarına müdahale oluşturacak bir boyuta ulaştığı tarafımıza aktarılmıştır.  Son olarak, 25 Ekim’de Bakırköy Kadın Hapishanesi’nin B-4 ve B-6 koğuşlarında yapılan aramalar sonucunda birçok materyal, araç ve gerece el konulduğu tarafımıza aktarılmıştır. Özellikle kitap, defter, kalem kağıt gibi tüm kırtasiye malzemelerine inceleneceği gerekçesiyle el konulmuştur. B-6 koğuşundaki mahpuslar duruma karşı tepki gösterince mahpuslar darp edilerek, yerlerde sürüklenecek hücrelere kapatılmıştır. CTE konuya ilişkin 26 Ekim tarihinde yapmış olduğu basın açıklamasında, ‘kademeli güç kullanıldığı’ ifade ederek kısmen ikrarda da bulunmuştur. Aramaların yapıldığı gün aynı zamanda aile ziyaret günü olduğundan aileler tarafından görüş bitimi ‘Jin, Jîyan, Azadî’ şeklinde slogan atılmıştır. Buna ilişkin olarak mahpusların ziyaretçilerine 3 ay ziyaretten yoksun bırakma cezası verilmiştir. Birçok mahpus hakkında yine disiplin soruşturmaları başlatılmıştır” diye konuştu.
Bakırköy Kadın Cezaevi’nde hem işkence yasağına yönelik hem de yaşam hakkına yönelik ağır hak ihlalleri iddiaları olduğunu vurgulayan Ünal, "Ayrıca tutsakların temel ihtiyaçlarına hukuka aykırı bir şekilde el konularak mevzuatta düzenlenen arama ve el koyma yetkisini kötüye kullanmaktadır. Konuyla ilgili sürecin takipçisi olacağımızı belirtmekle beraber iddiaları aydınlatma yükümlülüğü Adalet Bakanlığı’ndadır. Dolayısıyla mahpusların can güvenlikleri ve yaşanan hak ihlallerine ilişkin Adalet Bakanlığı’nı acil açıklama yapmaya davet ediyoruz” dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm deB sorunlar çözülene kadar taleplerinde ısrarcı olmaya devam edeceklerini söyledi.