Bir yönetim rejimi: Kayyum

Temeli Şark Islahat Planı’na dayanan Kürtlere yönelik özel savaş sisteminin son dört yılda yereldeki yönetim ayağı kayyum rejimidir. Siyasi soykırım ve gaspın ardından atanan kayyumlar, kültürel soykırımın en saldırgan gücüdür.

Türk devleti, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kazandığı belediyelere kayyum atama politikasını bir yönetim rejimi haline getirdi. Devletin, 2016’da Kürtlere karşı başlattığı ‘Çöktürme Planı'nın büyük bir parçası olan kayyumlarla yerel yönetimleri işgal etme politikası, bugün de sürüyor.

Demokratik Halk Partisi (DEHAP), 1999’daki yerel seçimlerde 37 belediye kazanmıştı. Aynı gelenek, 2004’teki seçimlerde 56, 2009’da ise 99 belediyeyi kazandı. 30 Mart 2014’teki yerel seçimlerde 102 belediyeye çıkarken, son olarak 31 Mart 2019'daki seçimlerde 65 belediye kazanıldı. 2004 yerel seçimlerinde 762, 2009’da bin 808, 2014’te bin 300, 2019’da ise bin 230 encümen seçildi.

Öz yönetim direnişleriyle 2016’da yeni bir sürece girildi. O dönem Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) kazandığı belediyelere yönelmek için öncelikle parti kriminalize edildi. Antipropaganda haberlerinin her gün yapılarak servis edilmesini sağlayan AKP hükümeti, söz konusu öz yönetim direnişlerinin planlayıcısı ve örgütleyicisi olarak DBP belediyelerini gösterip teker teker kayyumlar atamaya başladı.

MÜFETTİŞLER: HİÇBİR ŞEY BULAMADIK

AKP, belediyelere kayyumlar atamadan önce genellikle merkez vali veya kaymakamlardan oluşan 10-15 kişilik müfettiş heyetleri gönderdi. DBP’nin elinde bulunan tüm belediyelere kayyum atamak için bir açık bulmak adına gelen bu heyetler, yaptıkları araştırmalarda toplum etiğine ters, yolsuzluk vb. hiçbir bulguya rastlamadı. Bunun üzerine tekrar tekrar belediyelere gönderilen bu heyetler, belediye binalarında adeta kamp kurdu fakat bir şey uyduramadılar.

ÖZ YÖNETİM ALANLARINA ÖZEL 'İLGİ'

Öz yönetim ilanlarında, Kürt halkının yanında belediye yetkilileri de destek amaçlı durdu. Sûr, Cizîr, Nisêbîn, Farqîn gibi ilçe belediyeleri, öz yönetim açıklamaları yapılırken halkın yanında durarak onları destekledi, akabinde bu belediyelerin eşbaşkanları görevlerinden alınıp tutuklandı. Bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılanlar da oldu, tutukluluğu devam edenler de. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hiçbir zaman dilinden düşürmediği “Diyarbakır’ı, Van’ı ve Mardin’i istiyorum” söylemi ilerleyen dönemde zor kullanılan yöntemlerle pratiğe geçecekti.

94 BELEDİYE GASP EDİLDİ

AKP’nin Kürt halkına yönelik baskılarının yerel yönetimler üzerinden devam ettiği bir süreç yaşandı. Özellikle de DBP’li belediyeleri türlü gerekçelerle işgal etme politikaları gün geçtikçe kapsam kazandı. AKP, seçimlerle alamadığı belediyelere kayyumlar atamaya başladı. Amed’in Sur ve Farqîn, Muş’un Bulanık ilçe belediyeleri ve Batman il belediyesi başta olmak üzere 24 belediyeye 11 Eylül 2016’da eş zamanlı kayyumlar atandı. Sur, Cizîr, Nisêbîn, Farqîn, Eruh, Silopi, Pirsûs, Dêrik gibi ilçeler yüzdelik oranı olarak en fazla oy alınan yerlerdi. Böylece 2016’da DBP'nin elinde bulunan 106 belediyenin 94'üne kayyum atandı, geri kalanlarının ise yetkileri bağlı bulundukları yerellerin mülki amirliklerine devredildi.

KÜRT DİLİNE DÜŞMANLIK

Belediyelere kayyumlar atandıktan sonra Türk devletinin yüz yıllardır sürdürdüğü asimilasyon ve inkar politikaları azami düzeye ulaştı. Kayyumlar, ilk iş olarak belediyelerde asılı olan Kürtçe tabelaları indirdi. Bunun akabinde parkların, caddelerin, bulvarların Kürtçe isimlerini değiştirdiler; Roboskî anıtının, Tahir Elçi Parkı’nın, Ehmedê Xanî ve Uğur Kaymaz gibi isimlerin kaldırılması gibi. Tüm bunları kadın ve kültür merkezlerinin kapatılması izledi. 3 bin belediye çalışanı ihraç edildi. Bunların yerlerine ise AKP'li kadrolar getirildi. Son olarak da 722 taşeron işçi KHK’lerle işlerinden çıkarıldı.

KÜRT HALKI YİNE 'HDP' DEDİ

Son yerel seçimlere (31 Mart 2019) ise HDP ile girildi. Bir dönem önceki kayyım atamalarla gasp edilen belediyeler tecrübesinden kaynaklı, bu kez adayları belirleme noktasında ihtiyatlı davranıldı. Siyasi dosyaları olan adayları mümkün mertebe göstermedi, çünkü AKP-MHP iktidarı, dosyaları olan adayları kayyum atama gerekçesi yapabilirdi. 31 Mart gecesi seçim sonuçları açıklandığında HDP, 65 belediye kazandı.

YSK'NIN TUZAĞI

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçimlerden 10 gün sonra AKP’li adayların başvurusuyla 10 Nisan 2019’da seçimleri kazanan 6 HDP belediye eşbaşkanına, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu görevinden ihraç edildikleri gerekçesiyle mazbata verilmeyeceği kararını aldı. Amed'in merkez Bağlar ilçesinde yüzde 70, Kars’ın Digor ilçesi Dağpınar beldesi yüzde 54, Van’ın Edremit ilçesinde yüzde 54, Van’ın Çaldıran ilçesinde yüzde 53, Van’ın Tuşba ilçesinde yüzde 53, Erzurum Tekman ilçesinde yüzde 49 oyla seçimi kazanan HDP’li 6 belediye eşbaşkanının yerine seçimde ikinci gelen AKP’li belediye başkan adaylarına mazbata verildi. Böylelikle HDP’nin kazandığı 65 belediye sayısı 59’a indi.

İKİNCİ KAYYUM DÖNEMİ VE GASP

AKP-MHP iktidarı, 19 Ağustos 2019'da Amed, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine İçişleri Bakanlığı kararıyla somut hiçbir gerekçeye dayandırmadan aynı kentin valilerini kayyum olarak atadı. Böylece ikinci kayyum dönemi başlatıldı. Kayyum atanarak belediyeler gasp edildikten birkaç gün sonra, HDP'nin avukatlarının ulaştığı Diyarbakır Valisi (kayyum) Hasan Basri Güzeloğlu'nun yerel seçimlerden bir gün sonra (1 Nisan) İçişleri Bakanlığı'na kendisinin imzasını taşıyan talep metni içeren bir belge gönderdiği ortaya çıktı. Belgede, Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı'nın yerine kayyum olarak atanmasını talep ettiği ve bunu talebini kimi gerekçelere dayandırdığı görülüyordu.

KAYYUMLARA KARŞI DİRENİŞ

HDP'nin elindeki belediyeler 56’ya düştü. Amed, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyumlar atanarak gasp edilmesinden sonra Kürt halkı sokaklara döküldü. Türk polisinin direniş eylemlerine katılanlara cevabı yine her zamanki gibi işkence ve gözaltı oldu. Üç büyükşehirde yaklaşık iki ay boyunca her gün belli bir yerde oturma eylemi oldu. Kürdistan, Türkiye ve Avrupa'dan bu eylemlere ziyaretler gerçekleşti. Serbest kürsüler kuruldu ve katılımcıların düşüncelerini ifade etmeleri sağlandı. Rojava’ya işgal saldırısının başladığı 9 Ekim’de, Valilik kararıyla kayyum protestolarının gerçekleştiği eylemlerin de yapılması yasaklandı.

29 BELEDİYEYE İNDİREN DALGA

HDP'li belediyelerin gasp edilmelerinin ikinci dalgası 2019’un Ekim, Kasım ve Aralık aylarında gerçekleşti. Bu dönemde Batman İkiköprü (Awîskê); Dersim Akpazar; Amed Hazro, Kayapınar, Bismil, Kocaköy, Kulp, Sur, Yenişehir; Erzurum Karayazı; Hakkari, Gever; Mardin Kızıltepe, Mazıdağı, Nusaybin, Savur; Muş Bulanık, Erentepe, Varto; Şırnak Cizre, İdil; Urfa Suruç; Van Başkale, Erciş, İpekyolu, Muradiye, Özalp ve Saray belediyeleri gasp edildi. Parti yönetiminde kalan belediye sayısı 29’a indi. Yapılan bu kayyum atamaları nedeniyle görevden alınacağı endişesi taşıyan Batman'ın Kozluk ilçesi Bekirhan Belde Belediye Başkanı Fırat Karabulut, 10 Aralık 2019’da HDP’den istifa etti.

BAYRAMI KAYYUMA BULADILAR

Kayyum atamalarını 23 Mart’ta Batman; Bitlis’in Güroymak; Amed'in Eğil, Ergani, Silvan, Lice; Iğdır’ın Halfeli ve Siirt’in Gökçebağ belediyeleri izledi. Bu 8 belediyeye yapılan kayyum atamalarıyla partinin yüzde 32 ile kazandığı Adıyaman Kömür Belediyesi dışında, en düşüğü yüzde 41 oy oranıyla, en yükseği yüzde 77,73 oy oranıyla kazandığı 65 belediye sayısı seçimlerin üzerinden bir yıl geçmeden 18’e düşürüldü. Batman’ın Kozluk Belediye Eşbaşkanı Başkanı Ayhan Eren, 21 Nisan’da partisinden ihraç edildi.

Son olarak Dünya Kürt Dili Bayramı olarak kutlanan 15 Mayıs günü, Iğdır, Siirt, Baykan, Kurtalan ve Muş’un Korkut ilçesi Altonova belde belediyeleri eşbaşkanlarının gözaltına alınıp görevlerinden alınmasıyla kayyum atanan HDP’li belediye sayısı 45’e yükseldi.

GERİYE 12 BELEDİYE KALDI

HDP’nin yönetiminde bugün itibarıyla 12 belediye kaldı. Adıyaman Kömür; Ağrı Doğubayazıt, Diyadin, Patnos; Amed Çınar, Dicle; Elazığ-Sarıca; Erzurum Karaçoban; Iğdır Hoşhaber; Kars; Şırnak Silopi, Balveren. HDP’nin elinde kayyım atanmayan tek il olarak da Kars kaldı.

Yarın: HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Salim Kaplan'ın değerledirmeleri…