Gazeteci Celal Başlangıç, özgür basın ve Cumhuriyet gazetesine dönük saldırıları ANF'ye değerlendirdi...
Başlangıç, AKP hükümetinin basın üzerindeki baskısını, "41 yıllık gazeteciyim ancak basının üzerinde bu kadar gidildiğine 12 Eylül'deki darbe sürecinde bile tanık olmadım” diye özetledi. Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırının bir kırılma noktası olduğuna işaret eden Başlangıç, bugüne kadar Kürt ve basın kuruluşlarına yapılan saldırıların Cumhuriyet gazetesine uzanmasının, artık CHP ve diğer muhalif kesimlere de yönelecekleri anlamına geldiğini söyledi.
Başlangıç, "Bu zamana kadar saldırıların hedefinde hep Kürt ve Cemaat basın kuruluşları vardı. Ancak bu saldırıların Cumhuriyet gazetesine uzanması, Kürt ve cemaat mahallelerinden başka mahallelere de yönelmenin olacağı anlamını taşıyor" dedi. Özgür Gündem gazetesi, Dicle Haber Ajansı, İMC, Gün TV, Azadî TV gibi yayınlar kapatılırken sessiz kalındığı için bugün bu noktaya gelindiğini vurgulayan Başlangıç, "Dün Özgür Gündem’e yönelenler bugün Cumhuriyet gazetesine yöneldiler. Bugün Diyarbakır Büyükşehir Belediye eş başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın tutuklanmasına ses çıkarmayanlar, yarın kendi kapılarına da dayanılacağını iyi bilsinler” diye konuştu.
'HALK HABER ALMA HAKKINA SAHİP ÇIKMAZSA...'
İşlenen ve işlenecek suçların ortaya çıkmaması için basına saldırıların arttığını dile getiren Başlangıç, halkın haber alma hakkını yok edecek tüm manevraların kullanıldığı bir süreçten geçildiğini söyledi. Teslim olmuş havuz medyada olmayan gazetecilerin basın ve ifade özgürlüğü için direndiğini ancak bunun yeterli olmadığını kaydeden Başlangıç, basın özgürlüğünün esas olarak halkın haber alma hakkı olduğunu, halkın bu hakkına sahip çıkması gerektiğini vurguladı.
Gazeteci Celal Başlangıç, son olarak, "Halk, kendi haber alma hakkından vazgeçmeyeceğini göstermediği taktirde başına gelecekleri peşinen kabul etmiş olur” uyarısında bulundu.