Batasuna kararı HDP’ye uyarlanamaz

İktidar medyasının, HDP iddianamesinde ‘AİHM parti kapatma kararına gönderme’ var diye duyurduğu Batasuna kararının farklı olduğunu söyleyen Av. Doğan Erbaş, çarpıtıldığını belirtti.

HDP PM Üyesi Doğan Erbaş, Batasuna ile HDP’nin karşılaştırılamayacağını, dolayısıyla Batasuna hakkındaki AİHM kararının da HDP için emsal olamayacağını söyledi. Erbaş, “İspanya ve Türkiye benzer ülkeler değil. Anayasa sistemleri birbirinden çok farklı, İspanya'da özerk bölgeler var. Bask da özerk bölgelerden biri. Bask bölgesinde kendi dilleri resmi dil olarak tanınmış. Avrupa Birliği, İspanya ve Bask’ın bayrakları dalgalanıyor. İki kararı birbirine benzetmek, iki benzemezden ortak bir karar çıkarma çabasıdır” dedi.

HDP’nin kapatılması istemiyle hazırlanan iddianame, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından kabul edildi. 843 sayfalık iddianamede, ‘KCK davası’ndan olmayan gizli tanıklara kadar birçok suçlama yer alıyor. HDP Parti Meclisi’nin (PM) hukukçu üyelerinden Doğan Erbaş, konuyla ilgili ANF’nin sorularını yanıtladı.

AYM, HDP’nin kapatılmasına yönelik iddianameyi kabul etti. Bu iddianamenin öncekinden farkı ne?

Esas olarak baktığımızda diğerinden farklı bir şey yok, anlayışı ve zihniyeti aynı. Hala parti faaliyetlerini kapatma gerekçesi olarak sunuyor. Bakın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bu gelenekte kapatılmış 6 parti hakkında kararları var. Bunların hepsinde de ihlal kararı verilmişti. Dolayısıyla düşünce, ifade özgürlüğü, seçme, seçilme ve örgütlenme gibi bütün temel haklar, kapatma gerekçesi yapılmış. Sadece bir öncekinden farkı -ki o alelacele hazırlandığı için MHP kongresinde yetiştirilme çalışıldığı anlaşılıyordu- bazı noktalar düzeltilmiş. Ciddi hatalar yapılmıştı, bunlar ayıklanmış.

Hangileri düzeltilmiş?

Örneğin önceki iddianamede çok fazla yaşamını yitirmiş arkadaşımız hakkında siyasi yasak isteniyordu, bunlar düzeltilmiş. Şimdi bir kişi var ama daha fazlaydı. HDP ile herhangi bir bağı olmayanlara olan yasak istemi de ayıklanmış. Yargılandıkları halde beraat eden kişilerin bu durumlarına bakılmaksızın yine o kişiler hakkında siyasi yasak istenmişti, onlar da çıkarılmış. Makyajvari diyebileceğimiz kimi düzenlemeler yapılmış fakat onun dışında mantık aynı. Hukukun güvencesinde olan her şey suçlama konusu yapılmış. O yüzden yine siyasi önceliği olan bir kararla karşı karşıyayız.

İddianamede dikkat çeken bir ayrıntı var ki o da ‘Mercek’ adlı, daha önce var olmadığı ortaya çıkan bir gizli tanığın yeniden burada yer alması. Ayrıca ‘KCK davası’nın olduğu gibi esas alınması. ‘KCK davası’nın hakim ve savcılarının Fethullah Gülen Grubu mensubu olmaktan tutuklandığını biliyoruz. Tüm bunlar yer alırken iddianame hala aceleyle hazırlanmış gibi durmuyor mu?

Bu örnekler, aslında Türkiye yargısının içine düştüğü durumu gösteriyor. Bizim Kobanê kumpas davası olarak adlandırdığımız ve devam eden yargılamada da benzeri durumlar yaşanıyor. Biliyorsunuz; Anayasa Mahkemesi'ne, AİHM'e benzer bireysel başvuru hakkı tanındı. Yani Anayasa Mahkemesi bireysel hak ve özgürlükler konusunda, farklı yargı organlarında alınan kararları düzelten bir merci. HDP konusunda ise bu misyonunu bir tarafa bırakmış durumda. Bunu bu şekilde bir kenara koyduğunu, var olmayan gizli tanıklara dayanan iddianame gibi çeşitli garipliklerden anlıyoruz zaten.

İktidara yakın bir yayın organı olan Sabah, iddianamede AİHM kararına vurgu, diye bir haber duyurdu. AİHM’in Batasuna kararına gönderme var. Bu benzetme hakkında ne düşünüyorsunuz?

Medyada üzerine en çok manipülasyon yapılan, algı üretilmeye çalışılan şey AİHM’in Batasuna kararı. Zannediyorum ki önümüzdeki günlerde bu kararı çok duyacağız ve tartışacağız ama bu kararla ilgili yansıtılan şey ile gerçek birbirinden çok farklı. Bugün dile getirilen bu söylemler gerçeğin neredeyse yüzde 100 inkarı. Batasuna kararını ele alırken dahi öncelikle şuna bakmak lazım; İspanya ve Türkiye benzer ülkeler değil. Öncelikle anayasa sistemleri birbirinden çok farklı, İspanya'da özerk bölgeler var. Batasuna kararına konu olan Bask da özerk bölgelerden biri. Bask bölgesinde kendi dilleri resmi dil olarak tanınmış. Avrupa Birliği, İspanya ve Bask’ın bayrakları dalgalanıyor. Bir defa ülkeler farklı ama bunun yanı sıra Batasuna meselesinde yerel mahkemenin 18 farklı kararı var. Şiddeti kınamamak bunlardan sadece bir tanesi. Bu çok geniş bir konu fakat örneğin Batasuna yetkililerden bir tanesi, ETA’dan şiddet eylemlerine son vermesini isteyemeyiz diye beyanatlar veriyor. Burada şiddete ya da bunu önlemeye ilişkin çabanın dışında bir durum var. Bu yüzden asla HDP ile kıyaslanmaz. HDP, kurulduğu günden bu yana barış, diyalog ve müzakereyi esas alan bir parti. Dolayısıyla iki kararı birbirine benzetmek, iki benzemezden ortak bir karar çıkarma çabasıdır.

AKP'ye yakın isimler, bazı televizyonlarda bu iki kararı benzeştiriyor, hatta ne yazık ki bazı akademisyen ve hukukçular da aynı hataya düşüyor. Önümüzdeki günlerde Anayasa Mahkemesi’ne vereceğimiz yazılı savunmada ve ileriki süreçte de bunları detaylı şekilde anlatacağız.

Kapatma konusunda beklentiniz nedir?

Anayasa Mahkemesi üzerinde özellikle MHP'nin önemli bir baskısının olduğu açık. Bizden savunma istenecek, bir aylık süredir, istersek uzatabiliyoruz. Daha sonra raportör esas hakkındaki görüşünü açıklayacak. Başsavcı da esas hakkındaki mütalaasını sunacak. Süreç ne kadar devam eder kestirmek zor, çünkü Türkiye'de parti kapatma pratiklerine baktığımızda 4-5 ayda sonlanan da var, 4-5 yıl süren de. Mevcut siyasi konjonktüre baktığımızda çok uzun sürmeyeceğini öngörmek mümkün. Türkiye'deki siyasi konjonktürü elbette yok saymasak da Anayasa Mahkemesi'nin esastan bir kabul etmeme durumuna dair de beklentimiz var. Bunu Sayın Eşbaşkan Mithat Sancar da dile getirdi. Bizler HDP’yi kapattırmayacağız, sonuna kadar da savunacağız. Evet, hukuk son yıllarda siyasetin bir aparatı haline geldi fakat hukuku da bir mücadele alanına çevirerek savunmamızı yapacağız.

HERRİ BATASUNA KARARI NEDİR?

İspanya’nın özerk Bask bölgesinde, 1978’te kurulan Herri Batasuna Partisi, yüzde 15 oy alan bir parti konumundaydı. Parti ETA ile ilişkilendirilince adını Batasuna olarak değiştirdi. 2002’de İspanya’da kabul edilen bir yasa gereği demokrasi ve anayasa değerlerine açıkça ters düşen, aykırı eylemlerde bulunan partilerin kapatılması kabul edildi. 2003’te ise Bask’ta faaliyet gösteren Batasuna mahkeme tarafında kapatıldı. Kapatılmanın ETA ile doğrudan organik bağ, şiddet eylemlerini destekleyen, hatta teşvik eden açıklamalar ve bazılarını da kınamamak gibi gerekçeler yer alıyordu. Batasuna ise bunun üzerine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin siyasi parti kurma özgürlüğünü içeren 11 ve düşünce özgürlüğünün yer aldığı  10’uncu maddenin ihlal edildiğini ifade ederek AİHM’e başvurdu. AİHM, 2009’da açıkladığı karar ile partinin kapatılma kararını haklı buldu.