Bilgisayarının çalınmasından çok bulunmasına pişman!

Bilgisayarının çalınmasından çok bulunmasına pişman!

İstanbul’da yaşayan, Bingöllü üniversite öğrencisi E.C., hırsızlık olayından sonra polisin eline geçen bilgisayarında bulunan fotoğraflar nedeniyle bir süredir polis tacizine maruz kalıyor. Mağdur olarak gittiği karakolda “suçlu” gibi davranılan E.C., polislerin KCK’ye ilişkin sorular yönelttiğini belirtti.

Bingöl’den 22 sene önce ailesiyle birlikte İstanbul’a göç eden ve Bahçelievler semtinde yaşayan 24 yaşındaki E.C.’nin ailesiyle birlikte kaldığı evden 2 ocakta bilgisayarı çalındı. Evdeki, görünür yerlerde olmasına rağmen değerli diğer eşyalar çalınmadı. Birkaç saat sonra ise polis aynı semtte ellerinde gazeteye sarılı bir poşetle dolaşan ve ”şüpheli “ bulduğu iki kişiyi durdurdu. Çalınan bilgisayarın bu kişilerin elinde olduğunu saptayan polis, yaşları 16 ve 18 olan, Yozgat ve Malatyalı olan iki kişiyi karakola götürdü. Bunlar polisin iddiaları.

‘KENDİ YAZDIKLARI NOTLARLA SUÇLAMAYA ÇALIŞTILAR’

ANF’ye bilgi veren E.C., hırsızlık olayından bir hafta sonra Emniyet Müdürlüğü’ne çağrıldığını söyleyerek, şunları anlattı: “…Telefonla çağırdılar. Bunun üzerine Vatan Emniyet’e gittim. Oradan TEM Şube’ye yönlendirdiler. Şubeye girdiğimde bilgisayarımla ilgili sorular sordular. KCK adına polislerin fotoğraflarını çektiğimi iddia ettiler. Bunla ilgili dosya hazırlamışlar. HPG sitesinin ekran görüntüsünü ve sitede bulunmayan ‘polisleri öldürün, öldüremiyorsanız da fotoğraflarını çekip gerillaya verin’ notunu gösterdiler. Fotoğrafları kendi yazdıkları belli olan bu notla ilişkilendirdiler. ‘Neden polisin fotoğrafını çektin’ diye, sordular. “ E.C., polislere, söz konusu fotoğrafların Diyarbakır’daki 14 Temmuz eylemlerine ait olduğunu ifade ettiğini aktararak, “Yirmiden fazla şehirden polis araçları gelmişti. Bu kadar değişik yerden çok sayıda aracın gelmesini ilginç bulduğumuz için fotoğraflamıştık” dedi.

Önüne konulan dosyada ANF’ye ait haberlerin gösterildiğine de dikkati çeken E.C., ekledi: “Bu haberlerin bilgisayarımda neden bulunduğunu sordular. Bir haberin suç unsuru olamayacağını söyledim. Batı Kürdistan’daki gelişmelerle ilgili haberlerdi. Yine, Kürtçe şarkıları da dosyaya eklemişlerdi.”

‘AİLEM DE KORKUTULMAK İSTENİYOR’

Son olarak geçtiğimiz günlerde ailesine kendisini polis olarak tanıtan kişilerin telefonla ulaşarak, “Oğlunuz ‘terör’ örgütünde gençlik faaliyetinde bulunuyor. Hakkında açılan davayı takip etmek için Çağlayan Adliyesi’ne gidin” denildiğini anlatan E.C., şöyle konuştu: “Ailem de korkutulmak isteniyor. AKP için demokratik hakları için mücadele eden her Kürt hedefleniyor. Bunu artık kendi örneğimle daha iyi anladım. Polisler savcılardan da üstün. Delilden çok ihtimal barındırmak Kürtler için tutuklanma sebebi oluyor. Başıma bir şey gelirse polisleri sorumlu tutacağım ama asla bu yöntemlerle korkutamayacaklarını da bilmeliler.”