HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, 10 Ekim Ankara Katliamı'na ilişkin Meclis Araştırması açılmasını istedi.
Baluken, Meclis Başkanlığına bugün sunduğu araştırma önergesinin gerekçe kısmında, katliam gününe ilişkin bilgiler verdikten sonra, "IŞİD tarafından intihar saldırısı şeklinde gerçekleştirilen katliamın öncesinde ve sonrasında yaşanan gelişmeler katliamın AKP iktidarının bilgisi ve onayı dâhilinde gerçekleştiği yönünde güçlü kuşkular oluşturmaktadır" dedi.
Önergede, "Miting öncesinde tertip komitesi emniyet yetkilileri ile görüşüp olası riskleri hatırlatarak toplanma yeri olan Gar önünden itibaren gerekli önlemlerin emniyetçe alınmasını talep etmesine rağmen tren garı önünde ve yürüyüş güzergâhında yasaya aykırı bir şekilde hiçbir güvenlik önlemi alınmadığı açıkça görülmüştür" denildi.
'KOLLUK GÜÇLERİ KATLİAMDAN HEMEN SONRA SALDIRDI'
Patlamadan sonra kolluk güçlerinin, yaralıların durumunu hiçe sayarak ölüme sebebiyet verecek düzeyde gazlı saldırı yaptığına, delilerin zamanında toplanmadığına, avukatlara güçlük çıkartıldığına ve savcılığın olay yerine çok geç gittiğine dikkati çeken Baluken, şöyle devam etti:
"Yine deliller zamanında koruma altına alınıp toplanmamış ve olayla ilgili soruşturmaya ilişkin anında gizlilik ve yayın yasağı getirilmiştir. Emek, Barış ve Demokrasi mitingini örgütleyen kurumların olaydan bir gün sonra patlamanın gerçekleştiği yerde bir anma ve karanfil bırakma etkinliği ve cenazelerin belirlenen merkezlerde yapılacak törenlerle memleketlerine gönderilmeleri bile engellenmiştir. Katliamdan 1 yıl sonra yani katliamın yıl dönümde yaşamlarını yitirenlerin anması yasaklanarak tıpkı katliamın olduğu günkü gibi Gar Meydanı kolluk güçlerinde gaza boğulmuştur.
'DAVUTOĞLU İTİRAF ETTİ'
Katliamı gerçekleştirenlerin IŞİD’li olduğu, Suruç ve Diyarbakır saldırılarını gerçekleştirenler ile ilişkili olduğu kısa sürede açığa çıkmıştır. 10 Ekim Ankara Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi Katliamı gerçekleştirenlerden biri olan Yunus Emre Alagöz’ün Suruç katliamını gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün ağabeyi olduğu, katliam için Ankara’ya geldikleri sırada haklarında şüphe bulunmasına rağmen polis kontrol noktalarından sorunsuz bir şekilde geçtikleri ve olay öncesinde basına ve kamuoyuna yansıyan şüpheli canlı bombalar listesinde adı olduğu da kısa sürede açığa çıkmıştır. Hükümetin elinde intihar saldırısını gerçekleştirenlerin isimlerinin olduğu ve bilinçli bir şekilde tutuklanmadıklarını dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu 12.10.2015 katıldığı bir televizyon programında 'Türkiye'de intihar eylemi yapabilecek kişilerin belli bir listesi var. Takip ediyorsunuz ama bunun öyle bir eylemi gerçekleştirme anına kadar müdahale edemiyorsunuz' şeklindeki açıklaması ile açıkça kabul etmiştir."
'1 YIL GEÇTİ VE CİDDİ BİR SORUŞTURMA YOK'
Baluken, katliamın aynı zamanda, Türkiye’nin demokrasi güçlerini ve toplumsal muhalefeti sindirmeye, baskılamaya ve toplumda yükselen barış talebini susturmaya yönelik olduğunu vurgulayarak, "Toplumun yüreğinde ve belleğinde unutulamayacak derin yaralar açan bu katliamın üzerinden tam 1 yıl geçmesine rağmen ciddi anlamda bir soruşturma açılmamış ve katliamın asıl sorumluları açığa çıkarılmamıştır. Bu bir yıllık süreç hükümetin kendi sorumluluğunu, ihmallerinin ya da çetelere katliam yapma zemini sunan politikalarının eleştirilmesini, deşifre edilmesini ve açığa çıkartılmasını istemediğini kanıtlar niteliktedir" ifadelerini kullandı.
HDP'li İdris Baluken, önergesinin sonunda "Üstü örtülen ve hakikatlerin karartıldığı her katliam daha büyük katliamların da maalesef habercisi ve hazırlayıcısı olmaktadır" diyerek, derhal konuya ilişkin Meclis Araştırması açılmasını istedi.