BDP Eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş, polisin ateş açarak kovalaması nedeniyle Dicle Nehri’ne düşen Murat İzol’un ölümünden Diyarbakır Emniyeti birinci derecede sorumlu olduğunu belirtti.

BDP Eş Genel Başkanları, 27 Mart günü polisin ateş açarak kovalaması sonucu Dicle Nehri’ne düşen ve pazar günü cenazesi bulunarak defnedilen Murat İzol’a ilişkin açıklamada bulundu.

Yazılı açıklamada, "Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, ilk günden beri konuyu örtbas etmeye çalışmıştır. Murat İzol’un Dicle Nehri’nde olmadığına dair resmi tutanak hazırlamış, böylece arama kurtarma çalışması yapmak üzere gelen Sivil Savunma ekiplerinin çalışma yapmasını önlemiştir. Buna rağmen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı dalgıçlar ile itfaiye ve halkın gönüllü çalışmaları sürmüş, tüm çabalara rağmen Murat izol’a ulaşılamamıştır. Ardından 07/4/2012 Pazar günü Dicle Nehri’ndeki On Gözlü Köprü civarında vatandaşların bir cenaze görmesi üzerine belediye görevlileri Murat İzol’un cansız bedenini çıkarmışlardır" denildi.

Eş Genel Başkanlar, devamla şunları ifade etti: "Polisin olumsuz tutumu cenazenin bulunmasından sonra da devam etmiştir. Murat İzol’un ailesine ve arkadaşlarına hastane önünde gaz bombası da kullanarak saldırmışlardır. Özellikle cenazenin gece defnedilmesi konusunda aileye baskı uygulamışlardır.

Polisin ateş açarak kovalaması nedeniyle Dicle Nehri’ne düşen Murat İzol’un ölümünden Diyarbakır Emniyeti birinci derecede sorumludur. Dolayısıyla İçişleri Bakanlığı olaya ciddiyetle yaklaşmalı, sorumlular hakkında derhal soruşturma açmalı, soruşturmanın sağlıklı yürüyebilmesi için de ilgililer açığa alınmalıdır.

Murat İzol da Diyarbakır’daki 15 Şubat protestoları sırasında polisin panzerle ezerek katlettiği Şahin Öner gibi bir Kürt genciydi. Henüz sadece 19 yaşındaydı. Kendini ifade edebileceği, daha demokratik bir ortamda yaşamak istiyordu. Sn Öcalan’ın “Artık ölümler olmasın” sözünün ardından böyle bir olayın yaşanması acımızı daha da arttırmıştır. AKP Hükümeti iyi bilmelidir ki, Murat İzol’un katillerinden demokratik yollarla hesap soracağız.

Ailesine ve halkımıza başsağlığı diliyoruz."