Batman HDP Milletvekili Saadet Becerikli, dikta rejimi ve yanlış politikalara dur diyen, karşı duran, demokrasi ve barışta ısrarcı olanın HDP olduğuna dikkat çekerek, “Bunların yaptığı haksızlıkların ve yanlışların ortaya çıkacağı ve günü geldiğinde yargılanacaklarını bildikleri için baskıyı artırıyorlar. Bunu çok açık bir şekilde halkımız da söylüyor. Dolayısıyla öfke bu açıdan da çok büyüyor” dedi.

DİKTA REJİMİNE HDP KARŞI DURUYOR

ANF’ye konuşan Batman HDP Milletvekili Saadet Becerikli, ülkede yaşanan hukuksuzluğu kabul edilebilir olmadığını ve bunun haksız bir yöntem olduğunu ifade ederek, “Halkımız, HDP’nin sistem karşısında duran ve güçlü bir muhalefet yürüten bir parti olduğunu çok rahat değerlendiriyor. Bugün onların dikta rejimine ve yanlış politikalarına dur diyen, karşı duran, demokrasi ve barış da ısrarcı olan HDP’dir. Buna tahammül etmeleri söz konusu değil. Çünkü böyle bir durumda demokratik şeffaf yönetimde bunların yaptığı haksızlıkların ve yanlışların ortaya çıkacağı ve günü geldiğinde yargılanacaklarını bildikleri için baskıyı artırıyorlar. Bunu çok açık bir şekilde halkımız da söylüyor. Dolayısıyla öfke bu açıdan da çok büyüyor. İktidarın dile getirdiği gibi, ‘artık HDP’ye ilgi yok, kimsenin basın açıklamalarına katılmadığı gibi’ açıklamaları aslında yarattıkları manipüle ve algıdan kaynaklanıyor. Böyle bir şey varsa bırakın bakalım halk geliyor mu gelmiyor mu?”

Mahallelerde halkın yaklaşımını çok net gördüklerini belirten Becerikli, önümüzdeki süreçte yaşlısından gence verilecek mücadelede yanlarımızda olduklarını çok net ifade ettiklerini aktaran Becerikli, “Çocukların bile gösterdiği ilgi moral veriyor. Mücadeleye devam açısından bizi güçlendiriyor” dedi.

MECLİS’TEN TAMAMEN ÇEKİLME KARARINI HALK VERİR

HDP’nin ilerleyen dönemde Meclis’ten tamamen çekilmesi kararını yapılan MGK ve grup toplantısında alamayacaklarını değerlendiren Becerikli, bu kararın çok ağır olduğunu ve bu kararın halk tarafından verileceğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Halkla yapılan toplantı sonucunda bu düşünce şekillenebilir. Halkta henüz çekilin bırakıl gelin diye çok bir insan yok. Oranın kazanılmış bir mevzi olduğunu, demokratik siyasette ısrarcı olunması yönünde gelen taleplerde var. Daha çok kesime ulaştıktan sonra netleşecek bir durum. O zaman tekrar tartışılacaktır.”

KAYYUMLA KENDİ KENDİLERİNİ KANDIRIYOR

Becerikli, Batman Belediyesi’ne atanan kayyumun çok haksız bir şekilde, sivil bir darbeyle halkın iradesine ipotek koyduğunu aktararak, “Halktan ilgi görmedi. İlgi gördüğü kesim, bugün siyasal iktidara üye olup nemalanan azınlıktır. Halkın hiçbir desteği yok. Belediye halkın belediyesi olmak durumundan çok uzaktır. İşlem yapma haricinde kimsenin bir talebi de olmuyor. Halkla bütünleşmek gibi bir şeyleri zaten olamıyor. Kendi kendilerini kandırıyorlar. İlerliyen seçimde park ve bahçe yaparak belediyeyi kazanma gibi bir projeleri var. Mahalle toplantılarında halkın bir söylemi var: ‘Evimizin tamamını altın da yapsa, bu sokakları altından yapsa bizin için hiçbir kıymeti yoktur.’ Bu şekilde ifade ediyorlar. Hala o belediyenin halkın olduğuna inanıyorlar. Yapılan her şey Belediyenin projesiydi. Devletin imkan ve olanaklarını da sonuna kadar kullanıyorlar. Küçük onlarla aynı mecrada yürüyenlerin haricinde yaptıkları kabul görmüyor, bunu iyi anlamaları lazım” şeklinde konuştu.

Son dönemde HDP’lilere dönük baskının artmasının bütün olarak demokrasi güçleri ve dikta rejimine muhalif olan herkesi etkileyeceğini belirten Becerikli, şöyle konuştu: “Bu tutum sadece iç politikaları değil dış politikayı da etkileyecektir. Türkiye, Ortadoğu’da da yeni cepheler açmanın peşindedir. Kürt halkının kazanımlarına karşı topyekûn bir savaşa girme durunun arayışındalar. Bütün bir rejime muhalefet olanlarında bunu çok iyi bilmesi gerekiyor. Zaten bu politikalar devam ederse baş aşağı giden AKP, bir düre sonra çakılacaktır. AKP’nin peşinden yürüyen kitlelerinde bunu bilmesi gerekiyor. Hükümet, kendi çevresindeki zümreyi yaşatmaya dönük bir sistem kurma arayışındadır. Bu süreçte gidişata dur demek isteyen bütün herkesin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Herkesin bu vicdani sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor.”