Önder Apo’nun “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın üzerinden bir buçuk ay geçmesine rağmen, iktidar cenahından somut bir adım atılmamasına en büyük tepki Barış Annelerinden geldi. Savaşın en ağır bedelini ödeyen ve yıllardır barışı inşa etmek için çabalayan Barış Anneleri, ANF’ye konuştu.
Önder Apo’nun yaptığı tarihi çağrının, iktidar tarafından yine seçim uğruna heba edilmemesi gerektiğini vurgulayan anneler, “Barış tek değil, iki taraflı olur. Eğer samimilerse, İmralı tecridini kaldırsınlar, hasta tutsakları derhal serbest bıraksınlar” dedi.
‘BARIŞ TEK DEĞİL, İKİ TARAFLI OLUR!’
Önder Apo’nun çağrısının özellikle halklar açısından tarihi bir anlam taşıdığını belirten Barış Annelerinden Zeynep Çalıhan, buna rağmen devletin herhangi bir adım atmadığını hatırlatarak, “Önderlik çağrı yapmış ama karşıda devletten bir ses çıkması lazım. ‘Silahları bıraksınlar’ diyorlar, ama tek taraflı silah bırakılmaz. İki tarafın da silahları bırakması lazım; barış tek taraflı olmaz” dedi.
‘SOMUT ADIM ATILMALI’
İki kere umutları yarıda kalan Barış Anneleri olarak süreci bu defa büyük bir ihtiyatla izlediklerini ifade eden Zeynep Çalıhan, bir taraftan içte ve dışta barıştan söz eden iktidarın, diğer taraftan DEM Parti yönetimindeki belediyelere kayyum atadığını, barış için yıllardır çabalayan HDK’yi (Halkların Demokratik Kongresi) kriminalize ederek toplumsal muhalefeti susturmaya çalıştığına ve hapse attığına dikkat çekti.
Bu gibi çifte standartlı uygulamaların halka güven vermediğini belirten Zeynep Çalıhan, “Biz, Sayın Öcalan’ın samimiyetinden eminiz ama iktidara güvenemiyoruz. Çünkü daha önce de aynı süreçleri yaşadık. Hele bu anti-demokratik uygulamalar karşısında güvenimiz daha da sarsılıyor. ‘Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu’ diye, sorarlar. Şimdi Sayın Öcalan el uzatmış, üstelik bir kere de değil, defalarca. Bu kez devletin bir el uzatıp öncelikle Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridi kaldırması ve onu serbest bırakması lazım. Artık oyalamanın son bulması gerekiyor. Çünkü öyle bir taraf esaret altındayken zaten barıştan söz edilemez. Somut adım atılmasını istiyoruz. Biz tek taraflı değil, çift taraflı barış istiyoruz” diye vurguladı.
‘ASKER ANNELERİNE ÇAĞRI: GELİN BİRLİK OLALIM, BARIŞI İNŞA EDELİM’
Bu sürecin iktidara bırakılmayacak kadar değerli olduğunu ve toplumun da bu barış talebine sahip çıkması gerektiğini ekleyen Zeynep Çalıhan, asker annelerine de şöyle seslendi: “Gelin birlik olalım, barışı inşa edelim. Bütün anneler beraber olsa inanın ki bu silahlar susar. Bu çağrıyı gerillaların annelerine yapsam hemen gelirler. Çocukları ölüyor ama hep barışta ısrarcılar. Asker annelerinin de barışta ısrarcı olması lazım. Ben bir anneyim ve anneler olarak biz barış istiyoruz, adalet istiyoruz. Annelerin gözyaşları aynıdır, yürekleri aynı şekilde yanıyor. Acımız aynıdır. Anneler bir araya gelse, barış olur.”
‘BARIŞ ADI ALTINDA SEÇİME YÖNELİK BİR STRATEJİYLE KANDIRILMAK İSTEMİYORUZ’
Sürece ilişkin kaygılı olduğunu belirten Barış Annelerinden Katibe Güngör, iktidarın yine kendi çıkarları için masayı devirebilme ihtimalinden dolayı, anneler olarak bir türlü umutlanamadıklarını ifade etti: “Biz anneler olarak hazırız, ama daha iktidardan olumlu bir adım görmedik. Yıllardır barış olacak diye umutlanıyoruz, ama iktidar güven vermiyor. O açıdan biz yine oyalanmak istemiyoruz. Barış adı altında, yine seçime yönelik bir stratejiyle kandırılmak istemiyoruz. Artık dünyaya ve Türkiye’ye barış gelsin, anneler rahat bir nefes alsın istiyoruz.”
‘BARIŞ DİYORLARSA, İLK ADIM OLARAK HASTA TUTSAKLARI SERBEST BIRAKSINLAR!’
Hapishanelerde hasta tutsakların can çekiştiğini hatırlatan Katibe Güngör, “Barış diyorlarsa, ilk adım olarak ölüm eşiğine gelen hasta tutsakları serbest bıraksınlar. Ama buna dönük bir adım dahi atılmıyor. Buna nasıl iyi niyetli bakabiliriz? O yüzden ağzımız barış dese de kalbimiz korkuyor. Hiçbir anne savaş olsun istemez. Biz hiç kimsenin ölmesini istemiyoruz ve acilen iktidar tarafından bir adım atılmasını bekliyoruz. Zaman önemli, bakın Sırrı Süreyya Önder barış için çabalarken rahatsızlandı. Adım atılacaksa, zamanında olmalı. Sırrı Süreyya Önder’in de çabuk iyileşip barışı görmesini istiyoruz. Allah ona şifa versin, anneler olarak ona dua ediyoruz” dedi.
‘SAVAŞTAN ÇOK ÇEKTİK’
Yıllardır onurlu bir barış için çabaladıklarını hatırlatan Barış Annelerinden Sabiha Bozan, “Biz, 40 yıldır kimsenin ölmemesi ve barış gelmesi için sokaklardayız, ama karşıdan bir şey görmedik. Her anne, barış için umutlanmak istiyor. Türk bir anne nasıl doğuruyorsa, Kürt anneler de aynı şekilde doğuruyor. Herkesin çocuğu kıymetlidir ve o yüzden bu barışın artık gerçek barış olmasını istiyoruz. Yorulduk ve artık barışı görmek istiyoruz. Bu savaştan çok çektik. Askerler tarafından köyümüzden zorla sürüldük, hep çektik ama bir kere olsun barış demekten vazgeçmedik. Barışı görmek istiyoruz. İktidar, Sayın Öcalan’ın bu önemli çağrısını seçim uğruna heba etmesin ve samimiyetle süreci ele alsın; İmralı tecridi kaldırılsın, hasta tutsaklar serbest bırakılsın” diye konuştu.
‘UMARIM UMUDUMUZ BİR KEZ DAHA KIRILMAZ VE GERÇEKTEN BARIŞ GELİR’
Önder Apo’nun çağrısının kendilerinde umut doğurduğunu vurgulayan Barış Anneleri’nden Cemile Karakaş, ancak geçmiş pratiklerden dolayı iktidara güvenemediklerini belirtti. Olumlu bir adım atılacaksa, buna hapishanelerden başlamak gerektiğini kaydeden Cemile Karakaş, “Çocuklarımız her gün gözaltına alınıyor, hapishaneye atılıyor. Dışarıda hiçbir gencimiz kalmadı. Sayın Öcalan’ın da bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz. Benim bir oğlum yıllardır içeride, ona kavuşmak istiyorum. Umarım umudumuz bir kez daha kırılmaz ve gerçekten barış gelir” dedi.