Son Dakika: PKK sonuç bildirisi açıklandı: PKK adıyla yürütülen çalışmalar sonlandırıldı

BDP: Sansürün kaldırılmasını kutlamak kara mizah gibi

BDP: Sansürün kaldırılmasını kutlamak kara mizah gibi

BDP Basın ve Yayın Komisyonu, "basında sansürün kaldırılışının yıldönümü" nedeniyle yaptığı açıklamada, sansürün kaldırılmasının kutlanmasını kara mizah olarak değerlendirdi ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi. 

BDP Basın Komisyonu basında sansürün kaldırılmasının tarihi olarak kabul edilen 24 Temmuz nedeniyle yayınladığı açıklamada, “Dün Roboski’de insanlık bombalandığında ellerindeki haberleri duyurmak, görüntüleri yayımlamak için hükümetin onayını bekleyen bir medyaya, sansürün kaldırıldığı günün yıldönümü olan basın bayramı kutlu olsun” dedi.

24 Temmuz’un sansürün kaldırılmasının tarihi olarak anılmasına rağmen, sansürcü anlayışın bugün de devam ettiğine dikkat çekilen BDP açıklamasında, “1908 yılına dek sansür memurları her gün baskı öncesi gazeteleri dolaşıyor, yayımlanmasını sakıncalı gördükleri haber ve yorumları çıkartıyorlardı. 24 Temmuz 1908’den itibaren ise sansür memurları gazeteleri tek tek dolaşmamaktadır. Çünkü o günden bugüne devlet ve hükümetler sansürcü otoriter anlayışlarını terk etmemiş, günümüzde artık her gün gazeteleri teftiş eden sansür memurlarına gerek kalmamıştır. Devletin sansürcü anlayışı sınırları aşmış, lobi çalışmaları sonucunda son olarak Avrupa’dan yayın yapan Nûçe Tv, MMC ve Roj Tv kanallarının yayın lisansları iptal edilmiştir” denildi.

Sansürün sürmesine yol açan yasaların değişmesini ve yeni anayasanın basın ve ifade özgürlüğünü garanti altına almasını isteyen BDP Basın Komisyonu açıklamasında tutuklu gazetecilerin de serbest bırakılması talep edildi. “Uzun tutukluluk sürelerine olanak sağlayan yasalar yeni anayasa beklenmeden değiştirilmeli, yazdıkları yüzünden cezaevlerinde tutulan gazeteciler derhal serbest bırakılmalıdır. Bu yasalar yürürlükteyken özgür basın emekçisinden, dolayısıyla da sansürsüz basından söz edilemeyeceği açıktır” ifadesi kullanıldı.

Açıklamada devamla şöyle denildi: “Roboski katliamı konusunda başbakanın tavrını eleştiren gazeteci hapisle cezalandırılmış, cezası paraya çevrilmiştir. Kameraların gözü önünde polisin 14 yaşındaki bir çocuğun kolunu acımasızca kırmasını haber yapan gazeteci hapisle cezalandırılmıştır. Bunlar, tüm medya çalışanları için otosansür sağlama amaçlıdır.”

BDP Basın Komisyonu, Hükümet’in sansürcü anlayışı ve medya üzerindeki baskıları nedeniyle birçok gazetenin işinden olduğuna da dikkat çekti.  TGS İstanbul Şubesi'nin açıkladığı verilere atıfta bulunan BDP, sadece 27 Mayıs 2013'ten bu yana sendikanın belirleyebildiği en az 59 basın emekçisinin işinden edildiğinin altını çizdi.  

Medyadaki tekelleşme ve sendikasızlaştırma, sosyal güvenlikten yoksun bırakma çabalarının da sansürsüz ve özgür gazeteciliğin önündeki engeller olarak sıralayan BDP açıklaması şöyle son buldu: “tüm çabalarına rağmen hükümet halkların haber almasını ve haber üretmesini engelleyememektedir, engelleyemeyecektir. Çünkü gerçekleri asla karanlıkta bırakmayacak özgür basın geleneği dimdik ayakta, yurttaş gazeteciliği bilinci de dalga dalga yayılmaktadır. Sansürcü anlayış bu dalgaların altında kalacaktır.”