Beştaş: İktidar toplu katliama imza atıyor!

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, cezaevlerinde ölümlerin başladığına dikkat çekti, "Mevcut düzenleme toplu katliamı imzalamaktır" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, ayrımcı infaz yasa tasarısına ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.

'DÜŞMAN HUKUKUNDAN VAZGEÇİLSİN'

Beştaş, “Evde kal” çağrılarını desteklediklerini ancak “cezaevinde kal” sloganını asla kabul etmeyeceklerini ifade ederek, “Hayat cezaevine sığmaz, diyoruz. Çünkü cezaevlerinde 50-60 kişi bir arada ve hiçbir tedbir olmadan yaşamak zorunda bırakılıyor. Hayat cezaevine sığmaz ve hukukun üstünlüğü herkes için uygulanmalıdır. Düşman hukuk değil, insancıl hukuk istiyoruz. İnsancıl hukuk herkes için eşit olmasını emreder” diye konuştu.

'KUTUPLAŞTIRMA ARTACAK'

Beştaş, şu değerlendirmeleri de yaptı:
Bu dönemde gerçekten bu yasa tasarısının toplumsal barışa ve kutuplaşmayı engelleyecek bir rolü olduğunu belirtmek istiyoruz. Ancak bu tasarı birleşme, barış, kardeşilik değil kutuplaştırmayı çok ciddi bir şekilde sağlayacak bir tasarı niteliğinde. Bu tasarı sadece, içerideki yüzbinleri değil dışarıdaki milyonları da etkiliyor. Her bir tutuklunun ya da hükümlünün ailesinin, çevresiyle birlikte düşünürsek, şu anda asgari milyonlarca insan, yüz binlerce insan yüreği ağzında her an bir ölüm haberiyle karşılaşabilir.
Siyasi mahpuslar diyoruz, ama karşımızdaki güç AKP ve küçük ortağı, ‘siyasi tutuklu yok’ diyor. Hayır bunu bir adım ileri gütürelim, siyasi tutuklu değil ama siyasi rehineler de var tutukluların yanında. AKP politikası, tam olarak olarak kendisine muhalif olanları rehin siyasetiyle içeride tutmaya devam ediyor.

'CEZAEVİNDE İLK ÖLÜM GÖRÜLDÜ'

Bu rehine politikasına devam etmek toplu katliamlara imza atmak anlamına gelecektir.
Peki ne oluyor; söylediğimiz, ısrarla vurguladığımız bir mesele maalesef bu sabah yaşandı. Bafra Cezaevi’nde bir cenaze çıktı. Saklamaya çalıştılar ama başaramadılar. Samsun Bafra Cezaevi’nde 3 yıldır tutuklu bulunan 70 yaşındaki Mehmet Yeter, Covid-19 tanısıyla yaşamını yitirdi. Cumhuriyet Savcısının yazdığı yazıyı söylüyorum. Samsun Büyükşehir Mezarlıklar Müdürlüğüne yazmış, demiş ki; ‘COVID-19’a bağlı vefat etmiştir.' Kişinin ailesine ulaşılmadığını yazmışlar ama ailesine ulaşma çabası gösterilmemiş, çünkü oğlu açıklama yaptı. ‘Bize hiçbir şekilde ulaşılmadı’ dedi. Evet , Mehmet Yeter, cezaevinde çıkan korona salgını nedeniyle yaşanan ilk ölümdür. Bu ölüm değil cinayettir.
Yaşar Kavcı şu anda Yeşilyurt Devlet Hastanesi’nde adli suçlardan tutuklu 52 yaşındaki şahıs COVID--19 tanısıyla tedavi görüyor. Yine Şakran Cezaevi’nde iki doktor COVID-19 şüphesiyle izole edilmiş durumda. Bu rakamları artırabiliriz isimler fazla. Bunları örnek vermemin sebebi cezaevlerinde şu anda ölüm kol geziyor. Ölüm kol gezerken biz burada kimi affedebileceklerini tartışıyoruz. Dün de ifade ettik önümüze gelen yasa bir özel af yasası tasarısıdır.

'KATİLLER DIŞARIDA, SEÇİLMİŞLER CEZAEVİNDE!'

Soma, Çorlu, Ermenek katilleri serbest bırakılacak, seçilmişler cezaevinde kalmaya devam edecek.
Vicdanlara, adalete, hukukun temel prensiplerine kulak verin.
Kadınları katleden, tecavüz eden saldırganlar hiçbir tedbir alınmadan salıverilecek.
'Terörist' dedikleri bizleriz, muhalefet edenlerdir.
Bu travmayı Türkiye toplumunun yaşamaması için yol yakınken adım atılmalıdır."