Beyoğlu Belediyesi'nin , iş koşullarının düzeltilmesi için Güvenlik-İş‘e üye olan 5 taşeron özel güvenlik çalışanını işten çıkarttığı ortaya çıktı. İşten çıkartılan işçilerden Kılıç, belediye yönetiminin sendikalı olan işçileri odalara çekip tehdit ettiğini belirtti.
Yaptırdığı kaçak konstrüksiyonlarda sefasını süren Beyoğlu Belediye yönetimi, koşullarının düzeltilmesi için sendikalı olan 5 özel güvenlikçi taşeron işçisinin işine son verdi.
'MESAİ ÜCRETLERİMİZ VERİLMİYOR, MAAŞLARIMIZ EKSİK YATIYORDU'
ANF'ye konuşan, işten çıkartılan 5 taşeron güvenlik işçisinden biri olan 33 yaşındaki Atakan Kılıç , Beyoğlu Belediyesi'nin ek hizmet binasında 12 yıldır çalışıyordu. Kendilerine dayatılan iş koşullarını, "Akdeniz Güvenlik taşeron şirketine bağlıydık. İki gün gündüz, iki gün gece, iki gün izin şeklinde günde 12 saat çalıştırılıyorduk, fazla mesai saatlerimizin ücreti verilmediği gibi, her ay maaşlarımız ile bayramlarda da ücretlerimiz eksik veriliyordu ” şeklinde anlatan Kılıç, bu kötü koşullara karşı 4 arkadaşıyla birlikte, Mart 2015’de Türk-İş ‘e bağlı Güvenlik-İş Sendikası'na üye olmaya karar verdiklerini belirtti.
'ODALARA ÇEKİP TEHDİT ETTİLER'
Bir ay içerisinde 67 özel güvenlikçiyi sendikaya dahil ettiklerini aktaran Kılıç, tam sendika çoğunluğunu yakalamışken, bunu öğrenen belediye yönetimince tehdit ve baskıların başladığını söyledi. Kılıç yaşanan süreci şöyle anlattı: "Bir kısım güvenlikçi arkadaşımız sürgün edilirken, bir kısmının nöbet yerleri değiştirildi. Başkalarını etkilememizi engellemek için belediye birimlere girmemiz hukuksuz bir şekilde yasaklandı. Bir güvenlikçi bir çalışanla konuştuğu zaman hakkında tutanak tutuluyordu. Sivil hayat dahil birbirimizle görüşmemiz yasaklanmıştı. Birbiriyle görüşen soluğu müdür odasına çağrılıp tehdit ediliyordu. Son olarak Beyoğlu Belediyesi Başkan Yardımcıları Erol Ökten, Yasin Balcı, Mürsel Torun’un talimatıyla Destek Hizmetleri Müdürü Hikmet Taşdemir ile Taşeron Akdeniz Güvenlik Taşeron Şirketi Proje Müdürü Ahmet Çiftçi, Güvenlik Şefi Kasım Yanık, Denetleme Şefi Zeki Arput ve İdari İşler Şefi Eyüp Erdoğan sendikalı olan arkadaşlarımızı teker teker odalara çekip ‘Ya sendikadan istifa edersin ya da seni işten atarız, köyüne göndeririz’ diye tehdit ettiler. Bu tehditler sonucunda işini kaybetme korkusuyla birçok arkadaşımız sendikadan istifa ederken, buna direnen ben ve 4 arkadaşım önce izne çıkarıldık, geçen hafta da işten çıkartıldık”.
'İNSANCA ÇALIŞMA HAKKIMIZ İÇİN MÜCADELE VERECEĞİZ'
İşten çıkartıldıktan sonra defalarca belediyeyi aradıklarını, Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’dan da randevu talep ettiklerini, ancak kimsenin kendilerini muhatap almadığını söyleyen Kılıç, bu keyfi ve hukuksuz uygulamaya karşı suç duyurusunda bulunduklarını ve İstanbul 14. İş Mahkemesi'nde dava açıldığını bildirdi. İşe geri iade edilene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Kılıç, "Biz artık köleci taşeron sistemi altında çalışmak istemiyoruz. Sendika hakkımızın tanınmasını ve insanca çalışmayı istiyoruz ve bunun için de sonuna kadar mücadelemizi vereceğiz" dedi.