Berîtan kadın direnişinde bir çizgidir

28. şehadet yıl dönümü vesilesiyle PKK gerillası Berîtan'ı anan yoldaşları, 25 Ekim 1992 yılında düşmana teslim olmayarak uçurumdan atlayan Berîtan'ın kadın direnişinde bir çizgi olduğunu belirtti.

Bir umut sarar ruhu, bir umut ayağa kaldırır yüreği, bir umut yol alır dağlara… Dağlarda umut daha da çoğalır, inanca bürünür, inanç iradeye dönüşür, irade kendini göstermeye başlar yaşamın her anında. Geri zihniyete, ihanete, teslimiyete dur der ve başlar çağrısı Berîtan’ın. Direnişe davet eder tüm yürekleri. Savaştıkça güzelleşmenin ardılları yol alır Berîtan’a doğru. İradenin, inancın, güzelleşmenin ve direnişin sesi yankılanır Kürdistan dağlarında. Tarihe bir tanıklık bırakır Kürdistani kadınlar. Berîtan’ın sesine bürünür artık direniş, bugün Haftanin’de Rüstem’e bürünür bu ses.

Ey ülkem tanık ol, 'Birazdan sessizlik yarılacak, aydın bir geleceğin gürültüsü kopacak.'

PKK gerillası Gülnaz Karataş’ı tarihe iz bırakan adıyla Berîtan’ı, yoldaşları şu sözlerle dile getiriyor: "Beritan, adı, acının güce, yaşam kararlılığına büyük bir savaşla dönüştürüldüğü Kürdistan topraklarında bağımsızlığı ve özgürlüğü destansı bir direnişle yaratanları simgeler. Beritan adı, binlerce yıldır her şeyin aleyhine olduğu, "günahkar" kılınarak başı hep önde ve eğik tutulan kadının yaşam özleminin gerçekleşmesini temsil eder.

Ekim 1992 tarihinde 40 güne yakın süren, Kürdistan Özgürlük Savaşçıları ile dünya gericiliği arasında yaşanan bağımsız çizgi ile sömürgeciliğe teslimiyetin çizgisi arasında yürütülen "Güney Savaşı" birçok çizginin de savaşına tanıklık etti. Bu, "kadın yaşamın yüküdür, bir şey yapamaz" diyen gerici çizgi ile "yaşamı savaşarak kazanacağım" diyen ve kadının özgürleşmesi ile bağımsız duruşun yaratılacağının temsilcisi olanlar arasında yaşanan bir savaştı. Özgürlük çizgisi ile teslimiyet çizgisinin savaşımıydı...

Beritan yoldaşın duruşu, pratiği, özgürlüğü yaratma yolunda ilerleyen Kürt kadını açısından bir dönüm noktası olmuştur. Kürt ilkel milliyetçi ve işbirlikçi güçlerin, egemenlikli sistemin temsilcileri olarak direniş ve özgürlük çizgimize açık saldırılar başlattıkları Ekim 1992 savaşımında şehadet ile savaşın gidişatını değiştiren Beritan yoldaş, Kürt kadınının özgürlük savaşımındaki örgütlülüğünün, askerileşmesinin, siyasileşmesinin de güç kaynağını ifade etmektedir."

İHANETTEN HESAP SORACAĞIZ

PKK gerillası Berîtan’ın, Güney savaşında direnişiyle gerilikten ve ihanetten hesap soran bir duruşu olduğuna değinen yoldaşları sözlerine şöyle devam etti: "Kadının özgürlük saflarına büyük bir yoğunlukla aktığı, yine Kuzey Kürdistan devrimi ile Güney Kürdistan devriminin buluştuğu bir aşamada egemenlikli sistemin teslimiyeti dayatmalarına karşı duruşta en tutarlı, en kararlı tavrı pratiğiyle gösteren Beritan yoldaş, Kadın Özgürlük Hareketi'nin de temel ilkelerinin pratikteki öncüsü olmuştur.

Kadının, özgürlük, bağımsızlık karşısında tutarlılığı, inanç ve irade sahibi olması ile tüm dünya gericiliğine, erkek egemenlikli sistemin topyekün saldırılarına karşı geçit vermez bir güç olacağını kanıtlamıştır. O, kadının yeni yaşamın en sağlam yaratıcılarından biri olduğunu, bunun için bağımsız kişiliğin şart olduğunu, bu kişiliğin doğru ve özgür kararlar vererek tarihi değiştirebileceğini göstermiştir. Kadın özgürlük tarihinin oluşturulduğu bir dönemde "Özgürlük örgütlülükten geçer" belirlemesinin bir komutanı olarak savaşta, yaşamda yerini alan Beritan yoldaşın, gericiliğe, teslimiyet çizgisine öfkesi, "teslim ol, sana bir şey yapmayacağız" diyen köleci sistemin temsilcilerine karşı sergilediği tutum Kadın Özgürlük Hareketi kadar Kürdistan özgürlük ve demokrasi mücadelesinin esas aldığı bir yaşam ilkesini ifade etmektedir.

Şehit düştüğü 25 Ekim sabahına şu sözlerle başlar: "Önderliğe layık oluncaya kadar savaşacağım, ihanetten hesap soracağız ve mevzilerimizi bırakmayacağız." Bu sözler Kadın Özgürlük Hareketi kadar özgürlük mücadelesi veren halklar açısından da takip edilecek bir çizginin ifadesi olmaktadır. Beritan çizgisi, bu tutumun devam ettirilmesiyle anlaşılabilecek bir güce sahiptir. Beritan çizgisi kadının ve halkların çizgisi olmaktadır."

NİCE BERİTANLAR DOĞDU

"Beritan'ın sesi, özgürlüğün ve bağımsızlığın sesi olarak Geliyê Azadi'de hala yankılanmaktadır" diyen yoldaşları son olarak Berîtan’ı bu sözlerle tarihe kaydettiler: "O ses, büyük bir kadın ordusu oldu. O ses bugün Ortadoğu topraklarında doğan, bu topraklara ilk can veren kadının gücünü dünyaya taşıran kadın partisi oldu. O ses, teslimiyete karşı direnişin, kadının her zorluk karşısında özgürlükte ısrarının temsilcisi olarak yankılanmaktadır.

"Savaşan Özgürleşir, Özgürleşen Güzelleşir, Güzelleşen Sevilir" belirlemesinin takipçileri olan binlerce genç kız dağlarda Beritan adını haykırıyorlar. Dayatılan teslim ol çağrısına, kendini uçurumdan atarak cevap veren Beritan'ı kendi dilinden anlamak, onun temsil ettiği yolda gerçeğin eylemcisi olmaktan geçmektedir. Beritan adı şimdi binlerce genç kızın adı. Beritan'ın adı, savunduğu, düşmanın da bile saygı yarattığı çizgiyle, eylemiyle yaşatılacak.

Analar kızlarıyla senin düştüğün toprağa yüz sürüyorlar. Sende derman, sende yaşam arıyorlar. Sen şimdi özgürlüğün, ihanete teslim olmamanın kaynağısın. Şimdi sana ulaşma zamanı... Şimdi seninle, yolunla buluşma zamanı... Şimdi seni anlama zamanı...

Bu topraklar sana, sevdana, direnişine, kadın güzelliğine tanıklık etti. Tarih, bu ülkenin ihanete bulaşan yanının seninle, senin ömrünle tertemiz kılındığına tanık... Sessizliğin yarıldığına, aydın bir geleceğin gürültüsünün senin uçurumlardan yankılanan özgürlük çığlığınla koptuğuna tanık... Ey savaşan, savaştıkça özgürleşen, özgürleştikçe güzelleşen ve sevilen yiğit komutan; bu tarih, bu topraklar seninle tanık oluyor özgürlüğe, iradenin ve inancın zaferine..."