Barış Nöbetinde İmralı tecridine tepki

Amed'deki Barış Nöbetinde, İmralı tecridine ve cezaevlerindeki işkencelere tepki gösterildi, "Onurlu bir barış tecridin kaldırılmasıyla olur" mesajı verildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD), her ayın ilk cuma günü tüm şubelerde eş zamanlı olarak tutulan “Barış Nöbeti” eylemini, İHD Amed Şubesi'nde de gerçekleştirdi. "Herkes için Barış" pankartının açıldığı nöbete, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed İl Örgütü, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Amed Tabip Odası (DTO), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve tutuklu yakınları katıldı. Nöbet eyleminde açıklamayı İHD Amed Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Jiyan Ormanlı yaptı.

Ormanlı, "Türkiye hapishanelerinde meydana gelen ihlallerin en önemli nedeni, devletin iç barışını sağlamasındaki isteksizlikten kaynaklıdır. Kürt meselesinin uzun yıllardır çözümsüz bırakılması, devletin aşırı güvenlikçi politikalarda ısrarcı olması, hak ve özgürlükler konusunda mücadele eden kişi ve kurumların illegalize edilmesi, hapishanelerinde tutulan mahpus sayısını ve yaşanan ihlallerin, her geçen gün artmasına neden olmaktadır" dedi.

Cezaevlerinin hak ihlali merkezine dönüştüğüne dikkat çeken Ormanlı, "Devletler, hapishanede tutulan mahpusların politik görüşüne, etnik kimliğine, cinsiyetine ve diğer farklılıklarına bakılmaksızın insan onuruna yaraşır bir tutum belirlemelidir. Bu bağlamda bir işkence yöntemi olarak gördüğümüz tecrit politikasından derhal vazgeçilmelidir. Bir işkence yöntemi olarak tecrit, devletlerin özellikle hapishanelerde politik tutukluları ‘ıslah’ etme ve bu yolla ise toplumun bütün muhalif kesimlerine yönelik bir gözdağıdır" diye belirtti.

'TECRİT KALKMADAN BARIŞ DA OLMAZ'

Ormanlı, şunları söyledi: "İmralı Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’la aynı hapishanede kalan Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş isimli tutuklulara yönelik uzun zamandır devam eden, dış dünyadan izole etme, avukat ve aile görüş yasağı, telefon ve mektup ile iletişim hakkının engellenmesi tecridin geldiği aşamayı göstermektedir. Türkiye’de onurlu bir barışın sağlanmasının koşullarından biri de hapishanelerde tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilmesi ile başta ağır hasta mahpuslar olmak üzere; politik nedenlerle hapishanede tutulan mahpuslara yönelik ayrımcı uygulamaların ortadan kalkması ile gerçekleşecektir."

Barış Nöbeti, diğer konuşmacıların açıklamalarıyla son buldu.