İsviçre Demokratik Kürt Toplum Merkezleri (DEM-KURD)  öncülüğünde HDP’ye yönelik siyasi soykırım operasyonlarını protesto etmek ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük istemek amacıyla yürüyüş ve miting gerçekleştirildi. Basel Claramattepark’da “Öcalan’a özgürlük”, “HDP ile dayanışmaya”, “Terörist Türkiye, Katil Erdoğan” pankartları arkasında bir araya gelen binlerce kişi buradan Basel Barfüsserplatz kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi.  

 HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yanı sıra HDP milletvekillerinin fotoğraflarını yürüyüş boyunca taşıyan binlerin hep bir ağızdan attıkları “Katil Erdoğan”, “Terörist Türkiye”, “Öcalan’a özgürlük”, “HDP halktır halk burada”  sloganları Basel’de yankılandı.

Türkiyeli ve İsviçreli sol sosyalist örgütlerinde büyük bir destek verdiği yürüyüşte HDP’ye yönelik yapılan operasyonlara karşı uluslararası dayanışmanın büyütülmesi çağrısı yapıldı.

İsviçre basının da takip ettiği yürüyüşte, AKP ve Erdoğan’a karşı büyük bir öfke dikkat çekti.

ASLA BOYUN EĞMEYİZ

Yapılan yürüyüşün ardından Barfüsserplatz’da  bir miting gerçekleştirildi. Devrim mücadelesinde hayatlarını kaybedenler anısında yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından başlayan mitingde ilk olarak DEM-KURD adına bir açıklama yapıldı.

Yapılan açıklamada, HDP’ye yönelik saldırıların kabul edilmeyeceğine vurgu yapılırken, Kürt halkının ve dostlarının asla Erdoğan ve AKP hükümetine boyun eğmeyeceğine dikkat çekildi.

Yapılan açıklamanın ardından HDP adına bir konuşma yapan Demir Çelik, Ortadoğu’da Kürtlere yenilen Erdoğan ve AKP’nin HDP’ye saldırarak kendi ömrünü uzatmaya çalıştığını söyledi.

Kürt halkının direniş tarihini hatırlatan Çelik, “Herkes iyi bilsin ki biz diz çökecek bir halk değiliz. Mazlumların, Seyit Rızaların direnişi asla boyun eğmez. Biz güçlü bir şekilde direnirsek AKP ve Erdoğan’ı örnek aldıkları diktatörlerin gittiği yere gönderebiliriz” dedi.

DAYANIŞMA BÜYÜTÜLMELİ

Çelik’in ardından HDK, PYD ve İsviçreli örgütler adına yapılan konuşmalarda HDP ile dayanışmanın büyütülmesi gerektiğinin altı çizilirken, AB ülkelerinin Türkiye’ye doğrudan müdahale etmesi istendi.

Eylem yapılan konuşmaların ardından hep bir ağızdan atılan “HDP halktır halk burada”, “Biz kazanacağız” sloganları eşliğinde son buldu.