Baluken: Tecrit sürdüğü sürece mücadeleye devam edeceğiz

Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen yürüyüşün ardından Place Kléber’de toplanan Kürdistanlılar bir miting düzenledi. Mitingde bir konuşma yapan Baluken, “Tecrit sürdüğü sürece mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

Öcalan’a özgürlük talebiyle ve Kürdistan’da yoğunlaşan faşizan baskılar ve kayyum uygulamalarına dikkat çekilen miting, saygı duruşu ardından yapılan konuşmalarla devam etti.

Mitingde ilk olarak söz alan KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, Kürt halkının Öclaan’ın özgürlüğünden tqaviz vermeyeceğini söylerken, Kürdistan’da AKP rejiminin halka ait belediyelere el koyduğuna dikkat çekti.

ŞENGAL’İN ÖZGÜRLÜĞÜ ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜNDEN GEÇER

Geçtiğimiz gün açlık grevlerini 21’inci gününde sonlandıran Şengal Diaspora Meclisi yöneticileri de mitingde bir konuşma yaptılar. Meclis adına konuşan Fikret İgrek, Öcalan’ın özgürlüğünün Şengal’in özgürlüğüyle bağının olduğunu söyledi. ‘Şengal’in özgürlüğü Başkan Öcalan’ın özgürlüğünden geçer’ diyen İgrek, Ortadoğu’daki tüm inanç ve halkların Öcalan’ın felsefesi sayesinde soykırımlardan kurtulduğunun altını çizdi.

Öcalan’ın özgürlüğü ve Şengal’in statüsüne dair eylemlerin devam edeceğini vurgulayan Fikret İgrek, Kuzey Kürdistan’da halkın iradesine yönelik saldırılara da değindi. Kürt halkının tüm bu saldırılara karşı kuzey, güney ve Rojava demeden direnmesi çağrısında bulunan İgrek, özgürlüğe yakın olduklarını vurguladı.

Açlık grevi eylemcilerinden Peşimam Ekrem Deniz ise, Kürtlerin hangi inançtan olursa olsun birlik olmasını istedi. Öcalan’ın Kürt Halk Önderi olarak özgür olması gerektiğinin vurguladığı konuşmasında, Şengal başta olmak üzere Ezidilerin yaşadığı Ezidxan’ın Kürdistan’dan bağımsız ele alınamayacağının altını çizdi.

BALUKEN: SONUÇ ALINCAYA KADAR EYLEMLER DEVAM ETMELİ

HDP Amed Milletvekili ve İmralı Heyeti Üyesi İdris Baluken ise, Amed halkından ‘ya onurlu bir barış ve ya görkemli bir direniş’ mesajıyla başladığı konuşmasında, Kürdistan ve tüm dünyadaki direniş sayesinde AKP’nin Öcalan’la görüşmeye müsade vermek zorunda kaldığını belirtti. Strasbourg’daki açlık grevi ve diğer tüm eylemlerin bunda etkili olduğunu vurgulayan Baluken, bunun yeterli olmadığını ve insanlık dışı, işkenceye dayanan İmralı tecrit sisteminin devam ettiğine dikkat çekti.

“Tecrit devam ettiği sürece asla mücadeleden geri adım atmamalıyız” diyen Baluken, dünyanın dört bir yanında sonuç alıncaya kadar eylemliliklerin devam etmesi gerektiğini vurguladı.

Öcalan’ın Kürt halkı ve Türkiye demokrasisi için ne anlama geldiğini herkesin çok iyi bildiğini hatırlatan İdris Baluken, Öcalan’ın geliştirdiği çizginin DAİŞ, El Nusra ve AKP zihniyetine karşı Ortadoğu’da ciddi bir mücadele yürüttüğünü söyledi. “Sayın Öcalan’a yaklaşım barbar zihniyete karşı insanlığı savunmaktır” diyen Baluken, her bir bireyin tarihi sorumluluklarla karşı karşıya olduğunu dile getirdi.

“Bugün tecriti uygulayanlar DAİŞ’e destek verenlerdir” diyen Baluken, bunun uluslararası topluma ve dünya halklarına anlatılması gerektiğini söyledi. Fransa başta olmak üzere Avrupa’nın göbeğinde ‘Erdoğan’ın talimatıyla DAİŞ bombalarının patladığını’ belirten Baluken, bunun dünya kamuoyuna anlatılmasının önemine değindi.

Şeyh Sait ve Seyit Rızalar’dan bu yana Kürt halkının diz çökmeyeceğini bütün dünyaya gösterdiğini söyleyen Baluken, Cizre, Sur ve diğer birçok kentte katliamlarla halka diz çökertmek istendiğini kaydetti. Baluken, Cizre’de katledilen Mehmet Tunç’un, “bizleri katledecekler, ancak asla teslim alamayacaklar’ mesajını yinelediği konuşmasında, halkın diz çökmeyeceğini vurguladı.

AKP faşizminin Cerablus’da bir ‘devir-teslim’ töreniyle DAİŞ’in yerine geçtiğini hatırlatan İdris Baluken, Erdoğan faşizminin Kürtlerin tüm kazanımlarını yok etmek istediğini açıkça gösterdiğini söyledi. Rojava’ya saldıranların Kuzey Kürdistan’daki halk iradesini tanımadığını ve yok etmek için saldırı startını verdiğine dikkat çeken Baluken, ‘Erdoğan’ın tek bir cümlesiyle’ on binlerce kamu çalışanının görevden alınabildiğine işaret etti.

Kayyumlarla Kürt halkının iradesine yönelik saldırının en üst aşamaya çıktığını dile getirdi.

Öcalan’ın bu hafta başında yaptığı barış çağrılarına da değinen İdris Baluken, çözüm sürecinin yeniden başlatılması çabalarına rağmen AKP’nin verdiği mesajlarla ‘çözüm sürecini kimin bitirdiğini ve kimin istemediğini’ gösterdiğini belirtti.

Erdoğan ve AKP’nin algı operasyonlarına değinen Baluken, “Sanki çok güçlüymüş gibi, Kürt halkına merhamet edeceklermiş gibi göstermeye çalışıyorlar” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Mehmet Ağar ve Tansu Çiller’in yetiştirmesi olduğunu vurgulayan Baluken, 90’lı yıllarda yaşananlara rağmen diz çökmeyen Kürt halkının bugün Soylu gibilere geçmişi hatırlatması gerektiği mesajını verdi.

Kayyumlar başta olmak üzere tüm baskıların ‘normal gibi gösterilmeye çalışıldığını’ söyleyen Baluken, buna izin vermeyeceklerini ve toplumsal barışın sağlanması için mücadele edeceklerini sözlerine ekledi.