Barış için yeryüzü sofrasına oturdular
Barış için yeryüzü sofrasına oturdular
Barış için yeryüzü sofrasına oturdular
Emek ve Adalet Platformu'nun çağrısıyla Fatih Saraçhane Parkı'nda toplanan yüzlerce kişi, barış için yeryüzü sofrasına oturdu, dua etti.
Sofra, kayıp yakınlarını, savaş mağdurlarını, barış annelerini, asker ailelerini, antikapitalist Müslümanları ve sosyalistleri bir araya getirdi. İftarda öncesinde polis saldırısı tedirginliği yaşandı. Ancak kitle, oruçlarını açmaları için polislere de çorba ikram etti. Polis, basının kendi görüntülerini almasını engelledi.
İftardan önce edilen duada, Suriye ve Mısır'daki katliamlar lanetlendi. Kürtçe ve Türkçe yapılan duada Türk ve Kürt halklarının kardeşliğine vurgu yapıldı, barış süreci için verilen sözlerin tutulmadığının altı çizildi. Din Âlimleri Derneği'nden bir kişinin okuduğu duada asıl barışın halkların kardeşliğiyle olacağına dikkat çekildi.
İftar ardından yapılan konuşmalarda ilk sözü Barış Anneleri'nden Rahşan Anne aldı. Barış Annesi, barışın daim olması dileğini hem Kürtçe hem de Türkçe dile getirdi.
1995'te Hakkâri'de askerlik yapan yakını Ahmet Yalçınkaya'yı kaybeden ESP'li Serfinaz Göçmez, "Askerlik bize kutsal bir görev olarak gösterildi. Ancak hiçbir asker ailesi ölen çocuklarını kahraman olarak değerlendirmiyor. Çocuklarını bir hiç uğruna kaybettiklerinin farkındalar” dedi.
Yalçınkaya'nın cenazesinin devlet tarafından ırkçı bir gösteriye dönüştürüldüğüne dikkat çeken Göçmez, “Cenazemizde kamyonlarca insan getirildi kalabalık oluşturulmak için, çoğu ülkücü. Acımızı politik malzemeye dönüştürdü. Bizim gözyaşlarının dinmesi için sarf ettiğimiz sözleri hiçe saydılar” diye konuştu.
Tüm halkların barış içinde yaşamasını isteyen Göçmez, asıl barışın halkların eşitliğiyle olacağını belirtti.
İslamcı yazar Hüda Kaya, sofradakilerin mazlum ve hakka susamış insanlar olduğunu belirtti. "Burada hem Kürt halkının hem de önderliğin barış için kesin ve kararlı duruşunu gördüm. Bu beni umutlandırıyor. Artık insan öldürmek, insan kaybetmek istemiyorlar. Bu yolda Kürt halkının geleceğe dönük yapılanmalarını görüyorum" açıklamalarını yapan Kaya, barışın önünde engel oluşturanlara tarihin bedel ödeteceğini kaydetti.
Din Âlimleri Derneği üyesi Nasri Tonguç da, "Buradaki kadınların eşleri gecenin bir yarısı evlerinden alınıp götürüldü, öldürüldü. Buna rağmen barış isteğini dilinden düşürmüyor. Bu çok önemlidir. Sivil toplum ve medya tarafsız olmalıdır, sürecin iyi yürütülmesi için. Barış sürecine tüm siyasi partiler destek olmalı. Biz bu coğrafyada birlikte yaşarken bir gecede 'Herkes Türk'tür, herkesin dili Türkçe'dir' dediler, bizi hiçe saydılar. Ancak şimdi yine Kürtler barış sürecini kuruyor. Bunun gerçek mimarı da İmralı'dadır" diye konuştu.