Beritan ve Campbell: Kürtler kriminalize edilemez

İngiliz gazeteci Mark Campbell ve Kürt kadın aktivist Beritan Silemani hakkında PKK bayrağı taşıdıkları gerekçesiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü. Campbell ve Beritan, Kürt halkı ve değerleri kriminalize edilemeyeceği tepkisinde bulundu.

Haklarında PKK bayrağı taşıdıkları gerekçesiyle ‘terör propagandası’ iddiasıyla dava açılan İngiliz gazeteci Mark Campbell ve Kürt kadın aktivist Beritan Silêmanî’nin ilk duruşması Londra Westminster Magistrates Court’ta görüldü.

Campbell ve Beritan’a destek vermek amacıyla insan hakları savunucusu Margaret Oven, gazeteci Rahila Gupta, akademisyen Lida Kayhko, araştırmacı yazar Charlotte Grace, aktivist Katie Higgins, KCDK-Başur Temsilcisi Hevan Şivan, Kürt Halk Meclisi temsilcileri Ercan Akbal, Türkan Budak, yazar Ali Boyraz ile çok sayıda kişi adliye binası önünde bir araya geldi. 

Aktivistler KCK bayrağı açarak, “Jin jiyan azadî”. “Kürt kriminilazasyonuna son” sloganlarını attı.

Campbel ve Beritan’ın yargılandığı ilk duruşmada kimlik tespiti ve ön savunmalar alındı. Av. Ali Has’ın da hazır bulunduğu mahkemede iddia makamı Beritan ve Campbell’in yasaklı bir örgütün sembollerini taşıdıklarını ve bunun suç olduğunu ileri sürdü.

Savcılık yasaklı sembolleri taşıdıklarını kabul edip etmediklerini sorusuna ise Campbell ve Beritan, “Biz bu sembolleri taşıdık ve semboller suç değildir” diye yanıt verdi. Yapılan kısa duruşmanın ardından mahkeme 22 Şubat 2023 tarihine ertelendi. 

 

Duruma öncesi ANF’ye konuşan Mark Campbell, “İngiltere Kürt halkına karşı Türk devletinin yürüttüğü soykırım politikalarına son vermelidir. İngiliz devleti yargısının kapısındayız. Burada bu duruşmalarda Kürt halkını kriminalize edilemeyeceğini söyleyeceğiz ve soykırım siyasetine son verilmesi için hep birlikte mücadele edeceğiz.” dedi.

Sarı mekaplı Kürt kadın olarak da tanınan Beritan ise, Kürt halkının Zap’ta yürüttüğü direniş ruhuyla bu onurlu bayrağı savunacaklarını ifade ederek, “İhanet içerisinde olanlar bilsin ki gerilla ruhu her yerde. An azadi an azadi” diye konuştu. 

Kürt Halk Meclisi adına bir konuşma yapan Ercan Akbal ise Mark Campbell’in Kürt halkının önemli bir dostu ve yoldaşı olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Mark bir dostun da ötesinde özgürlük mücadelemizde büyük emekleri olan biri. Ömrünü Kürt ve Kürdistan halkına adamış. Yine Beritan yoldaş ihanete karşı soylu bir duruşu olan yoldaşımızdır. Bu yoldaşlarımız ile birlikte kriminilazsyona karşı mücadeleyi yürüteceğiz.”

KCDK-Başur Temsilcisi Heval Şivan, PKK’nin Kürt halkının kendisi olduğunu söyleyerek, “Mark ve Beritan yoldaşlar onurlu bir mücadelenin özgürlüğün sembollerini savunacaklar. Bu semboller bir halkın sembolleridir. Mark yoldaşımız da bu sembollerin bir halka ait olduğunu, kriminalize edilmeyeceğini ifade ediyor. Bizler Beritan ve Mark ile birlikte direneceğiz mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

İngiltere’de PKK bayrağı taşıdığı için hakkında dava açılan gazeteci Mark Campbell, PKK bayrağının, milyonlarca Kürt tarafından asimilasyon ve ayrımcılığa karşı ulusal bir duruş ve öz savunma sembolü olarak görüldüğünü vurguladı.

Campbell, “Dünyanın en baskıcı rejimlerinden biri olan Türkiye lehine İngiltere hukuku politize edilmemelidir. Bu bayrağı taşımanın ‘kriminal’ değil ‘onur’ olduğunu Birleşik Krallık Mahkemelerinde gururla ifade edeceğiz” dedi. 

İnsan hakları savunucusu ve hukukçu Margaret Oven da Mark Campbell ve Beritan’a destek vermek amacıyla adliye binasına geldi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterini Adliye binasında açan Oven, İngiltere’nin Kürt halkına karşı yürütülen soykırım politikalarına karşı tavır alması ve savaş suçlusu olan Erdoğan’a karşı tutum alması gerektiğini vurguladı.

Bir suçlu aranacaksa İngiltere’nin Türk devletine silah satmasının ‘suç’ olduğunu ifade eden Oven, “Eğer bir halkı ve onun değerlerini savunmak suç ise biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz” diye kaydetti.