Beştaş: Geri çekilme çözüm için ortam hazırlayacak
Beştaş: Geri çekilme çözüm için ortam hazırlayacak
Beştaş: Geri çekilme çözüm için ortam hazırlayacak
BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, silahlı güçlerin geri çekilmesiyle Kürt sorununun çözülmeyeceğini ifade ederek, bunun sorunun konuşulması için ortam hazırlama anlamına geleceğini kaydetti.
Kürt sorunuyla ilgili devam eden çözüm süreci için kurulan ve "Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi Amacıyla Kurulan Araştırma Komisyonu" adını taşıyan komisyon, önümüzdeki günlerde çalışmasına başlayacak. AKP, komisyon üyelerini açıkladı; BDP de kısa zamanda belirleyecek. CHP ve MHP ise komisyona üye vermemekte ısrarcı.
BDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ile Meclis'te çözüm süreci için kurulan komisyonu konuştuk.
ANF'ye değerlendirme yapan, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, AKP'nin komisyon için belirlediği isimlerin geçmiş önyargılarından kurtularak hareket etmeleri gerektiğini belirtti. "Şüphesiz isimler etrafında tartışmalar oluyor ama bu tartışmalardan ziyade, önemli olan, bundan sonrası için, barış süreci için AKP'lilerin önyargılarından kurtularak eşit, özgür yaşam koşullarının tesis edilmesi adına harcayacakları mesai olacak" diyen Beştaş, ekledi: "En azından halkların arzusu bu yönde. Komisyon üyelerinin de bu düşünceyle, sorumlulukla çalışması gerekiyor. Biz de kısa süre içerisinde belirleyeceğiz."
ÇALIŞMA SÜRESİ VE ÜYE DAĞILIMINA ELEŞTİRİ
İçtüzüğe göre komisyonda AKP'nin 10, CHP'nin 4, MHP'nin 2 ve BDP'nin de 1 üyesi olabileceğine dikkat çeken Beştaş, bu uygulamanın değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Beştaş, şöyle konuştu: "Bu mevzuatı değiştirmek, düzenlemek yine Meclis'in elinde. Halkın temsil edildiği en üst organdan bahsediyoruz. Grup sayımız düşük olabilir ama 5 milletvekilimiz tutuklu, 1'i (Şerafettin Elçi) maalesef yaşamını yitirdi. Aynı zamanda yasal, fiili engellerimiz var. Yüzde 10 barajı gibi temsilde adaleti yok eden bir durum var. Şuraya gelmek istiyorum; bütün engellemelere rağmen Kürt sorununun barış, demokrasi çerçevesinde çözümünü temel çalışma olarak belirleyen Partimizin daha fazla rol alması gerekiyor. Türkiye'nin geleceği açısından bu önemli."
Komisyondaki sayının artırılmasını istediklerini açıklayan Beştaş, Anayasa Komisyonu, Çözüm Komisyonu gibi çalışma gruplarını örnek göstererek, bunların eşit üyeyle temsil edildiğini ifade etti. "Bu Komisyon da partiler üstü, siyaset üstü olmalı. Sorunun çözümü siyaset üstü düşünülmeli. Bütün toplumu ilgilendiren sorundan bahsediyoruz" diye konuşan Beştaş, komisyonun öngörülen çalışma süresini de eleştirdi: "Komisyon Resmi Gazete'de yayınlandı. Kurulmasına dair dayanağını Anayasa 98'den ve İçtüzük 104-105'ten alıyor. Bir meclis araştırması açılmış ve 17 üye belirlenip, üç aylık süre öngörülmüş. Birinci itirazım; üç ay kısa bir süre; bunun uzatılması gerekiyor. Üç aylık sürede yüz yıllık sorunu masaya yatırmak, araştırma yapmak, geçmişi, tarihi irdelemek mümkün değil. Başlangıç açısından önemsiyoruz tabii; Meclis'in inisiyatif alması, bilgi vermesi, paylaşması açısından, yeterli olmasa da önemli bir adım olarak görüyoruz. Ama süre sınırı kaldırılmalı, ya da uzatılmalı. Meclis'teki partilerin böyle çok ciddi orantısızlıkla temsil edilmesinin önüne geçilmeli. Hele bizim 1 üyeyle temsil edilmemiz, adil çözüm konusunda soru işaretlerine neden olacaktır. CHP ve MHP de Komisyon'a üye vermeyeceklerini söylediler. CHP'nin dahil olması gerektiğini düşünüyoruz. Siyasi malzeme yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Kürt ve Türk halkının barış içinde, eşit olarak yaşaması söz konusu. Buna karşı siyaseten karşı durmak doğru olamaz. CHP kendisini ayağından vurmuş olur."
'BARIŞ SÜRECİ UNUTMAYI GEREKTİRMİYOR'
Komisyon'un sadece 'meclis araştırması' olarak anlaşılmaması gerektiğine değinen Beştaş, Komisyon'un adına atıfta bulunarak, "Toplumsal barış yollarının araştırılması, iddialı bir girişim" dedi. Beştaş, şöyle devam etti: "Komisyon toplumsal barış yollarını araştırırken, şimdiye kadar neden sağlanmadığını da tespit etmiş olacak. Kürtlerin neler yaşadığı, geçmişteki hak ihlalleri, sürgünler, zorunlu göçler, faili meçhuller gibi gelişmelerin arka planları incelenecek. Kürtlerin neden isyan ettiği ve belli dönemlerdeki iktidarların neden tüm bunları yaptıkları araştırılmalı. Hakikatler ortaya çıkarılacak mı? Bunların hepsinin masaya yatırılması gerekiyor."
Tarihte benzer süreçleri geçiren ülke deneyimlerinden de bu çalışmalarda yararlanılabileceğini bildiren Beştaş, aynı zamanda, her toplumsal yapının kendi içinde üretebileceği çözüm mekanizmalarının da bulunduğuna dikkat çekti. "Geçmişle yüzleşmek için kurumsal iddiaya, perspektife de ihtiyaç var. Geçmişteki yaralar çok taze. Açık yaralar üzerinden bu süreç devam ediyor" diyen BDP'li Beştaş, 'çözüm sürecinin devam etmesinin, Kürtlerin acılarının unutulacağı anlamına gelmeyeceğini' belirtti. Beştaş, şunları kaydetti: "Roboski Katliamı, barış süreci var diye unutulamaz. 'Faiilerin bulunmasından vazgeçtik' denilemez. Amed'de 4 genç son aylarda öldürüldü, faili meçhul cinayete uğradı. Bunları unutmak değil, aksine açığa çıkarmak da sürecin gereğidir. Çünkü çok tazeydi. Bunun sonucunda öfkeler de çok büyüktür. Hangi taraftan bakarsak bakalım; bir asker ailesi de çocuğunu kaybetmiştir. Niye kaybetti? Bu konuda tatmin olmak ister. Her iki halk da, yeni çocuklarını kaybetmeyeceğine dair güven duymak ister. Bu yüzden zeminin sağlam kurulması açısından komisyonun yapacağı çok iş var."
'BDP OLARAK HAZIRLIĞIMIZ TAM'
TBMM'nin 'sürecin baş aktörlerinden' olduğuna dikkat çeken Beştaş, Meclis'in yasama faaliyeti; Anayasa yapabilen bir organ olduğunu hatırlatarak, Meclis'in halkı temsil etmesi nedeniyle her türlü yetkiye sahip olduğunu ve bu sorun için de çok farklı mekanizmaları devreye sokabileceğini kaydetti.
BDP olarak şimdiye kadar yaptıkları çalışmaları güncelleyerek komisyonun çalışmasına dahil edeceklerini açıklayan Beştaş, şu bilgileri verdi: "Hakikatlerin araştırılması, geçmişle yüzleşmeye dair, köyünden edilenlere dair çok sayıda çalışmamız var. Bunları birleştirerek, mercek altına alıp güncelleyerek komisyonun çalışmaları için kullanacağız. Sorunun çözümü, demokratik kanalların açılması için yaptığımız çalışmalar zaten var ve komisyon için de bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. BDP olarak hazırlığımız tamdır. Yasal değişiklikler, cezaevlerinin durumu, başka kanunların çıkarılması, hak ve özgürlükler açısından geçmişte de söylediğimiz yol temizliği, Türkiye'nin demokratikleşmesi, örgütlenme hakkının önündeki engellerin kaldırılması gibi çok sayıda çalışmalar yaptık, yapıyoruz. Bunları komisyon çalışmalarında kullanacağız."
'KOMİSYON MECLİS'E ADIM ATTIRACAK'
Komisyonun toplumsal barışın nasıl tesis edileceğini ve çözüm sürecini değerlendireceğini anlatan Beştaş, bu aşamadan sonra da Meclis'e öneriler sunacağını kaydetti: "Darbeleri Araştırma Komisyonu'nu düşünün. Bu komisyon yaptıracak, önerecek. Diyelim ki işin doğasından çıkan bir sonuç var; silahlı militanlar ülke dışına çıkabilecekse silahsız siyaset yapanlar nasıl içeride kalacak? Toplumsal barış tesis edilecekse demokratik kanalların açılması ve yasal düzenlemelere ihtiyaç olacak. Komisyon bunları belirleyip Meclis'te değişiklikler yapılmasını isteyecek. Çok sayıda partilimiz, sadece siyaset yaptıkları için tutuklu. Çözümün önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor ve bunlar da engel. İnce bir nakış gibi bu engeller kaldırılmalı. Aksi halde karşılıklı güven sorunu yaşanacak, önce güven sorununu aşmak gerekiyor. Tabii ki sabır gerektiriyor, her şey bir kere de olmayacak. Önemli olan çözüme, barışa inanmak."
'GERİ ÇEKİLME SORUNU ÇÖZMEYECEK; ÇÖZÜLMESİNİN ÖNÜNÜ AÇACAK'
Silahlı güçlerin geri çekilmesiyle Kürt sorununun çözülmeyeceğini belirten Beştaş, bunun sorunun konuşulması için ortam hazırlayama anlamına geleceğini kaydetti. Beştaş, "Kürt sorununun daha çok konuşulması, çözmenin önündeki engelleri aşmanın, düzenlemeler yapmanın önünü açacak bir faaliyet, geri çekilme. Dolayısıyla böyle bir şey olursa, geri çekilme olursa Hükümet de toplumsal, sosyal pek çok alanda adımlara başlamalı; travmalarla baş etmeli. Şu an Kürt halkının barış istemi yeni ortaya çıkmış değil. Yıllardır çocuklarını kaybeden analar barış istiyorlar ama barışla birlikte, istemleri de kabul edilsin, istiyorlar. Silahsız bir ortamda siyaset, sivil toplum güçlenecek ve öne çıkacak" dedi.