GÖRÜNTÜLÜ

Bilikî: Önder Apo’nun stratejisine bağlıyız

Türk devletinin demokratik toplum yaklaşımına girmemesi halinde Hareket’in de farklı alternatiflerinin olması gerektiğini belirten PKK. 12. Kongre delegesi Cuma Bilikî, Önder Apo’nun stratejisine bağlı olduklarını vurguladı.

12. PKK Kongresi 5-7 Mayıs tarihlerinde Medya Savunma alanlarında toplandı. İki farklı alanda, PKK’ye bağlı tüm yapıları temsil eden 232 delegelerin katılım ile gerçekleştirilen kongrenin kararları 12 Mayıs tarihinde paylaşıldı.

Önder Apo’nun 27 Şubat tarihinde yaptığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı temelinde toplanan kongrede konuşan delegelerden Cuma Bilikî’nin değerlendirmeleri şöyle:

“Politik sahada farklı adımlar atmamız gerekiyor. Gerekirse Başûr’da, gerekirse Rojhilat’ta farklı hamleler yapalım. Türk devleti, onu parçalayabilecek gücümüzü hissetmediği, görmediği taktirde hiçbir adım atmaz. Ama güçlü olduğumuzu hisseder, konjonktürün bizden yana olduğunu anlarsa böylece de siyasi adımlar atabilir, Kürt halkının haklarını kabul edebilir. Biz de buna göre siyaset yürütmeliyiz. Siyaset farklı, taktiksel adımlar atmak farklı, strateji farklıdır. Her bir arkadaş kalkıyor, halkların kardeşliği, sınırların korunması, Türk devletinin korunması gibi kelimeler kullanıyorlar. Sınırların korunması, Önder Apo’yla bağlantılıdır. Eğer bu devlet, adım atmazsa onları parçalayacağız, ona göre siyaset yapacak, ona göre adımlar atacağız. Üslubumuzun bu şekilde olması gerekir. Devlet, bizim bu yaklaşımımızı, gücümüzü görürse geri adım atmak zorundadır. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü sağlanmadan, tutsak olan tüm arkadaşlarımız özgürleşmeden, Kürt halkının hakları garanti altına alınmazsa farklı adımlar atacağız. Apocu Hareketi’nin bu gücü vardır. Kürt halkının bu gücü vardır. Zira herkes diyor dönem Kürtlerin dönemidir. Bu, doğru bir öncülük yaparsak zaferi ve başarıyı elde edebiliriz anlamına geliyor. Bu dönemde de bu heyecanı yaşamamız gerekir. Bu doğrultuda bir yaklaşım sergilememiz gerekir.

Son noktada Önder Apo, stratejik bir yaklaşım geliştirdi ve biz bu stratejiye bağlıyız. Türkiye için de, tüm bölge için de demokratik toplumdan, halkların kardeşliğinden, birlikten yaşamdan söz ediyor. Bunlar taktik değil stratejik bir konudur. Bu stratejiye inanıyor, doğru buluyor ve böyle olmasını da istiyoruz. Bu doğrultuda da mücadelemizi sürdürüyoruz. Fakat Kürdistan’daki işgalci güçler, bunu kabul etmezse bizim de farklı seçeneklerimiz vardır. Bunu da tüm işgalcilere hissettirmemiz lazım.”