'Barış sürecinin geleceği Türk hükümetinin reformlarına bağlı'

'Barış sürecinin geleceği Türk hükümetinin reformlarına bağlı'

Uluslararası insan hakları örgütlerinin temsilcileri Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Newroz’da başlattığı  barış sürecin başarıya ulaşabilmesinin Türk hükümetinin reform yapma isteğine bağlı olduğunu açıkladı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la Türk devlet yetkilileri arasındaki görüşmelerin kamuoyuna açıklanmasından ve Öcalan’ın Newroz’da yaptığı çağrıdan sonra Türkiye’de insan hakları ihlalleri ve Kürt ve diğer azınlıkların sorunları İsveç medyasında daha fazla yer almaya başladı.

İsveç radyo ve televizyonunun yanı sıra bir çok gazetede süreci değerlendiren haber ve makaleler yayımlandı. İsveç Radyosunun Ekot Ajansından Katja Magnusson Diyarbakır’da 21 Mart günü yapılan Newroz kutlamalarını izledikten sonra Ankara ve İstanbul gibi metropolleri gezerek değişik kesimlerin süreç hakkındaki değerlendirmelerini almaya ve kamuoyuna yansıtmaya devam ediyor.

Magnusson önceki gün İsveç Radyosu’na geçtiği haberde Türkiye’de yaşayan halk, aydınlar ve uluslararası insan hakları örgütleri temsilcilerinin süreç hakkındaki görüşlerine yer verdi.

İstanbul’da taksicilik yapan Mehmet Üzümcü, insanların korkarak çocuklarını askere gönderdiklerini, Murat adlı bir genç. insanların askerliklerini istemeden yaptıklarını ve aşırı milliyetçilerin dışında herkesin sorunun çözümünden yana olduğunu söylüyor. Murat, PKK’yı terör örgütü olmakla suçlamakla birlikte asıl suçun Kürtlerin dillerini yasaklayan ve ana dillerinde eğitim hakkını vermeyen devlette olduğunu belirtiyor.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Masası Sorumlusu Andrew Gardner ise kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için Türkiye’nin ifade özgürlüğüne saygı göstermesi gerektiğini söylüyor. Terörle Mücadele Yasası’nın ciddi sorunlara yol açtığını, gösteri yaptıkları veya kitap yazdıkları için insanların terör suçu işlemekle suçlandıklarına dikkat çekiyor ve  anti-terör yasaları ile terörizm tanımının değişmesi gerektiğine vurgu yapıyor.

SAVAŞ TÜRKİYE’NİN UYGULADIĞI ASİMİLASYON POLİTİKASININ BİR SONUCU

Human Rights Watch Türkiye Masası sorumlusu Emma Sinclar-Webb ise AKP İktidarının hazırladığı ”Dördüncü Yargı Paketi”nin olumluluk içerdiğini, ancak yetersiz olduğunu belirterek ”Cezaevlerindekilerin çoğunluğu propaganda yapmadan değil, PKK’ye destek verici açıklamalar yaptıkları için yasa dışı silahlı bir örgüte üye olmakla suçlanıyor. Eğer örgüte üyelik tanımı değiştirilmezse, teröre karışmamış binlerce kişi cezaevlerinde yatmaya devam edecek” dedi.

PKK ile devlet arasındaki savaşın bitebileceğini, ancak Kürt sorununun bundan çok büyük olduğunu söyledikten sonra, “Eğer yasalar  ve azınlıklara bakış açısı değişmezse, Kürt sorunu çözülmez. Çatışmanın çok büyük bir promlemin,  Türkiye’nin kuruluşundan bu yana azınlıklara uyguladığı asimilasyon ve azınlıkları ezme politikasının bir sonucu olduğunu unutmamalıyız” şeklinde konuştu.