Bekir Kaya ve Kürt siyasetçilere coşkulu karşılama

Bekir Kaya ve Kürt siyasetçilere coşkulu karşılama

Tahliye olan Van Belediye Başkanı Bekir Kaya'nın da aralarında bulunduğu 8 Kürt siyasetçisi, Van ve Başkale'de büyük coşkuyla karşılandı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın verdiği tarihi mesajı değerlendiren Kaya, "Türkiye'de yaklaşık 20 yıl önce 21 Mart Newrozu’nda ateşkes ilan edilmişti. İlk ateşkesti. Bir diyalog vardı. O gün bu irade ortaya konulmuş olsaydı, binlerce insan hala yaşıyor olacaktı. Bizler 20 yıl geç kaldık. İnsanların çatışmalarda yaşamını yitirmeyeceği bir süreç bizi bekliyor" dedi. 

"KCK" adı altında yapılan ve 3'üncü duruşmada tahliye olan Van Belediye Başkanı Bekir Kaya'nın da aralarında bulunduğu 8 Kürt siyasetçisi BDP Van İl binasında halka bir araya gelerek tebrikleri kabul etti. İl binası önünde bir araya gelen yüzlerce kişi, "Bekir başkan", "Bijî Serok Apo" sloganları attı. Tahliye olanları Van Belediyesi Başkan Vekili Sabri Abi, Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, BDP Van İl Eş Başkanları Musa İtah ve Figen Yaşar, BDP Van milletvekilleri Özdal Üçer, Nazmi Gür, Van Barış Anneleri İnisiyatifi, belediye başkan yardımcıları, kentte bulunan STK yöneticileri, tahliye olan siyasetçilerin aileleri, BDP'li yöneticiler ve yüzlerce kişi karşıladı. Bekir Kaya'ya sarılan Vanlılar, yer yer "Darısı Başkan Apo'nun başına" sloganları attı. 

‘SİZLERİ REHİN TUTTUK BU SÜREÇTE BIRAKIYORUZ DEDİLER’

Tebriklerin ardından açıklama yapan Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, 2009 yerel seçimleriyle birlikte startını alan ve "KCK" adı altında yapılan operasyonların BDP'yi tasfiye etmek amacıyla yürütüldüğünü belirterek, "İddianamelerde de bu vardı. Yasalara aykırı bir durum yoktu. Sadece patimizin muhalif duruşu, temel ilkeleri ve mevcut olan devletin aksaklıklarını devamlı dile getiren, muhalefet eden partimizin, tasfiye edilme süreci gündemdeydi. Bizler de 10 ay önce bu mentalite, bu zihniyet sonucu gözaltına alınarak tutuklandık. Mahkemenin aksi duruşunu bertaraf ettik. Yeri geldi hükümet yetkilileri bunu hiç gocunmadan, hiç saklama ihtiyacı hissetmeden çok açık bir şekilde dile getirdi" dedi. Kaya, "Dün dosyamızda savcı aslında ilk günden itibaren söylediğimizi teyit etti. 'Örgüt şiddeti durdu biz de sizleri bırakıyoruz, sizleri rehin tuttuk; ama bu süreçte sizleri serbest bırakıyoruz' dediler. Bizler bu süreçten memnunuz. Bizim şiddetle hiçbir bağımız yoktur. Yasaları ihlal eden hiçbir davranışımız olmadı. Bu şiddet duruyorsa ve bir siyaset gelişecekse biz bundan memnuniyet duyarız. Bizler bunu 4 yıl önce de söyledik. Yargı bunu kabul etmiyordu. Nihayetinde ortak akıl yaratıldı ve biz de dün tahliye olduk. Şüphesiz büyük bir şey değil bizim tahliye olmamız. Daha binlerce arkadaşımız içeride rehindir. Umarım onlar da özgürlüklerine kavuşurlar" şeklinde konuştu. 

‘20 YIL GEÇ KALDIK’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın verdiği tarihi mesajı değerlendiren Kaya, "Türkiye'de yaklaşık 20 yıl önce 21 Mart Newrozu'nda ateşkes ilan edilmişti. İlk ateşkesti. Bir diyalog vardı. O günde bu irade ortaya konulmuş olsaydı, eminim binlerce insan ölmezdi. Binlerce insan hala yaşıyor olacaktı. Bizler 20 yıl geç kaldık. Şiddet sarmalından kurtulmada 20 yıl geç kaldık. İnsanların çatışmalarda yaşamını yitirmeyeceği bir süreç bizi bekliyor. Umarım çok küçük hesaplarla heba edilemez. Tekli konulara takılmaz. Sayın Öcalan'ın, çok açık bir şekilde bütün Ortadoğu'yu kapsayacak manifesto niteliğinde mesaj vermesi sadece Kürtleri değil, Türkiye'de yaşayan bütün halkların bir arada nasıl özgürce yaşacağı mesajı verdi. Hükümet kanadında somut bir yol haritası anlamında pek bir şey gözükmüyor. Kullanılan dil 3-4 ay önceki üsluptan çokta farklı değildir. İyi niyet mesajları bizleri umutlandırıyor. Kolay olmayacak bir süreçtir. Sadece devlet ya da KCK ile değil, toplumun tüm katmanları, dinamikleri üzerine düşeni yapması gerekiyor. Umarım en kısa sürede özgürlüğü yaşayacağımız bir ortama kavuşacağız" dedi. 

‘MÜCADELEMİZ DAHA DA ARTACAK’

Ardından konuşan Asrın Hukuk Bürosu Avukatı Cüneyt Caniş, "Bize yapılan operasyon; dün cezaevi önüne yığılan kitlenin verdiği mesaj ve caddelere akın edip gecenin ilerleyen saatlerine kadar bekleyen kitle ve bugün burada duran annelerimizin verdiği mesajlar nedeniyle boşa çıkarıldı" dedi. Kürt halkının yıllardır barış ve demokrasi için mücadele vererek bedel ödediğini vurgulayan Caniş, "Ölümlerin olmaması için mücadele yürütüyorlar. Ne yazık ki halen cezaevlerinde avukatlardan tutun siyasetçilere, öğrencilere, birçok muhalif kesime kadar binlerce tutsak var. Biz aslında cezaevine girmeden bir mücadele içindeydik. Bu mücadelemiz cezaevinden çıktıktan sonra daha da artacaktır. Ta ki cezaevlerinde sadece muhalif kimliklerinden dolayı rehin alınan arkadaşlarımız çıkarılıncaya kadar" dedi. Kalıcı bir barışın sağlanması için Kürt halkından çok diğer siyasi partilere de iş düştüğünü belirten Caniş, "Bu coğrafyada halkların özgür bir ortamının oluşması için, bizimle beraber, diğer siyasetçilere de daha fazla iş düşüyor. Barış her zaman savaştan daha zorlu bir mücadele gerektirmiştir. Ben tekrardan bizleri davamız boyunca yalnız bırakmayan tüm halkımıza teşekkür ediyorum" dedi.