Redhack grubunun TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın damadı ve Enerji Bakanı Berat Albayrak'a ait mail hesabını hackleyip, belgeleri ortaya koyması Türkiye'de en önemli gündem maddelerinden biri. Ancak bu gelişme çok fazla gündemleşmiyor.
BAKİ GÜL
BRÜKSEL
Pazar, 2 Ekim 2016, 12:22
Redhack grubunun TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın damadı ve Enerji Bakanı Berat Albayrak'a ait mail hesabını hackleyip, belgeleri ortaya koyması Türkiye'de en önemli gündem maddelerinden biri. Ancak bu gelişme çok fazla gündemleşmiyor. Çünkü bu belgeleri haberleştirecek, yorumlayacak ve açığa kavuşturacak gazete, televizyon, internet sitesinin kendisini sürdürmesine AKP iktidarı izin vermiyor.
Askeri darbe girişimini gerekçe yaparak kendi sivil darbesini yapılandırmak isteyen Tayyip Erdoğan ve AKP hükümeti, aslında çok zor durumda. Gerçekten korkuyor ve telaşa kapılmış durumda. Çünkü Erdoğan, devleti yeniden yapılandırayım derken kendi düşmanlarını da çoğalttı. Hatta devletin askerine, polisine, MİT'ine, kendi partisindeki milletvekillerine, işverenlerine ve gazetecilerine güvenmiyor. Ve bu güvensizlik olduğu için de Tayyip Erdoğan, devlet içinde kendisine asıl paralel devlet yapılanması örgütlemiş durumda. Tayyip Erdoğan'ın paralel devletinin merkezi ya da başkenti Ankara Beştepe'deki kendi sarayı. Sarayda özel istihbarat örgütü kurmuş durumda. Başta AKP'nin içinde, daha sonra medyada, MİT'te; TSK'da olan biteni kendi özel örgütlenmesi ile öğrenme çabası içine girmiş.
Yani Tayyip Erdoğan'ın Sarayı'nda Gladyo örgütlenmesi var. Bu örgütlenmenin belirli istasyonları var. Berat Albayrak da bu istasyonun önemli merkezlerinden biri. Berat Albayrak ile ilgili 57 bine yakın belgeleri incelediğinde bu rahatlıkla görülüyor. Redhack'ın sızdırdığı belgelerde, yani Berat Albayrak'ın yazdığı ve Berat Albayrak'a gelen mailleri bütünlüklü analiz ettiğimizde ortaya şöylesi bir durum çıkıyor.
Berat Albayrak'ın milletvekili olmazdan önceki hali ile olduktan sonraki hali arasında fark var. Berat Albayrak, önceleri sağdan soldan akıl fikir alan, öneriler yapılan birisi. Yani çok fazla haber değeri olmayan yazışmalar sözkonusu. Ancak 7 Haziran 2015 ile 1 Kasım 2015 arasındaki yazışmalar, daha sonrasındaki yazışmalar nereden bakarsanız bakın skandallar içeriyor. Öylesine ki devletin en büyük ihalelerine fesat karıştırmaktan tutalım da, Türkiye'nin en büyük medya gruplarından gelen bilgiler, devletin ajansı olan Anadolu Ajansı'nın haberleri Berat Albayrak'a teyit ettirmek istemesi, Kürtlere karşı oluşturulacak stratejinin ne olacağını ortaya koyan yazışmalar ve belgeler de bunu gösteriyor. Hatta Berat Albayrak'ın bazı sınav sorularını mailinden birilerine gönderdiği de görülüyor.
Yani Berat Albayrak'a sadece bilgi ve belge akışı olan bir dönem var. 2015 yılı başlarından 2016'daki yazışmaları tamamen büyük haber değeri olan ve bir devletin bütün yetkililerinin istifasını sağlayabilecek yazışmalar. Ve bu yazışmalar tek yönlü. Yani sadece Berat Albayrak'a gönderilen bilgileri içeriyor. Kürtler, Aleviler, Doğan Grubu, Ciner Grubu, Abdullah Gül hakkında bilgiler toplanıp gönderiliyor. Bu da gösteriyor ki Tayyip Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan'a yaptıramadığını damadı Berat Albayrak üzerinden yaptırıyor. Yani Berat Albayrak öyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı falan değil. Bu göstermelik bir görev. Asıl görevi Tayyip Erdoğan'ın "İstibdat rejiminin gizli servis istasyonlarından biri!"
Buna inanmayan bu birkaç yazışmaya baksın sonra kararını versin:
1-Ertuğrul Altın diye biri var. Aynen şunları yazmış Berat Albayrak'a: PKK vs destekleyen en önemli ülke için otomobilde tercih edilmemesi yönünde nisiyatifler geliştirilmeli, meşhur firmaların Türkiye de üretim yapmayanlar
Tercih edilmemeleri üzerinde insiyatifler geliştirilebilir....
Asala y kontrol eden ülkeyi Airbuslar alm ile zayıflatma hareketini örneklenebilir,
Varsa ilgili ülke için bu tür hususlar Dikkate alnabilir...
"AK Parti ve 1 Kasım Analizi" başlıklı bir raporda ise bugün içinde bulunulan siyasi tablonun planlaması yapılmış. Adnan Boynukara, Berat Albayrak'a göndermiş...
"10. HDP, AK Partiden oy alamayacak bir çizgide ve Kürt milliyetçilerinin sistem içinde tutulmasını sağlayacak bir ayarda tutulmalıdır.
11. PKK, açık ve kesin bir şekilde tasfiye edilmelidir. Silahlı unsurlara ülke içinde asla taviz verilmemeli ve yasal olmayan hiçbir faaliyete göz yumulmayacağı sert bir şekilde gösterilmelidir.
12. Bundan sonraki süreçte çözüm süreci gibi geçmişte kullanılan hiçbir kavramsallaştırma kullanılmamalıdır. Bu konuda yapılacaklar farklı bir kavramsal çerçeve ile gündeme taşınmalıdır. Bu bağlamda öne çıkarılacak kavram ve tutum ise devletin demokratik dönüşümü olmalıdır. Her türlü çaba devletin demokratik dönüşümünün tamamlanması ve kalıcılaştırılması için harekete geçirilmelidir.
13. MHP, tamamen bitmiş bir partidir. Hem ideolojik olarak hem de sosyolojik olarak misyonunu tamamlamıştır. Toparlanmasına yol açacak olan politik tutumlardan vaz geçilmelidir. Uygulanacak doğru politik tutumlarla MHP tabanının büyük kısmı AK Partiye çekilebilir ve kalan kesim ise CHP'de kendine yer bulabilir.
14. Alevilik ve Kürt milliyetçiliği kendi içinde ayrışmaya zorlanmalıdır. Aleviler, ritüel ve inanç Alevileri ve dinsiz Rafıziler şeklinde ayrıştırılmalıdır. Kürt milliyetçileri de, Rafıziler ve Sünniler şeklinde ayrıştırılmalıdır. Bunun için yeni demokrasi hamlesi başlığı altında bir süreç başlatılmalı ve Türkiyeci, birlik yanlısı ve makul alevi ve Kürtler bu sürece dahil edilerek, diğerlerinden ayrışması sağlanmalıdır."